2010 yılının ilk 9 ayında tarım ürünleri ihracatı 8 milyar 293 milyon dolar iken, aynı dönemde 5 milyar 447 milyon dolarlık tarım ürünü ithal ettik
Canlı hayvan ve et ithalatı konusundaki tartışmalar, tarımda dışa bağımlılık sorununu gündeme getirdi.
İzmir Ticaret Borsası Dergisi'nin son sayısında Zafer Esen Gönen'in Türkiye'nın Dış Ticaretinde Tarım Ürünleri başlığını taşıyan bir araştırması yayınlandı.
Bu araştırmada Zafer Esen Gönen, 2010 yılının ilk dokuz ayındaki ithalat ve ihracatın yapısını anlatıyor.
Toplam tarım ve gıda ürünleri ihracatında meyve ve sebze ihracatının yüzde 51 ağırlığı olduğu görülüyor. Daha sonra yüzde 14.1 pay ile hububat ve hububat ürünleri geliyor..
Tütün ve tütün mamullerinin yüzde 7.2, çeşitli yenilebilir ürünlerin yüzde 6, kahve, çay, kakao, baharat ürünlerinin yüzde 4.5, balıklar ve diğer deniz ürünlerinin yüzde 3.2. ağırlığı var.
Tarım ürünleri ihracatında fındık, kuru incir, çekirdeksiz kuru üzüm, Antep fıstığı, kuru kayısı, tütün, zeytinyağı, pamuk, baklagil ve yaş meyve ve sebze ürünlerinin öne çıktığı anlaşılıyor.
Türkiye'nin tarım ve gıda ürünleri ithalatında hububat ve hububat ürünlerinin yüzde24.7 ile ilk sırada geldiği, bunları yüzde 17.9 ile hazırlanmış bitkisel ve sıvı yağların izlediği, meyve ve sebzelerin ağırlığının yüzde 2.9, hayvanlar için gıda maddelerinin ağırlığının yüzde 10.7, tütün ve tütün mamullerinin yüzde 7.7, kahve, çay, kakao, baharat ürünlerinin yüzde 7.4 ağırlık taşıdığı görülüyor.
Türkiye tarım ürünü olarak büyük ölçüde buğday, mısır, pirinç, yağlı tohumlar ve pamuk ithal ediyor.
Türkiye'nin tarım ihracatında Avrupa Birliği, Rusya ve ABD ilk sıralarda yer alırken, ithalatında Avrupa Birliği, ABD, Mısır, Ukrayna, Rusya, Güney Amerika ülkeleri, Uzak Doğu Asya ülkeleri öne çıkıyor.
Bu kısa anlatımda açıklıkla görüldüğü gibi
(1) İthal edilen tarım ürünlerinin tamamını ülkede üretme imkanına sahibiz
(2) Tarım ürünleri ihracatında ülke imkanlarını yeterince değerlendiremiyoruz.
Bütün bunların sonu bir noktada düğümleniyor. Tarımda üretimi artırmaya mecburuz. Toprak var, işgücü var. Ama tarım politikalarındaki yanlışlıklar sonucu üretimi artıramıyoruz. Kendi kendimize yeter iken ,giderek tarım ürünlerinde dış ticaret açığı ile karşılaşma riski ortaya çıktı..
