Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 29 Nisan 2024 Pazartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
kuş 

 Diyarbakır’da 180’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapan Hevsel Bahçeleri doğunun gözbebeği. Dicle Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ahmet Kılıç bölgeye avlanma yasağı getirilmesini istiyor

Dicle Nehri kıyısındaki 10 bin dönümlük Hevsel Bahçeleri’nde 180’den fazla kuş türü yaşıyor. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Türkiye’nin sayılı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük kuş cenneti olan Hevsel’in Diyarbakır ve Türkiye için önemini şu sözlerle anlatıyor: “Buranın bir vadi olması, yiyeceğin bolluğu, kuşlar için bulunmaz bir nimet. Bölge, kuşlar açısından önemli bir durak. Göçmen kuşlar, Dicle Vadisi’ni ve dolayısıyla Hevsel Bahçeleri’ni istasyon olarak kullanıyor. Burası onların dinlenme, barınma, korunma yeri. Hevsel’de kuşların yanı sıra kirpi, tilki, sansar, su samuru, domuz ve sincap gibi onlarca hayvan türü var. 

KERKENEZ DE VAR KERTENKELE DE 

 Tam anlamıyla açık bir hayvanat bahçesi diyebileceğim Hevsel’in korunması gerek. En büyük görev de bölge halkına düşüyor. Bir kentin yanıbaşında bu kadar türü bir arada bulmak Diyarbakır adına büyük bir kazanç. Türkiye turizmi açısından da kaçırılmaması ve değerlendirilmesi gereken bir hazine. Burası turizme açılmalı hayvanları koruyabilmek için de avlanma yasağı getirilmeli.”
Hevsel’de bölgeye has kuşlar olarak bilinen boz alameceklerle pembe göğüslü ötleğenlerin yanı sıra yabani şahin, kızıl şahin, arı şahini, yılan kartalı, gökçe delice, kukumav, kerkenez ve küçük kerkenez gibi yırtıcı kuşlara da yılın hemen her mevsiminde rastlamak mümkün. 
Hevsel Bahçeleri, aynı zamanda bülbüller için de çok iyi bir barınak. Bülbül, söğüt bülbülü, kamış bülbülü, çalı bülbülü ve dağ bülbülleri Hevsel’deki sığ çalılıklarda yuva yapıyor. Özellikle böğürtlen ve benzeri çalılıklarda bülbüllerin yanı sıra çit kuşları, saz kamışçını, ak mukallit, çıvgın ve maskeli ötleğen gibi ötücüler de üreme dönemlerini geçiriyor. Hevsel Bahçeleri’nde ötleğenlere de rastlamak mümkün. Akgerdanlı ötleğen, Küçük akgerdanlı ötleğen, karabaşlı çitne, büyük baştankara, mavi baştankara, ispinoz ve taşkuşu ötücü kuşlardan sadece birkaçı. Hevsel Bahçeleri’nin bataklık bölgelerinde bulunan ve gün boyu sivrisinek yiyen mavigerdanlar da burada yaşıyor.

SULTANLARIN KUŞ SESİ DİNLEDİĞİ YER

Eskiden sultanların bülbül sesi dinlemek için geldiği Hevsel Bahçeleri Mustafa Kemal Atatürk’ün de hayranlığını toplamış. Atatürk’ün Diyarbakır’a her gelişinde, Hevsel Bahçeleri’ne hakim bir tepede bulunan Gazi Köşkü’nde kaldığı ve konuklarını da burada ağırladığı biliyor.

Cip tuzağına ben de düştüm

Dijital fotoğraf makinelerine geçerken, eski filmlerin kutularını atmaya kıyamadım ve onları motosikletimin çamurluğuna yapıştırdım. Bunu aksesuvar olsun diye yapmıştım ama sonra devamını getirdim ve çöp dediğimiz atıkları farklı alanlarda kullanmaya başladım. Öyle moda, akım filan değildi benimki... Sadece içimden gelen bir tavır. Mimar Sinan Üniversitesi’nde öğrenciyken de koli bandı ve pet şişeleri birleştirip zürafa yapmıştım. 
Şehir içinde büyük otomobillere ne gerek var? Biz de o tuzağa düştük zamanında, ciplere bindik. Cipimi filan sattım şimdi küçük, ekolojik bir otomobil kullanıyorum. Benimki bir hassasiyet değil; gerçekleri görüp, bilip, ona göre yaşamak. İş ortada çünkü... En son eriyen buzullardan biri ile New York’un bir yıllık su ihtiyacı karşılanırmış. İnsanlar eğer olan bitenin farkında olmasalar o zaman günah da diyemezsin, bilmiyor çünkü... Ama biliyor, farkında ve umursamıyor. Bu günah işte!

Bİ’ŞEY YAPMALI

Bu filmi herkes izlesin

Enerji ve kalkınma politikalarının doğa ve akarsular üzerindeki olumsuz etkisini ve halkın bu yatırımlara karşı tepkisini gözler önüne seren ‘Anadolu’nun İsyanı’ adlı film 50 bin kişi tarafından izlendi. HES’lere karşı Anadolu’da verilen mücadeleyi bizzat bu mücadelenin içinde olan insanlar tarafından anlatan kısa film, gönüllü desteklerle ve kolektif bir çalışma sonucu ortaya çıkarıldı. 
Akdeniz’den Karadeniz’e, Doğu Anadolu’dan Ege’ye kadar 20 bin kilometre yol kat edilerek çekilen filmin internet üzerinden indirilmesine, çoğaltılmasına, dağıtılmasına, festival ve toplu gösterimler için özel izin alınmasına, kullanılmasına herhangi bir kısıtlama konulmadı. Anadolu derelerinin özgür akması için mücadele edenlere adanan filme anadolunehirleri.org/tr.html adresinden ulaşılıyor.

http://www.hurriyet.com.tr/pazar/17134705.asp?gid=59

Ekleme Tarihi
27.02.2011
Ekleyen Kişi
Kemal Erdoğan


Link: Doğu’nun Manyas’ı Hevsel Bahçeleri




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız