Tetra Pak Türkiye ve Kafkaslar Pazarlama Direktörü Gaye Atakan, yıllık yaklaşık 4 milyar adetlik üretimle Türk sıvı gıda sektörü ambalaj gereksiniminin önemli bir bölümünü karşıladıklarını belirterek, üretimlerinin bir kısmını da çeşitli ülkelere ihraç ettiklerini kaydetti.
Kuruluşunun 40’ıncı yılını 2011’de kutlayacak olan Tetra Pak Türkiye, İzmir fabrikasında yaptığı yıllık yaklaşık 4 milyar adet ambalaj üretimiyle, Türk sıvı gıda sektörü ambalaj gereksiniminin önemli bir bölümünü karşılarken, üretiminin bir kısmını da çeşitli ülkelere ihraç ediyor.
Krize rağmen 2009 yılında büyüdüklerini ve gerçekleştirdikleri sürekli yatırımlarla sektörün gelişmesine ve büyümesine destek olduklarını söyleyen Tetra Pak Türkiye ve Kafkaslar Pazarlama Direktörü Gaye Atakan, “2009 yılında İzmir fabrikamızın baskı kalitesini yükseltmek için 10 milyon Euro’luk yatırım gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemde de yatırımlarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz” dedi. Krizin etkilerini firmalarının da hissettiğini ancak faaliyet gösterdikleri gıda sektörünün promosyonlar ve fiyat indirimleri sayesinde krizde de büyümeye devam ettiğini bildiren Atakan, firmalarının krizden yüzde 3 oranında büyüyerek çıktığını, bu dönemde meyve suyu kullanımının azalmasına paralel olarak bu kategoride bir küçülme yaşandığını ancak süt kategorisindeki büyümenin devam ettiğini kaydetti.
Türkiye sıvı gıda ambalaj sektörünün son yıllarda yakaladığı hızlı büyüme ivmesini 2010 yılında da sürdürdüğünü belirten Atakan, pazarın çift haneli büyüme rakamlarıyla yılı kapattığını kaydetti. Tetra Pak’ın da bu olumlu tablo paralelinde başarılı bir yıl geçirdiğini dile getiren Atakan, “Meyve suyu, nektar ve içecek pazarı 2009 yılında 2008 yılı ile aynı seviyelerde kalırken, 2010 yılı sonunda yüzde 5 büyüdüğümüzü tahmin ediyoruz. Pazar süt kategorisinde de, tüketimin açık sütten ambalajlı ürünlere kaymaya devam etmesi ile birlikte yüzde 7’lik bir büyüme sağladı” diye konuştu.
Her yıl Ar-Ge yatırımı yapıyor
2011 yılında Tetra Pak’ın Türkiye’de kuruluşunun 40’ıncı yılını kutlayacağını belirten Atakan, değişen trendleri yakından takip eden firmalarının, müşteri beklentileri doğrultusunda yenilikçi ürünler geliştirmek için de her yıl düzenli olarak Ar-Ge yatırımları yaptığını kaydetti. İnovatif ürün geliştirme çalışmalarının yanı sıra üretim tesislerinin karbon salımını azaltma, atık kontrolü ve yenilenebilir enerji konularında da yatırımlarının devam ettiğini ifade eden Atakan, ayrıca 2001 yılında başladıkları şimdiye kadar 60’ın üstünde ilde, sağlıklı süt tüketiminin artırılması amacıyla gerçekleştirdikleri “Sağlık İçin Sağlıklı Süt İçin” kampanyasına bu yıl da devam edeceklerini dile getirdi. Başladığı günden bu yana 6 milyonun üzerinde insana ulaştıklarını duyuran Atakan, firmalarının gerek üretim, gerekse sosyal alanlarda yatırımlarına devam edeceğini söyledi.
