Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 19 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Geçen yıl hükümetin uygulamaya koyduğu, fındık ağaçları sökülüp, yerine karanfil, lale gibi kesme çiçek üretileceği yönündeki politika tutmadı. Fındık ekimi devam etti ve ettikçe de sorunlar arttı.

Fındık piyasası yeniden karıştı. Yeniden diyorum, çünkü her sene bu dönemlerde fındıkta yoğun tartışma yaşanır. Rekolte ayrı tartışma konusudur, fiyat ayrı tartışma konusu.

Şimdi size kısa bir kronoloji çıkaracağım. Fındık kronolojisi. Ve 2006 yılından başlayacağım. Neden, 2006 yılı derseniz… Çünkü, o tarihten itibaren fındıkta ciddi bir politika değişimi başladı.

2006 yılında, Fiskobirlik, üreticiden aldığı fındığın parasını ödeyemedi, ciddi kredi sıkıntısına girdi. Sonunda hükümet, aldığı kararla Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) fındık alım yetkisi verdi. Böylece, fındık piyasasının baş aktörü TMO oldu. 162 bin 500 tonla tarihin de en yüksek alımlarından birini yaptı.

Fiyat piyasada oluşacak

Amaç, fındık pazarını bir anlamda düzenlemekti. Ama beklenen olmadı ve işler iyiden iyiye karıştı. Bir taraftan TMO, diğer taraftan Fiskobirlik alım yaptı. Ve ne hikmetse, o yıl, fındığın fiyatı sürekli düştü ama kimse fiyatın neden düştüğüne dair mantıklı bir açıklama yapamadı. Hal böyle olunca da devreye spekülatörler girdi ve fındığı ölü fiyatına almaya çalıştı. Bu yüzden de fındık fiyatı, arzu edilen seviyeye gelemedi.

2007 yılında ise seçim yılı olması nedeniyle partiler meydanlarda fındığı seçim malzemesi yaptı. Vaatler havalarda uçtu. Kimi sekiz lira, kimi de hızını alamayıp 10 lira vereceklerini söyledi. Söylenen vaatler tutulmadı. Fındık fiyatı yerlerde süründü. 2008 yılında ise hükümet, fındıkta yeni bir strateji açıkladı. Buna göre, fındığa hiçbir müdahale olmayacaktı ve fiyat, serbest piyasada belirlenecekti.

İşte o tarihten bu yana fındık piyasasında kelimenin tam anlamıyla bir keşmekeşlik yaşanıyor. Hiçbir zaman fındığın fiyatı serbest piyasada, serbestçe belirlenmedi.

Daha bitmedi… Geçen yıl hükümet fındıkta yeni bir strateji açıkladı. Buna göre de üç yılda, 176 bin hektar alanda fındık ağaçları sökülecek ve fındık yerine karanfil, lale gibi kesme çiçek üretilecekti. Böylece çiftçi net kârını da 101 kat artırabilecekti. Ne oldu? Tahmin edeceğiniz gibi koca bir hiç. Ne karanfil ekildi ne de lale.

Yine fındık ekildi ve yine fındıkta tartışma devam etti. Hazır aklıma gelmişken… Bu arada da Fındık Tanıtım Grubu kuruldu. Böylece fındık piyasasına bir oyuncu daha girmiş oldu. Anlayacağınız, karışık durum biraz daha karıştı.

TMO alımda ısrarlı

Şimdi mi? Fiskobirlik yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle piyasada etkin olamadığı gibi, üreticiye de 65 milyon TL'nin üzerinde borcu bulunuyor. Yani, birliğin ne alım yapabilecek gücü var ne de piyasaya müdahale edebilecek durumu. TMO ise geçen yılki alım yapmama kararını aynen sürdürüyor. Haliyle bu yıl da fiyatın serbest piyasada oluşması sağlanıyor.

Üretici cephesinde ise durum daha karışık. Son birkaç gündür üreticilerden gelen yorum ve şikâyetleri sizlerle aynen paylaşayım.

"Fındık Tanıtım Grubu'nun amacına bir bakın. Ne yapmak istiyor? Fındığı tanıtmak mı istiyor yoksa arz-talep dengesiyle oynayarak fındığın Türkiye'deki simsarlarına çanak mı tutmak istiyor? Fındık Tanıtım Grubu, rekolte açıklıyor. 800 bin ton rekolteden söz ediyor. Türkiye'de hiçbir dönem 800 bin ton fındık üretimi olmadı. Bunun bir amacı var. Fındık fazla gösterilip, piyasayı etki altına almak ve fiyatı düşürmek. Fındık Tanıtım Grubu'nun serbest piyasayı incelerken üreticinin penceresinden de olaylara bakması gerekiyor. Oysa 2 milyar dolarlık bir ihraç ürünü olan fındıkta hiç katkı ürünü yoktur. Tamamen yerli bir üründür. Spekülatörlerden kurtulduğu anda fındık üreticisi de ihracatçısı da rahat edecektir."

Bu da üretici cephesinin görüşleri. Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Fındık piyasasında sorunlar artarak devam ediyor. İşin ilginci Tarım Bakanlığı ise sorunlara sadece seyirci kalıyor.

Fındık politikalarındaki değişkenlik üreticileri zor durumda bırakıyor.

 

Noyan Doğan

http://www.referansgazetesi.com/

Ekleme Tarihi
26.07.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız