Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 04 Mayıs 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  BASINDAN MAKALELER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Et Balık Kurumu'nu özelleştirmeden çıkarıp, et piyasasını düzenleme görevi veren hükümet, şimdi de süt piyasasını düzenleyici kurum için kolları sıvadı. Oysa bir sene önce bu görevi üstlenmesi için Tarım Bakanlığı ‘Ulusal Süt Konseyi'ni kurmuştu.

Hadi hayırlı olsun… Et ve Balık Kurumu'ndan (EBK) sonra, Süt Endüstrisi Kurumu da (SEK) geri dönüyor. Malum, son dönemde et piyasasında yaşananlardan sonra hükümet, EBK'yı özelleştirme kapsamından çıkardı ve pazarı düzenleme görevi verdi.

Şimdi de süt piyasasını düzenleyici bir kurum için hükümet, kolları sıvadı. İster misiniz hükümet, yıllar önce özelleştirilen SEK için Koç Grubu'na teklifte bulunsun. Olur mu olur.

İşin şakası bir yana Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, üç gün önce aynen şunları söylüyor: "Sütle ilgili bir piyasa düzenlemesini de bir müdahale kurumunu veya bu faaliyeti yürütecek bir mekanizmayı da bizim kurmamız gerekiyor. Sayın Başbakanımızın da bize o yönde talimatı var. O konuda çalışıyoruz."

Tarım Bakanı'na soruyorlar: Peki, ya Ulusal Süt Konseyi? Mehdi Eker, cevap veriyor: "Süt Konseyi'nin yaptırımı, bütçesi, müeyyidesi bulunmuyor."

Peki, Ulusal Süt Konseyi'nin kurulmasını kim istedi ve kim önayak oldu? Elbette, Tarım Bakanlığı… Yani, hükümet. Gelin görün ki, konseye, yaptırım ve müeyyide hakkı tanımayan da yine aynı bakanlık oldu.

Meğer hesaplar başkaymış

Daha bir sene önce Ulusal Süt Konseyi, büyük umutlarla ve şatafatla kurulmuştu. Kuruluşu sırasında düzenlenen tüm toplantılara da en başta Mehdi Eker katılmıştı. Hiç unutmuyorum toplantıların birinde Mehdi Eker ile aynı masada oturup, sohbet etme imkânı bulmuştum. Ve Mehdi Eker, Ulusal Süt Konseyi'nden ne kadar umutlu olduğunu ve verdiği önemi anlatmıştı.

Daha bir sene bile geçmeden ne değişti de Süt Konseyi; etkisiz, yetkisiz hale geldi.

Açıkça söyleyeyim… Mehdi Eker, bu söylemiyle başta Süt Konseyi olmak üzere; Fındık Konseyi, Zeytin Konseyi gibi kurulan tüm konseyleri bir anda bitirmiştir. Artık bu saatten sonra kimse, ne konseylerin faaliyetlerini umursar ne de bu konseylerin aldığı kararları.

Konseyin neden yaptırımı yok

Doğrudur… Ulusal Süt Konseyi'nin müeyyidesi yok. Nasıl olsun ki... Piyasa düzenleyici rol üstlenmesi için kurular konseyin yönetmeliği, bir kere böyle bir görevi üstlenmesine izin vermiyordu. O nedenle icra kurulu niteliğinde değil de daha çok hükümete tavsiyede bulunan kurul niteliğinde bir elbise biçildi. Kim tarafından? Hükümet tarafından. Daha açık bir anlatımla Süt Konseyi'ne yetki verilmedi. Piyasayı düzenlemesi istenmedi. Anlayacağınız, çocuk daha başta ölü doğdu.

Kurulduğu günden bu yana da kurul, yetki alabilmek için kelimenin tam anlamıyla çırpınıp duruyor. Neden çırpınıyor? Çünkü dünyadaki örneklerinde olduğu gibi, sütte yaşanan üretici-sanayici tartışmasını bitirip, iki kesim arasında uzlaşmayı sağlamak, tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi piyasa düzenleyici rolünü yürüterek, gerektiğinde piyasaya müdahale edebilmek için.

Ethem Sancak olacakları görmüş

Yine unutmuyorum… Bir ay önce, süt fiyatları konusunda ortalığın karışık olduğu dönemde Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Özden ile sohbet etmiştik. Özden, şunları söylemişti: "Şu anda yönetmelik düzenleme çalışması içerisindeyiz. Önümüzdeki haftalarda bakanımızı, Ulusal Süt Konseyi'ne davet ettik. Kendisine önerilerimizi götüreceğiz. Umarım düzenlemeler yapıldıktan sonra, sorunların çoğu çözülür. Her ne kadar yönetmelik açısından handikaplarımız olsa da Ulusal Süt Konseyi tüm gücüyle çalışıyor. Elinden geldiği kadar sorunları çözmeye gayret ediyor. Tarafları bir araya getiriyor. Sürekli olarak bu konuda düşünceler, hükümete yönelik öneriler üretiyor."

Ne üzücü değil mi? Birileri çaba sarf ediyor, gece-gündüz mesaisini veriyor, uğraşıp-didiniyor… Ne için… Yetki alıp da sorunları çözmek için.

Oysa Tarım Bakanı, kafasından zaten, konsey kavramını çıkarmış. Başka bir kurum kurup, piyasaya müdahale etmenin planlarını yapıyormuş.

Tahmin ediyorum işin doğrusunu ilk olarak Ulusal Süt Konseyi Başkanı Ethem Sancak gördü ve geçen haftalarda başkanlık görevini bıraktı.

Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Yazık oldu Ulusal Süt Konseyi'ne… Yazık oldu bu konsey için çalışanların emeklerine. Ve hayırlı olsun, yeni SEK ya da yeni adıyla Süt Kurumu.

 

 

 

Noyan Doğan

http://www.referansgazetesi.com/

Ekleme Tarihi
17.05.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız