Tuncer, Ziraat Mühendisleri Odası ile Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından Gaziantep Ticaret Odası (GTO) salonunda düzenlenen, ''Bağımsızlık ve Toplumsal Eşitlik İçin Ulusal Tarım Politikaları'' konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye tarım politikalarının 1980'lerden bu yana Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (DB) öncülüğünde, uluslararası sermayenin çıkarları doğrultusunda şekillendiğini savundu.

Türk çiftçisinin büyük sorunlarla karşı karşıya kaldığına ve tarımsal üretim alanlarının azaldığına dikkati çeken Tuncer, ''Türk çiftçisi yeterli desteği alamıyor. Çaresiz kalıyor, buna paralel olarak da yeterli üretim yapılamıyor. Türkiye için tarım çok önemli. Büyük sorunlar var. Tarımsal alandaki temel sorunların çözümü ancak bağımsız tarım politikaları ile çözülebilir'' diye konuştu.

Türkiye'nin yanlış tarım politikaları nedeniyle birçok tarım ürününü ithal eder hale geldiğini belirten Tuncer, ''Türkiye yılda en az 18,5 milyon ton buğday üretirse nüfusuna yetmektedir. 2007 ve 2008 yıllarında bu miktarın altında kalan üretimle, en çok övündüğümüz hububatta bile dışa bağımlı hale gelinmiştir. Bu yalnızca kuraklıkla açıklanabilecek bir durum değildir'' dedi.

Türk tarımında 25 yıldan beri hububat üretiminin verimlilik ve maliyet sorunlarını çözmek için kalıcı adım atılamadığını kaydeden Tuncer, şöyle konuştu:

''Türkiye arpa ithal eder hale geldi. Prim uygulaması ve tohumluk niteliğindeki yükselmeden dolayı ise mısır ve pirinçte üretim artışı sağlandı. Bir zamanlar dünya lideri olduğumuz bakliyatta, Kanada'dan ithalat yapar hale geldik. Nohut, kuru fasulye ve mercimekte nüfus artışını yakalayabilecek bir üretim artışı sağlanamadı.

Yıllık şeker pancarı üretimi 19 milyon tondan 17 milyon tona düştü. Pamuk üretimi yüzde 25 azaldı. Toplam hayvan varlığı 85 milyondan 38 milyona düştü. 1985 yılında 499 bin ton olan kırmızı et üretimi 2009 yılında 413 bin tona geriledi.

Süt üretiminde belirli bir artış sağlandı ama istenilen kalite düzeyi yakalanamadı. Yanlış tarım politikaları nedeniyle boş bırakılan tarım alanı büyüklüğü 2 milyon hektara ulaştı.''

Turhan Tuncer, 1998 yılından bu yana genetiği değiştirilmiş ürünlerin yasal ve teknik altyapı yetersizlikleri nedeniyle yeterince denetlenemediğini ifade etti.

ADD Genel İdare Kurulu Üyesi Elif Çuhadar ise Türkiye'nin başta tarım sektörü olmak üzere diğer alanlardaki tüm sorunlarının çözümünün ancak Atatürkçü düşüncenin hakim kılınması ile mümkün olacağını kaydetti.

ZMO Denetleme Kurulu Üyesi Tevfik Kızgınkaya'nın ''Türkiye'nin Dünü Bugünü'' konulu sunumunun ardından başkanlığını ADD Gaziantep Şube Başkanı M. Rasim Hengirmen'in yaptığı ''Tarım Sektörü ve Köylülükte Mevcut Durum'' konulu oturum gerçekleştirildi.

http://www.aksam.com.tr/tarim-imf-ve-db-cikarlarina-gore-sekilleniyor--17762h.html