Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 30 Nisan 2024 Salı
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

 Sütlü ekmekle başlayan ziyafeti, etli ekmek ve bıçak arası izledi. Mevlevi Tiridine hayran kaldığımız Kiremit Anadolu Mutfağı'nda, kebap uğruna testileri de kırdık. Diyetleri askıya aldığımız ziyafetten geriye bunlar kaldı.

İşte Bağcılar’da midemizi fetheden Kiremit Anadolu Mutfağı'nın hikayesi: 

Yıllarca kutsal topraklarda Hac rehberi olarak özel bir şirketin turizm organizasyonunu üstlenen Özden Çelik’in nasibi kalkınca oralardan, bir de çocuklar lise çağına gelince; daha iyi yetişmeleri uğruna İstanbul’a dönmüş. 

Nasibini aramaya başlayan Çelik üniversitede eğitimini aldığı İç mimarlık ve dekorasyon bölümü üzerine bir iş yapmayı denese de kısmet olmamış. 

İstanbul’da eski biri 35 yıllık kuyumcu diğeri 20 yıllık avukat olan ve Bağcıların yerlisi sayılan iki arkadaşının da teklifiyle restoran işinin içerisinde bulmuş kendisini… 

İki ortağının daha önce Bağcılar’ın merkezinde İstanbul Caddesi  Merkez Mahallesi Merkez Camii’nin hemen yanında işlettiği self servis Besmeç  Restoran’nın kapısında ‘Bismillah’ diyerek kolları sıvamış. 

Çelik’in hayali Kutsal Topraklar lüks bir lokanta açmak olsa da, S. Arabistan’da yabancı kimselerin ‘ecnebi’ (Arabistan dışından gelenlere Müslüman olsalar da ecnebi deniyormuş)olarak görülmesi ve işyeri açabilmek için Arabistan’dan bir kefil istenmesi bu hayallerini erteletmiş…

İşin başına geçtiğinde ilk yaptığı şey kendi ifadesiyle bizim yemek kültürümüz ile bağdaşmayan ‘Self-Servis’ anlayışını kaldırmak olmuş… 

Sonrasında şehrin merkezinde bulunan bu eski binayı baştan aşağı yenilemekle işe başlamış. Bizzat kendisinin projelendirip fayansından duvar boyalarına kadar lokantayı deyim yerindeyse ortaklarının de desteği ile ‘adam etmiş.’   Çelik yemeğin kendisi kadar mekanın da yemek kültürüne uygun olması gerektiğini inanıyor… 

 

RESTORAN İŞLETMENİN 4 PÜF NOKTASI 

Turizm sektöründe edindiği hizmet anlayışını restoranına taşımayı ilke edinen Çelik, restoran işinin dört püf noktası olduğunu söylüyor.

Temizlik ve hijyenin vazgeçilemez olduğunu anlatan Çelik restorana ve çevre düzenlemesine özel önem verdiğini belirtiyor. Restoranı restoran yapan diğer bir unsurun damak tadı olduğunun altını çizen Çelik, ne kadar iyi yemek yapılırsa yapılsın yemeği müşteriye sunan garsonların ruh hallerinin bile sunum kalitesini etkilediğinin farkında.

Çelik’e göre, hizmet kalitesi de olmazsa olmazlardan. Dördüncü özelliğin ise sunulan hizmetin ekonomik olması ve bütçelere hitap edebiliyor olması olarak sıralıyor.

ET, SÜT, KAYMAK KONYA'DA BAMYALAR TOKAT, TESTİLER ÜRGÜPTEN 

Yemeğin kalitesinde kullanılan malzemelerin büyük önemi olduğuna inanan Çelik işin kolayına kaçmıyor. Her ürünü tazeliğini muhafaza ederek bizzat kaynağından alıyor.

Eti Karatay’dan getirtiyor. Süt ve süt ürünlerini Konya İzi sütten temin ediyor.   Ununa kadar Konya’dan getirtiyor. Neden bütün malzemelerin Konya’dan olduğunu sorduğumuz Çelik ‘hem ürünlerin kaliteli olması hem de serde biraz Konyalılık var’ diyerek cevaplıyor. 

Bunlara ek olarak yaptıkları testi kebaplarında kullandıkları testileri ve yemeklerine lezzet katan tamamen toprak kapları Ürgüp’ten getirdiklerini belirtiyor. Nefis bamya çorbasının bamyaları da Tokat’tan geliyor.

YEMEDİĞİMİ ASLA YEDİRMEM 

Çelik’in sohbet esnasında bir hayli becerikli olduğu bilgisini de ediniyoruz. Spesiyal yemekleri müşteriye bizzat kendisinin yaptığını öğreniyoruz. Merak ediyoruz. Aşçılık geçmişi olup olmadığını soruyoruz.

 Evde mutfağa bile girmeyen Çelik’in aşçılığı burada öğrendiğini duyunca şaşkınlığımızı gizleyemiyoruz. Marifetinin sırrını sorduğumuz Çelik; “insan yaptığı işi yürekten yaparsa ve işine saygı duyup onu severse başaramadığı şey olmayacağını ” anlatıyor. 

Yemeklerini tattığımız Çelik’in ustalara taş çıkartacak maharetinin hiç de küçümsenmemesi gerektiğini anlıyoruz…  Çelik kendi yemediğini asla başkalarına yedirmeyeceğinin altını çiziyor.

 

KİREMİT’İN EN İDDİALI 4 YEMEĞİ

Kiremit’in  en iddialı yemekleri hangisi diye sorduğumuzda etli ekmek ve bıçak arası, testi kebabı, kuyu tandır ve tadını çok beğendiğimiz ‘Mevlevi Tiridi’ olduğunu söylüyor.

Yemeklerin Konya ve Yozgat yöresine ait olması dikkatimizi çekiyor. Yemeklerin yalnız bunlarla sınırlı olmadığını söylüyor Çelik, kebap için de Antepli ve çok maharetli bir ustaları olduğunu da ekliyor.

Akşam yemeğine güzel bir çorba ile başlıyoruz. Çorbanın yanında gelen ekmeklerin tadı hepimizin dikkatini çekiyor. Ekmek ununun Konya’dan olduğunu anlatan Çelik, ısrarlı sorularımızın cevabını veriyor : “Kiremit’te ekmekler sütle yoğuruluyor.”  

Ekmek yesek yeter diye kendi aramızda konuşurken salata ve ezmelerle birlikte etli ekmek ve bıçak arası geliyor büyük bir iştahla yemeye başlıyoruz. 

Çok beğendiğimiz etli ekmekler neredeyse masadan kapış kapış gidiyor. Devamı geldiğinde az yiyenler bir ‘oh’ çekiyor. 

 

MEVLEVİ TİRİDİNE DOYULMUYOR

Tam etli ekmeğin tadı damağımızda kalmışken, çanaklar içerisinde Mevlevi Tiridi masalara geliyor. Daha önce hiç rastlamadığımız tiritlerin Çelik’ten yalnız Konya’da ve bu restoranda yapıldığını öğreniyoruz. 

Nefis bıçak arası ve etli ekmekten sonra ağzımızın tadı değişmesin diye nazlanarak yaklaştığımız Mevlevi Tiridi’ni ilk tadışta farkı anlıyoruz. 

Yoğurdu tereyağı biraz İskender’i andırıyorsa ilk kez tattığımız ve tiride tüm arkadaşlarla tam not veriyoruz. Tabii çok kısa sürede tiritler bitiyor.   

 

KEBAP UĞRUNA TESTİYİ KIRDIK

Tam doymuşluğumuzu hissettiğimiz anda testi kebapları testiler içerisinde geliyor. Çelik testileri kıracak gönüllü arkadaşlarımızı çağırıyor. Önce testinin nasıl kırılacağını anlatan Çelik elimize verdiği küçük satırla testinin uç kısmına vurmamızı istiyor. 

Yarısı başarılı yarısı zorlama ile büyük bir keyifle kırıyoruz testileri. Kırılan testilerdeki kebap farklı olarak kayık tabaklar üzerine dizilmiş marulların üzerine boşaltılıyor. 

Testi kebabının tadına bakarken doymuşluğumuzu unutup yeniden asılıyoruz çatal ve kaşıklara… Et lokum gibi… İçindeki sarımsakları ne koku ne de tat olarak rahatsız etmiyor midelerimizi… 

Kimsede bir lokma daha yiyecek hal kalmayınca sindirim için ince belli bardaklarda çaylar geliyor. Çayları, Konya’dan özel olarak getirdikleri sütle yaptıkları tatlılar izliyor.

Akşam vakti başlayan ve 1-2 saat süren ziyafet boyunca diyetleri askıya aldığımızı fark etsek de,yemeklerin lezzetli olması bahane edip boşveriyoruz.

Yemeği fazla kaçıranlar için Bamya Çorbası’nın bire bir olduğunu söyleyen Çelik, Konya yöresine ait çorbanın ‘ne kadar yemek yenirse yensin’ sindirmeye büyük faydası olduğunu iddia ediyor.

Özel olarak bamyaları Tokattan getirdiklerini belirten Çelik bamyanın kilosunun 70-80 TL civarında olduğunu anlatıyor.  

Çelik Yakında kuyuların tamamlandığında kuzu çevirme ve kış aylarında da Arabaşı Çorbası’nı da menülerine ekleyeceğini söylüyor. 

BİZDE KALİTE DEĞİŞMEYECEK 

Çelik özellikle bir şeyin altını bastıra bastıra çiziyor “Bizde kalite değişmeyecek. Aylar sonra da yıllar geçse de aynı tadı ve lezzeti bulacaksınız” diyor.  

Kiremit’in hiçbir zaman ikinci bir şubesinin olmayacağını söyleyen Çelik beklentilerinin marka olmak ve adlarını İstanbul’un tamamı olmak üzere ulaşabildiği her noktaya ulaştırmak olduğunun altını çiziyor. 

Çelik iddialarının 2011 yılı sonuna kadar Kiremit’i marka yapmak olduğunu ifade ediyor.

Kiremitin hizmet kalitesi ve birbirinden lezzetli yemekleri ile ağırlıklı olarak orta sınıfa hitap ediyor.

 

OTOPARKI VE ÇOCUK PARKI DA VAR

Yan tarafındaki otoparkla park sorununu çözen ve müşterilerine ücretsiz otopark hizmeti sunduklarını söyleyen Çelik, büyük bölümü tamamlanmış arka bahçeleri için ise sıradışı projelere sahip. 

Çelik, açık ve kapalı olmak üzere çok geniş alana sahip Kiremit’in arkasında iki tane çocuk oyun alanı olacağını söylüyor. Bunlardan biri tamamlanmış diğeri ise küçük çocuklar için tasarlanmış parklar.

Ailelerin yemeklerini yerken kurulan kamera sistemi ile çocuklarını takip edebilecekleri bir projeyi hayata geçireceklerini anlatan Çelik arka bahçeler için bir kısmı masalı diğer kısımları ise yer sofrası olan kamelyalar kuracakları bilgisini veriyor… 

Çelik arzu eden müşterilerine ‘kendin pişir kendin ye’ hizmeti de verileceğini ifade ediyor.

 Yemeklerinin tadı damağımızda kalan, hoş sohbeti ile Haber 7 ailesini ağırlayan Özden Çelik’le sohbetin sonuna geldiğimizde saatin çok çabuk geçtiğini anlıyoruz.

Aklımızda Özden’in söyledikleri, damağımızda Mevlevi Tiridi, testi kebabı ve etli ekmek ile veda ediyoruz… Bağcılar'da Merkez Mahallesi İstanbul Caddesi üzerinde Merkez Camii yanında bulunan Kiremit’e yolunuz düştüğünde uğramayı sakın ihmal etmeyin…

 

 

 

http://www.sonhaberler.gen.tr/

 

Ekleme Tarihi
28.10.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız