Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Uzun yıllar tarımın para etmediği işlendi ne yazık ki bu memlekette. Çeşitli sebeplerle milyonlar köyden kente aktı, toprağa sırtımızı döndük. Sanayiye tek alternatif gibi sarıldık, tarım ve hayvancılık üvey evlat muamelesi gördü adeta.

Çoğu kez "oy endişesiyle" alınan kararlar, tarıma fayda değil zarar getirdi. Gençlerin hayalini, tarımdan ziyade başka sektörler, üniversitelerin ziraat bölümleri bile tercih edilse, masa başı işler süsledi.

Şimdi bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Et fiyatlarındaki yükseliş gibi, bazı tarım ürünlerinde zaman zaman görülen sıkıntı ve fiyat artışlarıyla.

En son domates gündeme düştü, fiyatı üçe katlandı. Şimdi ithalattan bahsediliyor. Dünyadaki gelişmeler gösteriyor ki, önümüzdeki yıllarda tarım ürünlerinde daha büyük fiyat artışları yaşanabilir. Çünkü dünya zenginleşiyor. Fakir ülke halkları kaydedilen gelişmeler sonucunda daha fazla tüketmeye başlıyor. Etten süre, domatesten pirince kadar. Hızlı nüfus artışı ve bazı tarım ürünlerinin sanayide kullanılması da bir diğer etken. Ayrıca sektördeki bu potansiyeli gören küresel "yatırım fonları" da bu alana yatırım yaparak fiyatları şişirebiliyor.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) verilerine göre, dünya gıda fiyatlarının dolar bazında 2000 yılından bu yana ikiye katlandığı görülüyor.

O bakımdan artık tarımın para etmediği, daha az kazanç getirdiği tezi çoktan çöktü. Gelecek tarımda. Dünyada da, Türkiye'de de.

Tarım ve Köyişleri Bakan-lığı'nın son verilerine göre, Türkiye'deki tarımsal GSYİH 2002 yılından 2009'a 23,7 milyar dolardan 50,8 milyar dolara yükselmiş bulunuyor. Kişi başına gelir ise 1000 dolardan 2.870 dolara çıkmış. Artış yüzde 187. Aynı dönemde kişi başına düşen ortalama gelirdeki artış ise yüzde 156. Yani tarımla uğraşanlar ile diğer sektörlerde uğraşanlar arasındaki gelir uçurumunun biraz azaldığı, bu kesimin genele nazaran daha fazla gelir artışı kaydettiği görülüyor.

Bu artışın en önemli sebebinin, daha az nüfusla daha çok ürün alınması olduğu anlaşılıyor. Tarımda çalışan nüfus 2002'de 7,4 milyon iken 2009'da 5,3 milyona gerilemiş. 2002'de nüfusun yüzde 34,2'si tarımla geçinirken 2009'da oran yüzde 24,5'e düşmüş. Muhakkak ki, gelir artışında fiyatlardaki yükselmenin de payı var.

Bununla birlikte, 2002 yılında milli gelirin yüzde 10,3'ünü tarım oluştururken 2009'da bu oran yüzde 8,2'ye düşmüş. Bu da, sanayi sektörünün milli gelirdeki payını artırdığını gösteriyor.

Son yedi yılda bazı tarım ürünlerinin rekoltesinde düşüşler olsa da, üretimi ikiye katlanan ürünler var. Antepfıstığı, muz, kayısı, çeltik ve mısırda yüzde 100'ü aşan büyüme var. Kirazda yüzde 93. Ama mesela domates üretimindeki artış yüzde 15,6'da kalmış. Buğdaydaki artış ise daha düşük: yüzde 5,2.

Son 7 yılda tarıma aktarılan kaynak dikkat çekici. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin kullandırdığı krediler 0,5 milyar TL'den 10,3 milyar TL'ye çıkmış. Bazı alanlarda negatif faiz söz konusu.

Bazı tarım ürünlerinde gerek hava şartları gerekse başka sebepler dolayısıyla, zaman zaman sıkıntılar yaşansa da, genel itibarıyla Türkiye, tarımsal ürün ticaretinde fazla vermeye devam ediyor. Geçen yıl için 177 ülkeye 11,2 milyar dolarlık ihracat yapılmış. 2007 ve 2008'de ticaret açığı veren sektör 2009'da 1,6 milyar dolar fazla vermiş. Muhtemelen bu yıl sonunda da fazla verecek.

Ama Türkiye'nin, bundan çok daha yüksek potansiyele sahip olduğu da bir gerçek. Ve öyle görünüyor ki, doğru politikalar izlendiği, verimlilik artışı sürdüğü, modern çiftlikler ve işletmeler kurulup modern yöntemler kullanıldığı takdirde, bu sektörde kişi başına düşen gelir, daha da artacak. Fiyat artışları da hesaba katıldığında belki de, tarım işletmeleri ve çiftlikler bir gün en kârlı girişimler haline gelecek. O günler çok da uzak sayılmaz.

 

 

Kadir Dikbaş

http://www.zaman.com.tr/

Ekleme Tarihi
19.10.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız