GAZİANTEP - Türkiye bulgur üretiminde söz sahibi olan Gaziantep, yüksek vergi sorununa çözüm arıyor.

Hükümetin diğer tarım ürünlerine yaptığı KDV indirimlerini temel gıda maddesi olan bulgurda da uygulaması gerektiğini vurgulayan sektör temsilcileri, haksız rekabete yol açan yüzde 8 KDV'nin bir an önce yüzde 1'e indirilmesini istiyor. Bugünlerde kentteki bir çok tesisin düşük kapasiteyle çalıştığına dikkat çeken sektör temsilcileri,  karbonhidrat değeri düşük, protein değeri yüksek bir besin olan bulgurda yetersiz tanıtım sorununu aşmak için de kurumsal desteğe ihtiyaç olduğu düşüncesinde. Sektörün bu noktadaki talebi ise   'Bulgur Tanıtım Grubu' oluşturularak Türkiye'de kişi başı tüketilen bulgur miktarının artırılması. Buğday fiyatlarınının yükselmesi nedeniyle durma noktasına gelen ihracatlarını canlandırmak istediklerini kaydeden sektör temsilcileri, bu noktada sektöre yönelik İhracatta Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu (DFİF) uygulamasının da yerinde olacağını ifade etti. AB'nin 10 bin tonluk ürüne vergisiz geçiş hakkı uygulaması nedeniyle  ihracatta zorlandıklarını dile getiren sektör temsilcileri, Avrupa'da  firmaların cirosuna göre kota konmasının haksız rekabeti önleyeceğini savunuyor.

Gaziantep Bulgur Sanayicileri Derneği Başkanı İbrahim Sarı, Türkiye'nin bulgur sanayinde dünyanın

en gelişmiş teknolojisi ve kapasitesine sahip olduğunu belirterek, "Türkiye'nin 2010 yılı bulgur ihracatı 164 bin 145 ton. 81 milyon 820 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş. İhracatın yüzde 60'ı Irak ağırlıklı.

Sektör makine parkuru ve hammadde konusunda tamamen yerli üretime sahip.  Ama ne yazık ki faydaları ve besin değerleri hakkında yeterli tanıtım yapılmadığı için ülkemizde dahi bulguru tanımayan, hatta hiç tatmayan insanlar var.

Şuan tesislerimizin birçoğu çok düşük kapasiteyle çalışıyor. Devletten en büyük beklentimiz bulgurun ülkemizde ve yurtdışında tanıtımı konusunda bizlere destek olmasıdır. Diğer bir sıkıntımız da bulgurda KDV oranının yüksekliği. Temel gıda maddesi olan bulgurda yüzde 8 olan KDV oranının yüzde 1'e çekilmesi için devletten yardım bekliyoruz" dedi.

Bulgurun karbonhidrat değeri düşük,  protein değeri ise yüksek bir besin olduğunu, içindeki sinir ve sindirim sistemine yararlı  B1 vitamini bulunduğunu kaydeden Sarı, "İçerdiği folik asitten dolayı çocuk ve hamile kadınlar için çok önemli bir gıda maddesi olan bulgur, doymamış yağa sahip. Toplam yağ oranı düşük olduğu için sağlıklı bir besin maddesi. Kolesterol içermeyen bulgurda, hububat ürünlerinin en büyük dezavantajı olan fitik asit de pişirme ve kurutma işlemlerinden geçmesinden dolayı bulunmuyor. Bulgur, yüksek mineral ve selülozdan dolayı besin emilimini hızlandırıyor. Besin değeri ekmek ve makarnadan daha yüksek olan bulgur, pişirme-kurutma işlemlerinden dolayı küf oluşumuna karşı da dayanıklı. Liflerin tok tutucu bir özelliğe sahip olması, bulgura kilo kontrolünde de önemli bir rol yüklüyor. Günde 25-30 gram civarındaolan  lif ihtiyacımızı bir tabak bulgurla çok rahat şekilde karşılayabiliyoruz. Glisemik endeksi düşük olduğu için bulgur uzun süre tok tutuyor, kana yavaş karıştığı için de diyetlerde kullanılabiliyor. Pirinç ve kuskustan daha besleyici, şeker hastalarına alternatif yiyecek olarak tavsiye ediliyor"diye konuştu.

Pirince göre daha ucuz ve besleyici

Üretim teknolojisinin basitliği yanında ucuz, dayanıklı ve oldukça besleyici bir gıda olması nedeniyle bulgurun artık, Avrupa ve Amerika'da da yaygın olarak tüketilmeye başlandığını vurgulayan Sarı,

"B grubu vitaminleri bakımından daha üstün olduğu için pirinç tüketiminin fazla olduğu ülkelerde pirinç yerine bulgurun tüketilmesi öneriliyor. Bulgurun protein miktarı bakımından pirince oranla 1,4 kat, toplam mineral madde miktarında 3,75 kat, demir miktarında 3,1 kat, riboflavin miktarında 10,5 kat, vitamin miktarı bakımından da 39,3 kat daha zengin olduğu anlaşılıyor. Anadolu'da bulgurdan hazırlanan yaklaşık 25 çeşit yiyecek var ancak sofralarımızda en çok tüketilen şekli pilavdır. Makarna ve pirince göre daha ucuz ancak besleyici değeri  daha yüksek bir gıda olması nedeniyle düşük gelir seviyesindeki tüketiciler için iyi bir beslenme kaynağı"dedi.

Firmalardan tanıtım ve ihracata destek talebi

.Gürbaşak Tarım Ürünleri  Limited Şirketi Yönetim Temsilcisi Ahmet Çelik: 1965'ten beri üretimdeyiz. Ortadoğu ve Asya'ya da  ürün gönderiyoruz. Mercimek, un, nohut, fasulyede yüzde 1 olan KDV, bulgurda yüzde 8.  Bu da fiyatları yüzde 10 artırıyor. Enerji de eklenince rekabet şansımız azalıyor. . Bu yıl dünyada buğday fiyatları yüksek, rekolte düşük, verim az. KDV yüzde 1'e düşürülmeli.  AB'ye

ihracat da sıkıntılı.  Bölgeye göre 1 ton bulgur için 270 -310 euro arasında vergi alan AB, 10 bin tonluk ürüne vergisiz geçiş hakkı tanıdı. Ama büyük birkaç firma dışında kimse bunu yapamadı. Bu kotayı bir günde doldurabildikleri için diğer firmaların şansı kayboluyor. Firmanın cirosuna göre kota koyulmalı.

.Simaş Bulgur Gıda Limited Şirketi sahibi Enver Koçak:  Bulgur stratejik bir ürün. Türkiye'nin bulgur ihtiyacının yüzde 80`inini Gaziantep karşılıyor. Kentteki tesisler tanıtım yetersizliği nedeniyle tam kapasiteyle çalışamıyor. Bir an önce bulguru dünyaya tanıtacak  projeler hazırlanmalı. Akademik düzeyde faydaları anlatılmalı. Acilen bir "Bulgur Tanıtım Grubu" oluşturulmalı.  Pirinçten daha sağlıklı, dayanıklı ve ucuz. Küresel ısınma nedeniyle sular çekilince pirinç üretimi de düşecek. Bulgurcu bunu çok iyi analiz etmeli.  Halkın yanlış inanışının aksine iyi pişirilmiş bulgur mideyi rahatlatır.

.Leziz Bakliyat Limited  Şirketi Genel Müdürü Mahmut Demir: Hammadde girdilerimizde  yüzde 1 olan KDV, mamul mal satışında yüzde 8'e çıkıyor. Bu durum bizi zorluyor. Kayıtdışılığın önlenmesi için  diğer temel gıda maddeleri gibi bulgurda da  KDV yüzde 1 olmalı. Üniversitelerimizin katkılarıyla bulgurun ulusal anlamda tanıtımı yapılmalı. Halen bulguru yeterince tanımayan ya da  tükettiği halde  faydalarından habersiz tüketicilerimiz var. İhracatta DFİF desteğinin olmayışı da ayrı bir sıkıntı. DFİF desteği  ihracat artışının yanısıra  bulgurun tanıtımına da faydalı olur.

.Ergün Çikolata Limited Şirketi sahibi Çelebi Ergün: Çikolata-gofretin yanısıra  yanı sıra  Ergün ve Ergünbey markalarıyla bulgur da üretiyoruz.  Günlük 45 ton kapasitemiz var. Yüzde 70'ini ihraç ediyoruz. KDV sorunu, yüksek buğday, elektrik ve doğalgaz fiyatları ihracatımızı durma noktasına getirdi. Buğday fiyatları yükseldi fakat iyi buğday bulamadığımız için kalite de düşüyor. Birçok bölgede doğalgaz-sigorta-elektrik gibi giderlere yardımcı olan teşvikten Gaziantep gibi üretici bir şehir yararlanamıyor. KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesini, kente de teşvik verilmesini istiyoruz.

.Dağlı Bakliyat Limited Şirketi sahibi Şerif Dağlı: Günlük 60 ton üretim kapasitesine sahibiz. Türkiye geneli ve Kıbrıs'a ürün gönderiyoruz. Kayıtdışı ürün satışını önlemek için KDV oranının yüzde 1'e indirilmesi gerekiyor. KDV indirimi uygulanırsa bilanço da düzelir. Böyle olursa alıcı içinde satıcı içinde sıkıntı ortadan kalkar. Pirinç alışkanlığı yıllardan beri zaten vardı ama son yıllarda daha çok revaçta. Yine son 7 yılda bulgur tüketimi de pirinçle beraber artış gösterdi. Paket bulgura olan talebin dökme bulgura göre daha da artması için daha kaliteli bulgur üretimine ağırlık verilmeli.

.Tek Bulgur Gıda Limited Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Eren Arol: AB'de uygulanan 10 bin tonluk kotayı bazı firmaların çok kısa sürede tüketmesi nedeniyle yıl içerisinde Avrupa'ya ürün gönderemiyoruz. Göndermek istesek bile kota dışı vergi oranları çok yüksek. Ülkemizde fiyatı yüksek olduğu için imalatta kullandığımız buğdayı ithal ediyoruz. Tüketiciye yükselen hammadde fiyatlarını yansıtamayınca  birçok tesis yüzde 30-40 kapasite ile çalışıyor. KDV'nin de  yüzde 1'e indirilmesi gerekiyor. Bulgur üreten fabrikaların artması pazar payında darlığa neden oluyor.

.Özsarı Gıda Limited Şirketi Dış Ticaret Sorumlusu Ayvaz Sarı: 32 yıldır sektördeyiz. Yeni tesis yatırımıyla kapasitemizi yüzde 120 arttırarak günlük 220 tona çıkarttık. İhracatımız Avrupa ağırlıklı.  Üretimin yüzde 85'ini de iç piyasaya gönderiyoruz. Özsarı, Belkıs ve Sarılar adlarında 3 markaya sahibiz.  KDV'nin yüzde 1'e düşmesi  bulgurcuları rahatlatır. Son 2 ayda buğday fiyatlarındaki aşırı yükselme talebi düşürdü ve bu bizi zorluyor. Ayrıca açık alanda kurutan merdivenaltı firmalar  ucuz, düşük kaliteli üretimle

haksız rekabet yaratıyor. Üüretim alanlarının denetimi daha sıkı yapılmalı.

http://www.kobiden.com/