ANTALYA - Geçtiğimiz yıl kapasitesini 2 milyon doların üzerinde besi yatırımıyla, 500'ün üzerinde angus ithalatıyla artırma yoluna giden Hacıince, Avustralya'dan yaptığı 4 bin 250 adet ek besi ithalatıyla, 6 milyon dolara ulaşan yatırımını tamamladı.
Konya Beyşehir'de bulunan çiftlikte 7 bin başlık kapasiteye ulaşan Hacıince, Antalya Serik'teki çiftliğin revizasyonunu da tamamlayarak, kapasitesini 2 bin baştan 3 bin 500 başa çıkardı.
Angus etiyle sağlanan verimin ardından Macaristan'dan 'limuzin' diye adlandırılan bir düve çeşidi ithal ettiklerini belirten Hacıince Şirketler Grubu Genel Müdürü Ahmet Hacıince, "Macaristan'da ilgimizi çeken bu besi hayvanından yüksek verim alacağımız kanaatindeyim. İlk etapta 150 adet ithal ettik. Şu anda çiftliğimizde bu cinsin denemelerini yapıyoruz. Bu yatırımımızı bir çeşit Ar-Ge yatırımı olarak düşünebilirsiniz. Alacağımız verimi kulaktan dolma bilgilerle değil, kendi çiftliğimizde görmek istedik. Ağırlık olarak anguslara yakın bir tür olan limuzinlerin daha sıkı bir et yapısının olduğunu fark ettik. Anguslardan aldığımız verimliliğin üzerinde bir verimlilik elde edeceğimiz kanaatindeyiz" dedi.
Serik'te bulunan çiftliklerinde daha çok besiye yakın hayvan bulundurduklarını ifade eden Hacıince, "Bu çiftliğimize de Uruguay cinsi bir hayvan koyduk. Gelişimini buradan takip edeceğiz. Bu arada çıkacak 'Hayvan Islah Yasası'na da kendimizi hazırlıyoruz" dedi.
Konya'da mezbaha yatırımı
Konya'daki mezbaha yatırımına odaklandıklarına işaret eden Hacıince, "12 milyon euroluk yatırımla 2012'de faaliyete geçirmeyi planladığımız Konya Merkez'de kurulacak mezbahada günlük 500 adet büyük baş, bin adet de küçük baş kesim kapasitesine sahip olacağız. Kuruluşumuzdan bu yana hiçbir yatırımımız için devlet desteği almadığımız gibi, banka kredilerinden de faydalanmadık. 12 milyon euroluk yatırım için de öz kaynaklarımızı kullanacağız" dedi.
'Fiyat düşüşü tehlike değil'
İthalatla dolu bir yılın ardından düşen kırmızı et fiyatlarını yorumlayan Hacıince, sadece besicinin değil ithalatçı birçok firmanın çeşitli ülkelerden hayvan getirdiğini belirterek "Kimisi besiciye sattı, kimi daha küçük çalışan işletmelere. Fiyattaki düşüş bizim gibi entegre çalışan firmalar için büyük bir tehlike değil. Dolayısıyla bizim yatırımlarımız devam edecek. İthalat yapmakla bitmiyor iş. Kendiniz ithal edip, kendiniz besleyip, kendiniz parçalayıp, kendiniz işleyip, kendiniz satıyorsanız o zaman o ürüne sahipsiniz demektir. Fiyattaki geçici dalgalanmalardan etkilenmezsiniz. Çünkü her şey sizin elinizde, besi de, işlenmiş ürün de, müşteri de. Bu sistemle çalışan Türkiye'de 5 firma var. Bunlardan birisi de biziz"
Catering alanında Dim markasıyla söz sahibi konuma geldiklerini vurgulayan Ahmet Hacıince, "Biz 2009 yılından bu yana hep pazar odaklı çalıştık. Burger Kıng için önemli bir tedarikçiyiz. İzmir merkezli Özgörkey-Feast de etlerini bizden alıyor. Otel müşterilerimiz de oldukça iyi durumda. Şunu çok rahat söyleyebilirim; Dim markamız, cateringde söz sahibi" dedi.
Macaristan tüccarına Türkçe öğrettik
Kırmızı et ithalatının ekonomiye damga vurduğu 2010 yılında, ithalat yapılabilecek hemen her ülkenin Türk besiciler tarafından değerlendirildiğine dikkat çeken Ahmet Hacıince, "Sadece Avustralya'dan değil, Uruguay ve Macaristan'dan da ciddi düzeyde ithalat yapıldı. Macaristan'a ithalat için gittiğimizde bizimle Türkçe konuşan tüccarlarla karşılaştık. Sahip olabilecekleri en iyi müşteri bizdik, bu ticaretin hatırına Türkçeyi öğrenmek onlar için zor olmamıştır" şeklinde konuştu.
Angus menüleri tescillendi
Uzun vadede planladıkları VIP restoranlar zinciri projesine de değinen Hacıince, "Amerika'da bir restorana gittiğinizde angus menüsü dikkat çeker ve fiyatı da diğer menülerden yüksektir. Etin mermerleşmesi dediğimiz yağın kas liflerine dağılması, bu ırkın etini lezzetli kılıyor. Angus eti doymuş yağ oranı yüksek olduğundan ve bu yağı içinde barındırdığından pişme esnasında lifler arasındaki bu yağı kusar, yağın lezzeti de etin içinde kalır. 5 yıllık yatırım sürecimizin ardından Türkiye'deki birçok lokanta angus menüsünü kullanır hale gelsin istiyoruz. 'Hacıince Angus Steak House', 'Angus Kasabı', 'Restogrilla', 'Dim Burger' ve 'Dimet' isimlerine marka tescili aldık. Bu isimlerden biriyle piyasaya gireceğiz.Ön adım olarak İstanbul'un lüks restoranlarına dinlendirilmiş etlerimizden göndermeye başladık. Bu restoranlar bizden aldıkları etle menüler oluşturup beğeniye sunuyor. Alınan tepkiler uzun vadede bizim yatırımımızı şekillendirecek önemli bir etken olacak" şeklinde konuştu.
http://www.kobiden.com/ | 
