Bir yandan TİGEM Karasu çiftliğinde organize tarım yapma girişimindeki iki yerli firmanın girişimi, bir yandan kümelenme esaslı "dikey çiftllk" modelini Sakarya'da uygulamak isteyen Amerikalı firma. Dar alanlı ölçek sıkıntısı yaşanan kentte, tarımda ümit verici, katma değeri artırıcı çalışmalar olarak karşımıza çıkıyor.

Yıllardır Sakarya'ya her gidişimizde kentin bir yandan sanayi de belli imkanlara sahip olduğuna tanık oluruz. Bir yandan da tarımdaki büyük imkanının önündeki arazi bölünmüşlüğü engelinin hangi yöntemlerle aşılabileceğini konusunu masaya yatırırız. Kentin tarım altyapısında verimli topraklara, yeterli sulama imkanlarına ve önemli ulaşım gücüne karşın, alınan sonucun olması gerekenin çok altında bir tarımsal katma değerde kalması ile yetinilmesine üzülürüz. Bunun bir başka yolu olması gerekir düşüncesiyle Sakaryalı dostlarımızla bu konunun tartışmasını yaparız.

Şimdi, "Anadolu 2010-Üreten Kentler anlatıyor" çalışmalarından 5.'sini Sakarya'da gerçekleştiren arkadaşlarımızın araştırmaları sonunda yaptıkları haberden bir Amerikalı yatırımcı firmanın da katkısıyla kentte kümelenme esaslı yeni bir tarımsal model geliştirilmeye çalışıldığını öğreniyoruz.

Sakarya'nın tarımsal potansiyelini öne çıkaracağına, bu alanda katma değer artışına imkan vereceğine inandığım projede 10'ar dönümlük 30 çiftlikle birbirine katkı sunan, sinerji yaratan bir model yaratılması planlanıyor. Kentte 10 tarımsal küme kurulacak. Kentte çiftlik kültürünü geliştirip, yaygınlaştırılması düşünülen bu modelde çiftliklerde kanatlı hayvanlar, büyükbaş hayvanlar, balık, sebze, meyve ve süs bitkileri üretilecek. Bu çiftliklerin tümü birbirine girdi sağlayacak şekilde "dikey çiftlik" modelinde örgütlenecek. Pazarlamanın tek elden yürütülmesi sağlanacak.

Bu model henüz proje aşamasında fakat kentte bir umuda neden olmuş durumda. Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı A. Akgün Altuğ da kentlerinin imkanlarını "Sakarya lokasyon itibariyle çok önemli bir kent. Hep şöyle örnek veriyoruz. Bir yuvarlak daire çizin, ortasına Sakarya'yı koyun. Her hangi bir kenarına 2 saatlik araç yolculuğu yapıp 30 milyon insana ulaşabiliyorsunuz. Marmara ve Ege'yi de düşünürseniz bu Türkiye ekonomisinin yüzde 50'sine yakın. Sakarya onun için çok önemli bir şehir. Ana yolların, karayollarının ve demiryollarının geçiş noktası. Karasu limanımızda inşa halinde" diye ortaya koyuyor.

Altuğ, Amerikan firmasının projesini ve beklentilerini de, " Amerikalı firma dikey çiftlik yoluyla kentimizde üretim yapmak istiyor. 10'ar dönümlük 30 çiftlikten 300 dönümlük 10 küme kurma projesi var.. Dikey olarak adlandırılan bu yapı kendi içinde de bir sistem oluşturuyor. Farklı üretim yapılan kümeler birbirleri arasında bir geri dönüş sağlıyor, hem de tarımsal üretim birbirini tamamlıyor. Bu Amerikalı firma Arap yarımadası, Avrupa ve Amerika'ya satış yapıyor" cümleleriyle ortaya koyuyor. Altuğ tarımdaki bir başka gelişmenin de Karasu'daki TİGEM çiftliği arazisinde organize tarım yapmak için iki firmanın Tarım Bakanlığına başvurduklarını da açıklıyor.

Gördüğüm kadarıyla yeni ve farklı modelerle Sakarya'da tarımsal alanda önümüzdeki dönemde önemli gelişmeler sağlanabilecek ve kentin tarımsal katma değeri hızla artabilecek.

İLHAN AĞABEY'E TANRIDAN RAHMET DİLERİM

İlhan Ağabey bizim yetişme çağımızda her gün yazılarını açlıkla okuduğumuz ağabeylerimizde binisiydi. Sonra tanışma bahtiyarlığına eriştim. 1971'de birlikte hapishane arkadaşı olduk. Sonra, iki meslektaş ve dost olarak yıllarca sohbetlerimiz ve beraberliğimiz sürdü. İlhan ağabey bizler için hep bir örnek alınacak bir meslek büyüğü, doğru bildiğini söylemekken çekinmeyen, dürüstlük abidesi bir kişilikti. Dün ölüm haberi geldi. Kendisini rahmetle anıyor, meslekdaşlarına, Cumhuriyet ailesine ve akrabalarına sabır ve başsağlığı diliyorum. Işıklar içinde yatsın…

Osman Arolat

http://www.dunyagazetesi.com.tr/