Sağlıklı yaşam trendi ve sigara yasağıyla birlikte son yıllarda satışlarını sürekli artıran Türkiye kuruyemiş sektörü, hammadde temini noktasında sıkıntı yaşıyor.

Son yıllarda Türkiye'nin büyüme hızının üstünde bir ivme yakalayarak, ortalama yüzde 10-15 arasında büyüyen sektör, 2010 yılı tahmini verilerine göre de yaklaşık yüzde 20 oranında büyüme kaydetti. Tüketimin artması anlamına gelen bu veriye karşın sektör, hammadde temininde sıkıntı yaşıyor. Başta kaju olmak üzere badem ve ceviz ithalatı yaptıklarını anlatan sektör temsilcileri, tarımsal üretimde çiftçinin desteklenmesiyle sıkıntının aşılabileceği fikrinde birleşiyor. Bu noktada çerezlik ürünlere Tarım Bakanlığı'nın destek vermesi gerektiğinin altını çizen firma sahipleri, bu sayede sektörde satışların artarak devam edeceği değerlendirmesini yapıyor.

Türkiye'de tarım yapılan toprakların parçalanmış olması yüzünden  ekilemeyen arazilerin miktarının arttığı değerlendirmesini de yapan sektör temsilcileri, bu durumun önüne geçilmesini bekliyor. Ayrıca ekilecek ürünlerin yönetiminin de önemli olduğu vurgusunu yapan firma sahipleri, ceviz ve badem de ormanlık alanların kurulmasını bekliyor. Şu anda sektörel dernek kanalıyla badem ve ceviz ekiminin teşvik edildiğini  aktaran firma sahipleri, bunun tek başına yeterli olmayacağı kanısında.

Sağlıklı beslenme trendi kuruyemiş satışlarını artırdı

Tüm Kuruyemiş Sanayici ve İş Adamları Derneği'nden edinilen bilgilere göre Türkiye Kuruyemiş sektörü 2010 yılı itibariyle 3.5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı. Derneğe kayıtlı yaklaşık 500 firma sektörde faaliyet gösterirken, sektör 2010 yılı itibariyle yüzde 20 oranında büyüdü. Sektör 600 milyon dolarlık ihracat rakamı da dahil edildiğinde 300 bin tonluk tüketim yaparken, yaklaşık 180 milyon dolarlık da ithalat yapıyor. Yine kişi başına 3 kilogram kuruyemişin tüketildiği sektörde, mevcut rakamlarla cari fazla veriliyor. Sektörde sürekli ithalatın yapıldığı ürün grupları arasında ise kaju, badem ve ceviz bulunuyor. Sektör, yer fıstığı, ay ve kabak çekirdeklerinde ise üretimin azalıp çoğalmasına bağlı olarak dönemsel olarak ithalat yapıyor.

Kuruyemiş sektörünün son yıllarda sürekli büyümesini sağlıklı yaşam trendini bağlayan firma sahiplerine göre, kuruyemiş tüketiminin sağlıklı yaşamdaki öneminin anlaşılması, tüketimi artıran unsurların başında geliyor. Bununla birlikte uygulanan sigara yasağı ve Türk yemek kültüründe bulunan kuruyemiş yeme alışkanlığı da tüketimi artıran unsurlar arasında sıralanıyor. Bu noktada sektörün önümüzdeki dönemlerde de büyümeye devam edeceği vurgusunu yapan firma sahipleri, yeni nesle de kuruyemişi sevdirecek uygulamaların elzem olduğu fikrinde birleşiyor. Genç tüketicinin daha çok cips tükettiğini açıklayan sektör temsilcileri, ürün çeşitliliğine giderek, cips tüketimini kırmak istiyor.

Ambalaj çalışmalarıyla ürün tazeliği güvene altında

Sektörün yeni dönem çalışmalarına bakıldığında ise yenilikçi ürünlerle tüketici beğenisi kazanılmaya çalışılıyor. Bu amaç doğrultusunda çoklukla kuruyemişin doal yapısını bozmayan ürün türlerini imal etmeye özen gösteren firmalar, daha çok ambalaj üzerinde yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor. Ambalajdaki havayı sıfır noktasına indirerek ürünün taze kalmasını sağlayan uygulamalar ve ay çekirdeğinin yoğun olarak tüketildiği iç pazarda ambalajın yanında verilen çöp torbası uygulaması bunlardan bir kaçı. Ayrıca kuru meyve ve kuruyemişi bir araya getiren ürün türlerinin de imalatına odaklanan firmalar, diyet noktasında da düşük kalorili ürünlerinin imalatına odaklanmış durumda.

Yüksek gümrük vergisi eleştiriliyor

Sektörün sorunlarına ilişkin değerlendirmeler yapan firma sahiplerine göre hammadde temini noktasında yaşanan sıkıntılara ilave ithalatı yapılan ürünlerde alınan yüksek vergiler sektörde haksız rekabete neden oluyor. Buna göre firmaların ithalatı yaptığı ürünlere yüzde 43 oranında vergi ödediğine dikkat çeken sektör temsilcileri, bu yüzden illegal yollarla pazara mal girişinin yapıldığını dile getiriyor. Sektörde yer alan bir kısım firmanın illegal yollarla vergi ödemeksizin pazara mal getirdiği iddiasında bulunan firma sahipleri, vergi oranlarının yüzde 10 seviyesine düşürülmesiyle sıkıntının aşılabileceğini ifade ediyor. Yine sektörü ileriyle taşıyacak in hamlenin de lisanslı depoculuk uygulaması olacağına değinen firma sahipleri,  lisanslı depoların kurularak işletilmesi gerekti önerisini yapıyor. Bu uygulamanın ABD ve Hindistan'da yaklaşık bir asırdır yapıldığını anlatan firma sahipleri, söz konusu yapılanmanın Türkiye'ye getirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Son olarak ay çekirdeği, kabak çekirdeği ve leblebilik nohut tohumunun üretiminde Türkiye'nin yetersiz kaldığına da vurgu yapan firma sahipleri, bu tohum türleri için dünya genelinde hibrit tohum üretimi ve tohum ıslahı yapıldığını belirtiyor. Firma sahipleri, bu konuda Türkiye'nin de harekete geçmesi gerektiğine işaret ediyor.

http://www.kobiden.com/