Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 26 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

ŞİMDİ siz bu habere inandınız mı? Ben inanmadım. Ama bir TV kanalında sunucu, hâllerle ilgili olarak vereceği habere böyle başladı.

O kanalın ekonomi editörlerine göre TBMM gündeminde bulunan “Sebze ve Meyve Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” yürürlüğe girerse böyle bir ucuzlama olacakmış.

* * *

Halkımızın “doğru” olduğu sandığı ama iktisaden “yanlış” olan fikirlerin başında, sebze ve meyve fiyatlarının aracılar yüzünden yüksek olduğu gelir. Ancak aracılık yani “toptancılık” üreticiden, perakendeciye mal dağıtımı ve para tahsilâtı işlevini yaptığı için ortadan kalkmamıştır. Bazı belediye başkanları vakti zamanında bu “aracıyı ortadan kaldırma” işine çok gönül vermişti. Benim hemen hatırladığım, hepsi başarısız ama parkları, sokakları, kaldırımları, meydanları yağmalamaya ve “kamusal mekân rantını” kişilere dağıtmaya yaramış en az dört proje vardır. Bunların en yaygını “Tanzim Satış Mağazaları” kurulmasıdır. Şimdilerde pek hatırlanmayan “Kamyon Pazarları”, “Halk Pazarları”, “Seyyar Esnaf Sabit Satış Yerleri” hep aracıları ortadan kaldırıp, gıda, meyve ve sebze fiyatlarını düşürmek fikrinden doğmuştur. Şehrin canına okuyan ve gün geçtikçe yaygınlaşan semt pazarları da bu fasiledendir. Bu düzende toptancı aradan çıkmamakta, sadece perakendecilik kayıt dışına itilmektedir.  

* * *

Aslında aracı denince halkın aklına gelen ilk şey “hâl”, hâl denince de kabzımal yani üreticinin temsilcisi olan komisyoncu olmaktadır. Meyve sebze hâlleri, bizim icadımız değildir. Bu kurumlar Batı’dan alınmıştır. Sırası gelmişken Batı ülkelerinde de hâllerin, mafyalaşmaya uygun zeminler oluşturduğunu söylemem gerekir. Hâl, kapitalist sistemin üstüne bina edildiği “piyasa fiyatının” oluşmasına imkân sağlayan fizik mekânlardan biridir. Emtia veya Hisse Senedi borsaları da bu türe girer. Amaç “çok sayıda alıcı ile çok sayıda satıcıyı buluşturmak ve asimetrik enformasyona engel olmaktır”. “Asimetrik enformasyon” alıcı veya satıcıların piyasa bilgilerine ulaşma imkânlarının birbirinden farklı olması ve bilgisi az olanın bu yüzden kazık yemesidir.

* * *

1. Hâl, belediye için rüsum yani vergi toplama merkezidir. Bu rüsum bir kez ve ilk satışın yapıldığı beldede alınmalıdır.

2. Ticareti yapılan tüm meyve sebzenin mutlaka fiziki olarak bir hale girip çıkması gerekmez. Ama bu, şehir varoşlarında gayri resmi kaçak haller kurulmasına izin vermek değildir.  

3. Modern perakendecilerin yani “süper marketlerin” doğrudan alımlarında komisyon veya rüsum ödemeleri gerekmez. Piyasa fiyatının izlenmesi için işlemler hâl yönetimine bildirilir.

4. Komisyoncu komisyonları pazarlığa tabi olmalıdır.

5. Belediyeler rüsum alsın diye, yeni yasayla bir sürü kayıt tutma zorunluluğu getirilirse, “gerçek” pahalılık yaratır.

Ege CANSEN

http://www.hurriyet.com.tr/

Ekleme Tarihi
13.01.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız