Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 20 Nisan 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  GÜNLÜK » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler

Yurt haberlerimizin Antalya'daki "Anadolu 2010/Üreten kentler anlatıyor" çalışması turizmin marka kenti olan Antalya'nın buna iki yeni ayak örtü altı tarım ve sanayii ekleyerek üçayaklı yeni bir model geliştirmekte olduğunu ortaya koyuyor. Turizm'de çeşitlendirici yeni arayışlar içinde de olan kentin Antalya üst markası altına bu üç alanda da markalar yaratma gayretinde olduğu görülüyor.

Yurt haberlerimizin gazeteniz DÜNYA'nın 30. Yılı nedeniyle başlattığı "Anadolu 2010/Üreten kentler anlatıyor" çalışmasının 7.'si Antalya'da gerçekleştirildi. Çalışma Türkiye'ye gelen her üç turistten birini ağırlayan ve bu nedenle " turizmin marka kenti" olan Antalya'nın, bu alandaki doymuşluğunu görerek, bunun yanına iki ayak, örtü altı tarım ve sanayi katarak üçayaklı bir model üzerine oturan bir marka şehir olmak amacında olduğunu gösteriyor. Antalyalı işadamları Antalya üst markası altında bu üç alanda da kentlerinde markalar yaratılabileceğine inanıyorlar. Şu anda örtü altı tarımda, seracılıkta ülke toplamının yüzde 60'ına ulaştıklarını belirtip, bunun yanı sına bir yandan bugün 150 işletmenin 9 bin çalışanıyla yer aldığı çevreci OSB'lerinin 5 yılda 250 işletmede 16-20 bin çalışana ulaşacağını belirtiyorlar. Kalkınmada TR61 bölgesi olarak adlandırılan Isparta ve Burdur'la entegre olarak sanayilerini bölgesel olanak geliştireceklerini söylüyorlar.

Antalya Ticaret Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, kentin sanayi gelişimini anlatırken, "Artık sanayi konuşacağız. Antalya'nın sanayi vizyonunu oluşturmak için, bir platform kurup peryodik zamanlarda bir araya geleceğiz. Antalya OSB'nin ihracata katkısı 250 milyon dolar civarında. 5 yıl içinde bölgenin 16 bin 20 bin arasında istihdam sağlayacağını tahmin ediyoruz. Artık bölgede başka genişleme imkanı kalmadı. Bölgesel entegrasyon sağlayacağız. Antalya'yla Isparta ve Burdur birlikte yer alıyor. Buralar farklı iklim özelliklerine sahip olsa da kentler ilişki içinde. Oralarda ihtisas OSB'leri kurulabilir" görüşünü ortaya koyuyor. Sanayicilerin en büyük sıkıntısının kalifiye eleman olduğu görüp,10 bölümlük bir meslek lisesi açtıklarını belirten Budak, çevreci özelliklerini anlatırken, 5 yıl sonra yoldan geçerken OSB'ye bakanların sanki ormana bakıyormuş gibi olacaklarını söyledi. OSB'nin gelişmesinde içine tren girmesinin önemli olduğunu belirtip, Antalya limanının sanayiciye hizmet verecek şekilde geliştirilmesinin de önemli olduğunun altını çizdi.

Antalya'nın doğudaki ilçesi Gazipaşa'dan batıdaki ilçesi Kaş'a sahip olduğu 600 kilometrelik sahil şeridinde 828 tesiste 600 bin yatak olduğunu ve yılda 6 aylık dönemlerde 10 milyonun üzerinde turist ağırlandığını belirten sanayiciler, bunun getirisinin çok iyi olmadığını, ekonomi yönetiminin eğlence turizmde alkollü içki ve gıda'daki ÖTV ve KDV yükünün azaltılmasını istiyorlar. Bunun kaçak içki sorununu da ortadan kaldıracağını belirtiyorlar. Antalya'da turizmin kongre, yayla ve sağlık turizmiyle geliştirilerek altı aylık sürenin uzatılmasını öneriyorlar. Bugün dünyanın 100 güzel oteli sıralamasında 39 oteli bulunan Antalya'nın "Turizmde marka" olmayı sürdürmesi için tesis yenileme yatırımlarının başlaması gerektiğini vurguluyorlar.

Ayrıca, "Denizin manzarasını seyrediyoruz. Sanayisini yaratmalıyız" diyen Antalyalı sanayiciler kendi özel işlerini anlatırken ilginç değerlendirme yapıp, imza attıkları birçok başarılı örneği ortaya koyuyorlar:

-Türkiye'nin ihracatı 112 milyar dolara çıkmış. Bu miktarı irdeleyince tarım ürünü çıkıyor. Bu benim ürünüm diyorsun, yalan. Tarım ürününün fidesi de tohumu da yurt dışından geliyor.

-İnşaat ve sanayi için boya üretimi yapıyoruz. Markamız Cubo2008'de yüzde 35, 2009'da yüzde 40 büyüme kaydettik. Rakipler güç kaybedince Karadeniz Bölgesi'ne girdik oradan Gürcistan'a sıçradık.

-Sanayici kuruşu kurmak elbette zor. Ama önemli olan sanayicinin pazarlama yeteneği.Diğerleri teferruat.

-Baharatlar, aromatik ve tıbbi ürünler ve keçi boynuzu ile ilgileniyoruz. Antalya ve civarında yetişen ürünleri ekonomiye kazandırıyoruz. 20'den fazla ülkeye ihracatımız var. Ürünlerimiz konteynar bazında satıyoruz. Amerika'da Chicago'da bir lojistik merkez oluşturduk. Bir ürünle piyasaya girdik 15 ürüne çıkaracağız. 47 firmaya mal satıyoruz 100 firmaya çıkmasını bekliyoruz. Yılda 250 ton ile dünyanın en büyük organik rezene üreticisiyiz.

Antalya'lı sanayicilerinin anlattıkları kentin yakın gelecekte sanayinin önemli merkezi olacağını ve markalar yaratabileceğini ortaya koyuyor. Örtü altı tarımda da kent şimdiden marka olmuş durumda. Bu gelişmeler Antalya üst markası altında kentte birçok markanın doğabileceğini gösteriyor.

 

Osman Arolat

http://www.dunyagazetesi.com.tr/

Ekleme Tarihi
02.08.2010
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Paylaş | |

>> Arşiv İçin Tıklayınız