MERSİN - Akyürek Kardeşler, incir ihracatçılarının 'incirdeki zehir' olarak adlandırılan aflatoksin sorununu çözmek için kolları sıvadı.
Kuru taneli tarım ürünleri eleme ve sınıflandırmasında 40 yılı aşkın bir tecrübeye sahip olan firma, yeni Ar-Ge çalışması ile dünyada bir ilke imza atmaya hazırlanıyor. Sanayi Bakanlığı'nın Sanayi Tezleri Projesi (SAN-TEZ) kapsamında oluşturduğu projeyi Çukurova Üniversitesi ile birlikte yürüten firma, bu çalışma ile bir taraftan aflatoksinli incir seçimini sıfır hataya yaklaştırırken diğer taraftan zehirli incirlerin seçimi sırasında insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen etmenleri yok edeceklerini açıkladı.
Sektörde Türkiye'de lider konumunda olduklarını, özellikle kuruyemiş sektöründeki fabrikaların makine parkının yüzde 95'ine yakınını imal ettiklerini belirten Akyürek Kardeşler San. Tic. Limited Şirketi Satış ve Pazarlama Müdürü Gökmen Akyürek, "Dünyada da lider olmayı hedefliyoruz. Yönümüzü kuru taneli tarım ürünlerinin yoğun olarak tüketildiği az gelişmiş ülkelere çevirdik. Üretimde Avrupa kalitesini yakalayıp fiyatta ise çok daha cazip koşullar sunmaları nedeniyle şu anda Etiopya, Moldova, Ukrayna, Bulgaristan ve Nijerya'da liderlik koltuğuna oturduk. Hedefimiz bu rakamı 5 yılda en az 20 ülkeye çıkarmak. Yatırımlarımızı da bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz" dedi.
Aflatoksinli inciri görebilen teknolojiyi daha yukarılara taşıyacak bir proje geliştirdiklerini ve Ar-Ge çalışmalarında sona yaklaştıklarını dile getiren Akyürek, Sanayi Bakanlığı'nın Sanayi Tezleri Projesi (SAN-TEZ) kapsamında oluşturdukları projeyi Çukurova Üniversitesi ile birlikte yürüttüklerini kaydetti. Gökmen Akyürek, bu çalışma ile bir taraftan aflatoksinli incir seçimini sıfır hataya yaklaştırırken diğer taraftan zehirli incirlerin seçimi sırasında insan sağlığını olumsuz yönde etkileyen etmenleri yok edeceklerini açıkladı. Türkiye'den ihraç edilen kuru incirlerin kapalı bir odada radyasyonu algılayan ışıklar altında insanlar tarafından seçilerek aflatoksinli ürünlerden arındırıldığını vurgulayan Akyürek, şu bilgileri verdi: "İncirler karanlık bir odada bandın üzerinden geçiriliyor. Bu sırada yukarıdan aflatoksinli ürünün beyaz bir leke gibi görülmesini sağlayan ışık veriliyor. Bu ışık çevreye yüksek oranda radyasyon yayıyor. Seçme işlemini yapan kişiler büyük oranda bu radyasyonun etkisinde kalıyor ve bu da ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlıyor. Bizim üzerinde çalıştığımız makine, seçimi kendisi gerçekleştirecek ve çevresine radyasyon yaymayacak. Böylece insan gözüyle yapılan seçimlerde kaçabilecek aflatoksinli incirin önüne geçilirken diğer taraftan böylesi bir seçim sırasında insan sağlığına verilen zarar da ortadan kalkacak. Yıl sonunda projeyi tamamlayacağız ve 2012 Mart ya da Nisan ayında ise satışa sunacağız."
İncir, kuru kayısı gibi ürünlerin merkezinin Türkiye olması nedeniyle yurtdışında da bu yönde makineler geliştirilmediğini ve bu nedenle ithal edilemediğini anlatan Gökmen Akyürek, geliştirdikleri Ar-Ge ile dünyada bir ilke imza atmaya hazırlandıklarını bildirdi. Proje bitiminde tüm hakların kendilerine ait olacağına işaret eden Akyürek, projenin gerekli belgelerin alınabilmesi adına uzun sürdüğünü, özellikle radyasyonla ilgili ışın yayan bir makine olması nedeniyle koruma önlemlerinin çok olduğunu, radyasyon CE Belgesi alımı gibi işlemlerin uzun zaman aldığını açıkladı.
"Tüm altyapı çalışmalarımızı tamamladık"
Son yıllarda altyapı çalışmalarına ve yatırımlara ağırlık verdiklerine dikkat çeken Gökmen Akyürek, geçen yıl itibariyle yatırımlarını tamamladıklarını ifade etti. Bu dönemde Ar-Ge personel sayılarını artırarak 20'ye yaklaştırdıklarını aktaran Akyürek, "500 metrekarelik bir alanı daha Ar-Ge çalışmalarına tahsis ederek bin metrekareye çıkardık. Altyapımız tamamlandı ve bundan sonrasında Ar-Ge çalışmalarıyla üretime ağırlık vereceğiz. Logomuzdan pazarlama tekniklerimize kadar tüm kurumsal altyapımızı yeniledik ve güçlendirdik" dedi. Makinelerinin 3 boyutlu filmlerini çektiklerini ve müşterilerine göndermeye başladıklarını anlatan Akyürek, "Böylece müşterimiz alacağı makine ile neler yapabileceğini izliyor, tüm teknik özelliklerini görüyor ve sonrasında yalnızca fiyatları konuşmak için bizimle temas kuruyor. Özellikle yurtdışı satışlarımızda ciddi bir fayda yakaladık" dedi.
Hedef yüzde 35 büyüme
Oldukça iyi bir yılı geride bıraktıklarını ve bu dönemde cirolarının yaklaşık yüzde 75 arttığını ifade eden Gökmen Akyürek, üretimlerinin yüzde 100'e, işçi sayılarının ise yüzde 60'a yakın arttığını bildirdi. Bu yıl da ilk etapta mevcutlarını korumak istediklerini vurgulayan Akyürek, "Yurtdışı pazarımızdaki artış bu yıl da en az yüzde 25 büyüme imkânına sahip olduğumuzu gösteriyor. Bununla birlikte kırsal kalkınma ve ajanslardan gelecek destek programlarıyla yüzde 10'luk bir büyüme daha eklenirse yıl sonunda yüzde 35'lik büyümeye ulaşabileceğimizi tahmin ediyorum" dedi.
http://www.kobiden.com/ | 
