Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 01 Mayıs 2024 Çarşamba
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 

ANTALYA - Türkiye'de ilk kez 1995 yılında Antalya'da başlatılan topraksız tarım uygulamasını Antalyalı üretici sevdi.

İlk adımın atılmasından yaklaşık 10 yıl sonra, 2006 yılında 24 firmanın 600 dekar alanda başladığı topraksız tarım uygulaması 2010'da ise 59 firma sayısı ile bin 875 dekar alana çıktı. 2011 yılında ise topraksız tarım uygulanan alanın 2 bin dekarı geçeceği düşünülüyor.

Antalya'da bir zamanların gözdesi olan seracılık tahtını, besinle zenginleştirilmiş akan su ya da katı ortam içinde ürün yetiştirme yöntemi olan 'topraksız tarım'a kaptırdı. Yüksek teknoloji ve maliyet gerektiren topraksız tarım, kontrollü tarım yapılabilmesi, 3 kat verim alınabilmesine olanak tanıması, ilaç kalıntısı olmaması gibi nedenlerle tercih edilir oldu.

Dünya nüfusunun hızla artmasına paralel olarak artan tüketim sonucunda tarımsal üretimin yetersiz kalması ve birçok ülkede yaşanan açlık sorunu, topraksız tarımı ön plana çıkardı. Verimli toprakların da her geçen gün erozyon, yanlış sanayileşme, bilinçsiz sulama ve gübreleme sonucu çoraklaşma ve tuzlanma gibi nedenlerle azalmasıyla topraksız tarım devreye girmeye başladı. Birim alandan yüksek ve kaliteli verim, toprağa zarar vermeme ve kontrollü tarım yapabilme avantajları sunan topraksız tarım, özellikle sebze üretiminde tercih edilir oldu. Topraksız tarımda Antalya'nın vazgeçilmezi ise domates. Bu alanda üretim yapan 59 firmanın 57'si ağırlıklı olarak salkım domates, az miktarda da biber yetiştiriyor. Diğer iki firma ise gül ve anthurium olmak üzere kesme çiçek yetiştiriciliği yapıyor.

Topraksız tarım uygulamasına Türkiye'de ilk kez Antalya'da 1995 yılında başlandığını söyleyen Antalya Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin, yüksek teknoloji gerektiren topraksız tarım üretiminde bitkinin çeşidine ve gelişme dönemine göre ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin sulama suyu ile verildiğini kaydetti. Ege ve Akdeniz bölgesinde topraksız tarım yapılan seraların sayısının hızla arttığını dile getiren Erçin, "Antalya'da 2006 yılında 24 firma ve üreticinin 600 dekar alanda yaptığı topraksız tarım 2007 yılında 32 firma ve üreticiye, sera alanı da 700 dekar alana ulaştı. 2008 yılında bin dekar alanda topraksız tarım yapılırken üretici firma sayısı da 40'a yükseldi. 2009 yılında 51 firma ve üretici topraksız tarım yaparken, bin 600 dekar alanda üretim gerçekleştirildi. Bu yıl ise topraksız tarım yapan firma sayısı 59'a, sera alanı da bin 875 dekar alana çıktı. 2011 yılında 2 bin dekarı geçeceği düşünülüyor. Topraksız tarımla 30-40 ton ürün alınabiliyor. Ayrıca buradaki işletmeler ürünleri ile direk ihracat yapabiliyor" bilgisini verdi.

 

Ağırlık salkım domateste

 

Topraksız tarımda ağırlıklı olarak salkım domates olmak üzere biber ve kesme çiçek yetiştirildiğini kaydeden Bedrullah Erçin, bu sistemde yüksek kalitede ve toprakta üretime göre 2-3 kat verim artışı sağlandığını, topraksız tarım uygulaması gerçekleştiren firmaların ihracat ağırlıklı üretim yaptığını söyledi.

Topraksız tarımda ağırlıklı olarak salkım domates olmak üzere biber (Kaliforniya wonder çeşitleri) yetiştiriciliği yapıldığını, iki firmanın da gül ve anthurium olmak üzere kesme çiçek yetiştiriciliği yaptığını ifade eden Erçin, "Topraksız tarım yapan kuruluşlar genel olarak uluslararası geçerliliği olan sertifika sistemleri ile ülkemizde uygulanan iyi tarım uygulamaları sertifikası alarak üretim yapmaktadırlar" diye konuştu.

Firma sayısı yüzde 150 arttı

 

Antalya Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, son sekiz yılda Türkiye'nin bitkisel üretiminin yaklaşık yüzde 5 büyüdüğünü, Antalya'da ise oranın yüzde 15 olduğunu bildirdi. Antalya'da son 5 yılda topraksız tarım yapan firma sayısının yüzde 150 artış gösterdiğini kaydeden Çandır, "Firma sayısı 59'a yükselirken, ekili alan büyüklüğü ise yüzde 333 artarak 2 bin dönüme yükselme potansiyelini gösterdi. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu, enerji maliyetleriyle ilgilidir. Antalya'da topraksız tarımın enerji maliyeti dönüm başına örtü altı tarımdakinin ortalama 8 katı üzerindedir. Diğer taraftan ilk kurulum maliyetleri de topraksız tarımda 5 kat daha fazladır. Dolayısıyla, verim farkları arasındaki ilişkilerden söz ederken, toplam üretim maliyetinin ortalama 3'te 1'ini oluşturan enerji maliyetleri arasındaki farklar ile ilk kurulum maliyetleri arasındaki farklar da dikkate alınmalıdır. Zaten son dönemde bu ilişkiler dikkate alındığı için topraksız tarım yatırımları daha çok jeotermal özellikleri yoğun olan Denizli ve Afyonkarahisar gibi illerde çok daha hızlı artmaktadır. Enerji maliyetleri küresel rekabetçi ortalamaya indirilirse Antalya, topraksız tarım açısından sürdürülebilir bir yatırım iklimine sahip olabilir" açılamasında bulundu.

Hedef, tarımdaki payını artırmak

 

- Birim alandan alınan verim fazla

 

Topraksız tarımın; toprağın kullanılamaz hale geldiği durumlarda veya birim alanda maksimum verim almak amacıyla mevcut koşullarda en üst seviyede girdi ve teknolojinin kullanıldığı endüstriyel bir üretim biçimi olduğunu dile getiren Ziraat Mühendisler Odası Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, "Topraksız tarım yaygın olarak sera sebzeciliği ve süs bitkileri üretiminde kullanılıyor. Teknoloji daha çok tarım toprakları yetersiz ve sınırlı olan teknolojisi gelişmiş ülkelerde kullanılıyor. Türkiye'de ise ve karlılığın yüksek olması nedeni ile son yıllarda devreye girdi" dedi. 15 yıl önce Antalya'da başlayan topraksız kültür sera sebzeciliğinin Antalya'da 2 bin dekar olmak üzere Türkiye genelinde 6 bin dekara ulaştığını kaydeden Tuncer, "Bu alan Türkiye sera varlığının yüzde 1'i kadardır. Topraksız kültür yetiştiriciliğinde üretim maliyetinin yüzde 40'ını enerji harcamaları oluşturuyor. Buna bağlı olarak da topraksız kültür üretiminin jeotermal kaynakların bulunduğu alanlara kaydığı görülüyor. Modern yapıları nedeni ile kontrollü üretime daha uygun bu seralarda daha yüksek verim alınmakla birlikte yatırım maliyetleri çok yüksek ve geri dönüşü uzun süre alıyor. Türkiye'de bu sektörün gelişmesi için organize sera bölgelerinin kurulması, jeotermal kaynakların yanı sıra doğalgaz gibi ucuz enerji kaynaklarının da tarım sektörünün kullanımına sunulmasına ihtiyaç var" şeklinde konuştu.

 

- 12 ay boyunca üretim yapılıyor

 

Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Dr. Suat Yılmaz, topraksız tarımda ürünlerin kalitesinin yanı sıra 12 ay boyunca üretimin yapıldığını, daha az su, gübre, ilaç ve işçilik kullanıldığını belirtti. Yılmaz, bu alanda Hollanda'nın 5 bin dekarla ilk sırada yer aldığını söyledi. Ancak ilk andaki yüksek yatırım maliyetlerinin üreticileri korkuttuğunu bildiren Yılmaz, bu alandaki işgücünün de nitelikli olması gerektiğini ifade etti.

 

- Kontrollü üretim sağlanıyor

 

Antalya'da topraksız tarımın 15 yıl önce başladığını hatırlatan Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği Genel Sekreteri Selahattin Özbey, Türkiye'deki 6 bin dekar üretimde topraksız tarım yapıldığını aktaran Özbey, "Son 5 yılın analizleri doğrultusunda topraksız tarım, yıllık yüzde 15'lik bir artışla hala yatırımcıların ilgisini çekiyor. Yatırım için dekar maliyeti; coğrafi konum, kullanılan teknoloji, konstrüksiyon kalite ve çeşitliliği farklı olmakla beraber 50 bin - 150 bin TL arasında değişiyor" dedi. Topraksız tarımda kontrollü üretim yapıldığına değinen Özbey, "Her bitkiye homojen besin dağılımı standart kalite ve süreklilik anlamında büyük avantaj. Ayrıca topraktan gelen hastalıkların bertaraf edilmesi ve buna bağlı olarak minimum ve kontrollü ilaç kullanımıyla tüketici tarafından artık aranır hale gelmesi gibi avantajları var. Bu da yatırımcı için doğrudan pazar avantajı sunuyor" şeklinde konuştu. Özbey, "Topraksız tarımda öncelikli ürün domates; dikim alanlarının yüzde 95'ni oluşturuyor. Ayrıca Kaliforniya biber ve hıyar, çilek ve kavun da üretiliyor. En fazla ihracatın yapıldığı  ülkeler ise Rusya, İngiltere, Almanya, Hollanda ve Azerbaycan" diye konuştu.

