Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mesut Köse, son sekiz ayda dünyada yüzde 90 artan buğday fiyatları Türkiye'de yüzde 24 artış gösterdiğini belirtti.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu tarafından Ukrayna Tarım Piyasaları
Araştırma
Kurumu (APK-INFORM) işbirliği ile düzenlenen "Buğday, Lisanslı Depoculuk ve
Vadeli
İşlemler" konulu uluslararası kongre ve sergi, Antalya'nın Belek beldesindeki Rixos Premium
Otel
'de başladı.
Kongrenin açılışında konuşan TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mesut Köse, hububat piyasasında son sekiz aydaki keskin
fiyat
dalgalarının ekonomilerde belirsizlik endişesi yarattığını söyledi. Köse, Türkiye'de üretilen 34 milyon ton hububatın 20 milyon tonunun buğday olduğuna dikkati çekti. Dünya nüfusuna her yıl 70 milyon
insan
eklendiğini hatırlatan Köse, bu nedenle sürdürülebilir tarımın
hayati
önem kazandığını kaydetti. Doğrudan tarım sektörünü ilgilendiren küresel ısınma ve doğal olayların
yakından
izlendiğine dikkati çeken Köse, buğday
fiyatlarındaki
artışı vurguladı. Buğday
fiyatının
190 dolardan 360 dolara çıktığını dile getiren Köse, "Son sekiz ayda yüzde 90 artan buğday
fiyatları
, Türkiye'de yüzde 24 artış gösterdi" dedi.
TMO'nun yoğun çabasıyla yurt dışı buğday piyasalarında yaşanan agresif
fiyat
gelişmelerinin
yurt içi piyasalardaki
fiyat
istikrarını etkilemediğini belirten Köse, bu durumun Türkiye'deki genel
ekonomik
istikrara da katkı sağladığını anlattı.
TMO'nun ürününü bekletmek istemeyen üreticilere depo imkanı sağladığını vurgulayan Köse, tarım ürünlerinin
ticaretinin
de
kolaylaşması
için katkı verdiklerini bildirdi. Buğdayın bir yatırım aracına dönüştüğünü belirten Köse, uluslararası piyasalardaki son dönem dalgalanmaların bunda etkili olduğunu dile getirdi.
Köse, ülkelerin
ihtiyaçtan
fazla stok tuttuklarına işaret ederek, bu durumu düzenleyecek uluslararası bir yapıya
ihtiyaç
duyulduğunu kaydetti. Köse, "Gıda
güvenliği
ve
ihtiyacı
için dünyanın, uluslararası toprak mahsulleri ofisine
ihtiyacı
var" dedi.
TMO olarak iç piyasada spekülatif nitelikte, piyasayı bozacak
gelişmeleri
izlediklerine işaret eden Köse, piyasada güvenliği bozacak tedbirleri kısa sürede aldıklarını sözlerine ekledi.
-TÜRKİYE VE UKRAYNA-
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Faik Yavuz da, son sekiz yılda dünya gelirinin yüzde 30 arttığını, buna karşın gıda fiyatlarının yüzde 200 yükseldiğini söyledi.
Tarımın tıpkı enerji piyasası gibi küresel sektör haline geldiğini belirten Yavuz, tarım piyasasındaki
gelişmelerin
önümüzdeki yıllarda enerji politikalarından daha da fazla öneme sahip olacağını kaydetti. Yavuz, "Zira tükenen, azalan her enerji kaynağı bir başkasıyla telafi edilebiliyor ama hiçbir tarım ürününün yerine konulacak alternatif besin kaynağı bulunamadı. Tarımın alternatifinin tarım olma zorunluluğu vardır. Tek bir ülkenin buğday ihracatına getirdiği kısıtlama küresel piyasayı alt üst edebiliyor, bunu yaşadık" diye konuştu.
Ukrayna ve Türkiye'nin tarımda önemli
fırsatlara
sahip olduğunu ifade eden Yavuz, ekilen arazi
bakımından
Türkiye'nin 13, Ukrayna'nın ise 10'uncu sırada olduğunu bildirdi. Avrupa'da bu şekilde büyük tarım alanlarına sahip ülke bulunmadığını dile getiren Yavuz, "Ukrayna ve Türkiye'nin bütün bu coğrafyayı besleyebilecek toprağı var. Tarım sektöründeki
verimliliği
hızlı
şekilde artırmalıyız" dedi.
Sağlıklı ürün piyasalarının oluşturulmasının önemine işaret eden Yavuz, tarım sektörünün tam anlamıyla bir kazanç kapısı olduğunu ancak, arz talep dengesinin oluşturulmasının çok önemli hale geldiğini söyledi.
-UKRAYNA'DAKİ KURAKLIK-
APK-İnform Ukrayna Direktörü Svetlana Sinkovskaya da, iklimsel nedenlerle hükümetlerin yaptıkları her düzenlemenin haklı olmayabileceğini söyledi. Hububat piyasanın tüm aktörlerinin riskleri değerlendirmek zorunda olduğunu vurgulayan Sinkovskaya, Ukraynalı üreticilerin
özellikle
kuraklıktan olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
Tarım üreticilerinin zorluklarla karşılaştıklarını anlatan Sinkovskaya, buğday ekim alanlarının yüzde 7.5 azaldığını kaydetti. İyimser bir tahminle ülkesinde bu yıl 48.7 milyon ton hububat elde edileceğini dile getiren Sinkovskaya, "Bunun 23-25 milyon tonunun buğday olmasını bekliyoruz. İhracatın önemli miktara ulaşması için bu yetersiz miktar" dedi.
-RUSYA'NIN İHRACAT YASAĞI-
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Erhan Özmen de, un sanayinin yaklaşık 12 milyar TL katma değer yaratan ve 15 bin kişiye istihdam sağlayan bir sektör olduğunu söyledi.
Dünyadaki iklimsel olumsuzluklar ve küresel ısınmanın geçen yıl buğday arzında sorunlar oluşturduğunu vurgulayan Özmen, buğday tedarik ve
fiyatlamalarında
sıkıntı yaşandığını kaydetti. Özmen, şöyle konuştu:
"Bölgemizdeki en önemli ihracatçı ülke olan Rusya'nın 5 Ağustos 2010 tarihi itibariyle buğday ihracatını yasaklaması ve yine bölgemizdeki önemli buğday üreticilerinden Ukrayna ve Kazakistan'ın ihracatı kısması veya kotaya tabi tutması, ülke üretimimizin çeşitlilik ve kalite açısından yetersiz kalmasına sebebiyet vermiş, bu da sektörümüzü olumsuz yönde etkilemiştir."
TUSAF olarak politikalarını buğdayın stratejik bir ürün olduğu ve her geçen gün önemini artırdığı bilinciyle şekillendirdiklerini belirten Özmen, "Un sanayicileri olarak Türkiye'de buğdayın ekilebilir olmasını destekleyecek politikaların oluşmasından yanayız. Yani Napolyon için para ne anlama geliyorsa bizler için de buğday o anlama geliyor" diye konuştu.
Konuşmaların ardından kongre kapsamındaki fuarın açılışı yapıldı. Kongre, 13
Mart
'ta sona erecek.
www.sondakika.com |