Tetra Pak Türkiye’nin faaliyetlerine 1971 yılında başladığını ve ilk Tetra Pak makinesinin Kayseri’de Meysu meyve suyu fabrikasında kurulduğunu hatırlatan Atakan, 1978 yılında İzmir Kemalpaşa’da Tetra Pak lisansı ile paketleme malzemesi üretmek üzere ilk fabrikanın faaliyete geçtiğini dile getirdi. 1992 yılında Tetra Pak’ın fabrikayı satın alarak müşterilerine doğrudan hizmet vermeye başladığını ifade eden Atakan, “Bugün Tetra Pak İzmir fabrikası yıllık yaklaşık 4 milyar ambalaj üreterek, Türk sıvı gıda sektörü ambalaj gereksiniminin önemli bir bölümünü karşılıyor. Fabrikadaki üretimin bir kısmı da çeşitli ülkelere ihraç ediliyor” diye konuştu.
“Tetra Pak, sıvı gıda konusunda komple sistem sağlayıcısıdır” diyen Atakan, firmanın yalnızca ambalaj malzemesini satmakla kalmadığını, bu ambalaj malzemesine dolum yapan makineleri ve doldurulan ürünü işleyen makineleri de müşterilerine sağladığını duyurdu. Aynı zamanda tüm bu makinelerin sürekli bakımlarını da yedek parça dahil üstlendiklerini belirten Atakan, firmalarının dünya genelinde müşterilerine pazarlama desteği de dahil olmak üzere geniş bir yelpazede 260’dan fazla çalışanıyla hizmet verdiğini söyledi.
İşlenmiş ve ambalajlı süt tüketimi 2012’de, yaklaşık yüzde 8 artacak
Türkiye’de işlenmiş ambalajlı süt pazarının kriz öncesi son beş yılda ortalama yüzde 12, 2009 yılında ise bir önceki yıla oranla yüzde 9 büyüme gösterdiğini ifade eden Atakan, pazarın toplam büyüklüğünün yaklaşık bin 63 milyon litre olarak gerçekleştiğini kaydetti. Bu toplam içinde bin 19 milyon litre ile UHT sütün, büyümenin başlıca destekleyicisi olduğunun altını çizen Atakan, şöyle konuştu: “İşlenmiş ve ambalajlı süt tüketiminin 2012 yılında, yaklaşık yüzde 8 artışla 1 milyar litreyi aşarak 1 milyar 5 milyon litre seviyesine ulaşması, halen yüzde 56 olan ambalajlı süt tüketim oranının da yüzde 65’ler düzeyine gelmesi bekleniyor. Pazardaki bu büyüme beklentisi önümüzdeki yıllarda bizim de büyümeye devam edeceğimizi gösteriyor.”
Hayvancılık teşviklerinin geliştirilerek hayvan başına destek verilmesi gibi gerek tarım, gerekse hayvancılık alanında alınacak önlemlerin, gelecekte ciddi bir gıda krizine karşı alınacak önlemler arasında yer aldığına dikkat çeken Atakan, Türkiye’de yılda üretilen yaklaşık 11 milyon 500 bin ton sütün sadece yüzde 20’sinin üretiminin kayıt altında gerçekleştiğini söyledi. Atakan, bu konuda alınacak önlemlerin olası krizlerin önlenmesine önemli katkı sağlayacağını dile getirdi.
Türkiye’de, toplum sağlığı açısından, ambalajlı gıda ürünü tüketiminin teşvik edilmesinin önemine değinen Atakan, sözlerine şöyle devam etti: “Açık süt tüketimi 2000 yılında yüzde 70 iken, 2007 yılında yüzde 50’ye geriledi. Buna karşın, sağlığı tehdit eden açık süt tüketiminin halen yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Satışı kanunen yasak olmasına karşın açık süt tüketiminin önlenememesinde alışkanlıklar ve yanlış inanışlar etkin rol oynuyor. Bu alışkanlıkların sağlıklı olana doğru değişmesi ve toplumsal bilincin güçlenmesi konusundaki çalışmalarımızı önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğiz."
http://www.kobiden.com/ | 