 

Firmalar gelecekten umutlu4

 

1 milyon 350 bin euro yatırım yaptık

 

Manavgat'ta kurulu 31 bin metrekare kapalı seralarda, topraksız tarım metoduyla salkım domates üretimi yapıyoruz. Ürettiğimiz domatesleri 'Doktor Domates' markasıyla piyasaya sunuyoruz. İspanyol markası İnverca tarafından kurulan seramız 1 milyon 350 bin euro yatırımla gerçekleşti. Tamamen teknik bilgiye dayalı bir üretim metodu olması nedeniyle ilk yatırım maliyeti oldukça yüksek. Yanları polikarbon olup, üstü tek kat plastik ve perde sistemi kullanılıyor. Üretimi baştan sona, Priva bilgisayar sistemiyle kontrol ediyoruz. Seralarımızın ısıtması, sulaması ve gübreleme işlemleri bu sistemle kontrol ediliyor. Üretimimizin yüzde 60'ını iç piyasada, yüzde 40 ise ihracatta değerlendiriyoruz. Şu anda Rusya ve Azerbaycan'a ürün gönderiyoruz.

 

Hamdi Güneş / Adalya Tarım Limited Şirketi Sahibi

 

Üretimin yüzde 90'ını ihraç ediyoruz

 

Firma olarak topraksız tarıma 2005 yılında 60 dekar alanda başladık. Seramızı 4 milyon euroluk yatırımla hayata geçirdik. Topraksız tarımın kontrol edilebilir olması, her mevsimde üretim yapılarak ürün elde edilebilmesi anlamında büyük avantajlar sağlıyor. Verimi ise diğer üretimlerden 3 kat daha fazla. Topraksız tarımda ilaç kalıntısına da rastlanmıyor. Bunu nedeni ise arılar ile biyolojik mücadele yapılması. Seralarında domates üreten firmamız, üretiminin yüzde 90'ını ihraç ediyor.

 

Cüneyt Doğan / Özdoğanlar Gıda Turizm San. Tic. Sahibi

 

Yüzde 95 oranında salkım domates üretiyoruz

 

Topraksız tarıma 2005 yılında 26 dönüm serada üretim yaparak başladık. Topraksız tarımda Antalya bölgesinde eylül ayında ekim yapılıyor, haziran ayında ise sökülüyor. 8 ay ürün alınıyor. Ürün kalitesi açısından ilk döl ile son döl arasında pek fark yok. Tonaj olarak diğer seralara göre yüzde 30 ile yüzde 50 arasında farkı var. Genelde salkım ekiliyor ve bu ürünler diğer sera ürünlerine göre farklı satılıyor. Seralarımızda yüzde 95 oranında salkım domates üretimi gerçekleştiriyoruz. Avrupa, Rusya ve Azerbaycan'a ihracat yapıyoruz.

 

Başar Kelek / Yükselen Limited Şirketi Ortağı

 

102 bin metrekareye ulaştık

 

Yükselen Tarım 2005 yılında topraksız tarım alanında üretim yapmaya başladı. 18 bin metrekare alanda başladığımız kapalı üretim alanı bugün 102 bin metrekareye ulaştı. Toplamda 214 bin metrekare alan üzerinde kurulu işletmemiz 102 bin metrekare kapalı sera alanı, 100 bin metrekare meyve bahçesi, 750 metrekare paketleme tesisi ve idare binalarıyla 10 milyon euroluk bir yatırımı kapsıyor. Belirli bir süre sonra yaşlanan toprağın iyileştirilmesi zor ve masraflı. Ayrıca bitkinin istediği yetiştirme ortamının topraksız tarımda daha kolay oluşturulması topraksız tarımın tercih sebebidir. Seralarımızda ağırlıklı olarak salkım domates üretimi yapılıyor. Üretimimizin yüzde 80'i Avrupa ve Rusya'ya, yüzde 20' ise iç pazara satılıyor. Modern tarımın Avrupa'da olduğu gibi ülkemizde de hızla topraksız tarıma kaymakta olduğunu görüyoruz. Kaliteli ürün ve pazarda rekabet edebilmek açısından topraksız tarımın gerektiğine inanıyorum.

 

 

 

 

http://www.kobiden.com/

Ekleme Tarihi
09.01.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2


Link: Topraksız tarımın da başkenti olacak




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız