Hükümetin et ve canlı hayvan ithalatı için yetki verdiği Et ve Balık Kurumu,ilk ihaleyi yaptı. İhalede Avrupa Birliği üyesi Estonya, Letonya, Litvanya ve Macaristan'dan toplam 4 bin 25 ton (yaklaşık 8 bin baş ) kasaplık canlı sığır ithal edilecekti. İhaleye 3 firma katıldı. Sadece bir firmanın 500 tonluk teklifi kabul edildi.

Bunun anlamı şu; Türkiye'ye 270 ton et girecek. Bu miktardaki etin piyasayı etkilemesi mümkün değil. Fakat, ithalat psikolojisi üreticiyi tedirgin etti.  Hayvan fiyatı düşecek diye, yetiştirici hayvanını kesime götürdü. Çok sayıda hayvan kesime gidince et üretimi arttı ve fiyat düştü.

Hükümet, ithalat psikolojisi ile et fiyatını düşürmeyi amaçlıyorsa bu amacına ulaşmış görünüyor.

Fakat, sığır ithalatının ülkeye faturası çok büyük olacak. Çünkü, kesime giden hayvanların önemli bir bölümü süt ineği. Süt ineklerinin kesilmesi ile yakın zamanda süt krizi yaşanabilir. Çünkü süt inekleri kesilince süt üretimi düşecek ve fiyat yükselecek. Ette olduğu gibi hükümet sütte de ithalat yapmak zorunda kalabilir.

İhale sürecinde yaşananlar ise tam bir komediydi. Daha önce DÜNYA Gazetesi'nde yazdığımız gibi Et ve Balık Kurumu, 29 Nisan'da internet sitesinde ihale şartnamesini yayınladı. Son başvuru tarihini ise 4 Mayıs 2010 olarak belirledi. Şartname alıp ihaleye girmek için sadece 3 gün zaman tanındı. Pek çok firma ihaleyi  DÜNYA Gazetesi'nden yani Cuma günü öğrendi. Bu kadar kısa sürede hayvan temin edilecek ülkelerle bağlantı kurulup, hayvanların temin edilmesi ve buna göre teklif hazırlanması çok zordu.

Bir çok firma temsilcisi ise bu kadar kısa sürede yapılan ihalenin adresinin belli olduğunu düşünerek teklif dahi vermedi.

Hükümet ithalat psikolojisi ile et fiyatını aşağı çekse de yetiştiricilerin tansiyonunu yükseltti. Türkiye'nin her yerinde yetiştiriciler endişeli ve öfkeli. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı önündeki protesto üreticinin psikolojisini yansıtıyor. Bu yüksek tansiyonun sonuçları Hükümeti ithalat yaptığına pişman edebilir.

Ali  Ekber Yıldırım

http://www.dunyagazetesi.com.tr/