Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 16 Mayıs 2024 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 

Yetersiz görülen destekleme priminin artırılması isteniyor

Türkiye zeytinyağı sektörü son dönemde artan ağaç varlığı ve üretim kapasitesine rağmen hükümetten aldığı destekleme priminin yetersiz kalmasını eleştiriyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın 2010 sezonu için zeytinyağının litresine 30 kuruşluk destekleme primi vereceğini açıkladığını anlatan sektör temsilcileri, düşük kalan primler yüzünden sektörde kayıtdışılığın arttığını dile getiriyor. Bu yüzden hammaddeyi pahalıya aldıklarına vurgu yapan firma sahipleri, ihracat noktasında Yunanistan, İtalya ve İspanya menşeli firmalarla rekabet etmekte sıkıntı yaşadıklarının da altını çiziyor.

Zeytinyağı sektörü için 2009-2010 sezonunda litrede verilen 30 kuruşluk destekleme primi, sektör aktörleri tarafından eleştiri konusu oldu. Şu anda üreticinin kaliteli olarak tabir edilen bir asitlik zeytinyağını ortalama 6.7 TL'den tüccara sattığına vurgu yapan sektör temsilcileri, bunun 5.5 TL'sinin gider olduğuna vurgu yapıyor. Bu noktada verilmesi öngörülen 30 kuruşluk desteğin giderlerin neredeyse 20'de birini karşıladığını kaydeden işletme sahipleri, birçok üreticinin desteklerden yararlanmak için başvuruda dahi bulunmayacağını ifade ediyor. Bu durumun kayıtdışılığı artırmasının yanı sıra hammadde fiyatlarının da artmasını neden olduğunun anlatan sektör temsilcileri, litreye verilen pirimin en az 1 TL olması gerektiğine işaret ediyor. Şu anda dünya zeytinyağı ticaretinde öne çıkan İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde üreticiye 2-2.5 Euro aralığında destek verildiğini aktaran firma sahipleri, hem üretimin cazip hale getirilmesi hem de ihracat noktasında eşit koşullarda rekabete erişmek için primin 1 TL'ye  çıkarılmasını talep ediyor. Sektördeki kayıtdışılığı anlamak için 2009 yılı verilerinin incelenmesinin yeterli olacağını savunan sektör temsilcileri, bu dönemde 147 bin ton zeytinyağı üretildiğini aktarıyor. Söz konusu dönemde bakanlığın zeytinyağın litresine 25 kuruşluk destek verdiğinin altını çizen sektör temsilcileri,  toplam 9.3 milyon TL prim ödemesi yapıldığı aktardı. Bu hesaba göre 147 bin tonluk üretimin  sadece 37.5 bin tonluk kısmının prim ödemesinden faydalandığına dikkat çeken sektör temsilcileri, farklı bir ifadeyle üretimin yalnızca yüzde 25'lik kısmının desteklendiğine değiniyor.

 

Ağaç varlığı artıyor

 

Türkiye Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'nden (UZZK)  edinilen bilgilere göre Türkiye'nin zeytin ağacı varlığı son altı yılda yüzde 50 artarak 143 milyon adete ulaştı. Son tespit ile toplam 778 bin hektar alanda zeytin üretimi yapan sektörde, 2010-2011 sezonunda 154-160 bin ton aralığında zeytinyağı üretilmesi hedefleniyor.  UZZK temsilcileri, sektörün son dönemde yeni plantasyonların artması ve modern bakım yöntemlerinin uygulanması ı sayesinde zeytinyağındaki var yılı ve yok yılı arasındaki makası daralttığına da dikkat çekiyor. Daha önceki yok yıllarında 160 bin tonluk zeytinyağı potansiyelinin 40-50 bin tonunun değerlendirilebildiğine işaret eden UZZK temsilcileri, bugün gelinen noktada kapasitenin yüzde 90'ının kullanıldığını söylüyor.  Buna ilave sektörde ağaç varlığının artmaya devam etmesiyle 160 bin tonluk türetimin üstüne çıkabileceklerini dile getiren firma sahipleri, bu rakamı önümüzdeki beş yıl içinde 250-300 bin tonlara çıkarma şanslarının bulunduğunu iddia ediyor. Ancak bunun için sektörün kayıt altına alınmasını talep eden işletmeler, yine üreticinin prim sistemi ile desteklenmesi ve sağlıklı yaşam kültürünün toplumda benimsetilmesi gerektiğine inanıyor.

 

İhracatçı DİR'e odaklandı

 

Zeytin ve zeytinyağı sektörü için önemli bir konunun da ihracat olduğunu aktaran sektör temsilcileri, son dönemde zeytin ve zeytinyağı ihracatının düşme eğilimine girdiğine vurgu yapıyor. Ege İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre zeytin ve zeytinyağı sektörü ihracatı 2010-2011 sezonunda, 1 Kasım 2010-21 Ocak 2011 tarihine kadar geçen dönemde, değer bazında yüzde 59.2'lik düşüşle 29.4 milyon dolardan, 11.9 milyon dolara geriledi. Miktar bazındaki gerileme ise yüzde 66.5 oldu. Sofralık zeytin ihracatı ise aynı dönemde yüzde 3.8 düşüşle 34.9 milyon dolara indi. Birlik verilerine göre 2005 ürün yılında 91 bin ton olan zeytinyağı ihracatı yıllar içinde gerileyerek, 2009-2010 sezonunda 23 bin ton seviyesine indi. İhracattaki gerilemeyi zeytinyağı hammadde fiyatlarının İspanya, İtalya ve Yunanistan başta olmak üzere diğer üretici rakip ülkelerdeki fiyatlara göre yüksek olmasına bağlayan birlik temsilcileri, sektörün anılan ülkelerin sahip olduğu ihracat kaydıyla Dahilde İşleme Rejimi(DİR) kapsamında zeytin ve zeytinyağı ithalatı gibi bir imkana sahip olmamasını da eleştiriyor. Türkiye'de yeterli zeytin ve zeytinyağı hammaddesi bulunmadığı için firmaların ihracat noktasında sıkıntı yaşadığını ifade eden birlik temsilcileri, DİR'e izin verilmediği taktirde önümüzdeki 3-4 yıllık süreçte ihracatın gerilemeye devam edeceğini savunuyor. Son olarak sektörde ağaç varlığının sürekli arttığına, yeni plantasyonlarla üretim kapasitesinin yükseldiğine dikkat çeken sektör temsilcileri, ticaret bakımından da yerel firmaların güçlendiğini vurguladı. Artık piyasanın tüketici ve üreticiler tarafından belirlendiğini, tüketicinin önüne tağşiş yağ koyma döneminin sona erdiğini anlatan sektör temsilcileri,  piyasayı tüketici bilincinin yönlendirdiği analizini yapıyor.

 

 

 

 

http://www.kobiden.com/

Ekleme Tarihi
03.02.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2


Link: Yetersiz görülen destekleme priminin artırılması isteniyor




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız