ULUSAL ÇAY KONSEYİ BAŞKANI BAYRAMOĞLU: ''YAKALANAN KAÇAK ÇAYLARIN TASİŞ ARACILIĞIYLA SATIŞI, KAÇAK ÇAYA MEŞRUİYET KAZANDIRMASI NEDENİYLE SAKINCALIDIR VE SEKTÖRE BÜYÜK ZARAR VERMEKTEDİR''

RİZE (A.A) - Ulusal Çay Konseyi Başkanı Bayram Ali Bayramoğlu, yakalanan kaçak çayların Gümrük Müsteşarlığı Tasfiye İşleri Döner Sermaye İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TASİŞ) aracılığıyla satışının, kaçak çaya meşruiyet kazandırması nedeniyle sakıncalı olduğunu ve sektöre büyük zarar verdiğini belirtti. 

     Bayramoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, çay sektöründeki sorunların tespiti ve çözüm önerileri geliştirilmesine yönelik Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarlığının öncülüğünde Ulusal Çay Konseyi ve Rize Ticaret Borsası ile birlikte, ''Çay Sektörü Ortak Akıl Toplantısı'' yapıldığını hatırlattı. 

     Toplantının sonucunda sektörle alakalı dokuz ana başlık belirlediklerini vurgulayan Bayramoğlu, şunları ifade etti: 

     ''Yakalanan kaçak çayların TASİŞ aracılığıyla satışı, kaçak çaya meşruiyet kazandırması nedeniyle sakıncalıdır ve sektöre büyük zarar vermektedir. Yakalanan kaçak çayların ÇAYKUR'a devrinde marka değerine zarar vereceği tereddütleri göz önüne alınarak, yeni bir tasfiye planına çalışılmalı, kaçak çayların satışı yapılmaksızın gübre imalatı veya yenilenebilir enerji kapsamında kurulacak olan biomas tesislerine hammadde olarak devredilebilmesinin yol haritası oluşturulmalıdır. Budama, yenileme ve gübreleme konularında sektörün geleceğine yönelik çalışmaların hızlandırılarak, bu yıl itibariyle sona erecek budama işleminin yerine ikame edilecek yenileme sisteminin altyapısının hazır hale getirilmesi gerekmektedir.'' 

     Bayramoğlu, Gıda Kodeksi ve Siyah Çay Tebliğindeki düzenlemeler konusunda eksik kalan hususların netleştirilerek paket içerikleri ve tasarımlarının netleştirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: 

     ''Özellikle yaş çay imalatçısı olmayıp farklı vilayetlerde sadece paketleme işiyle iştigal eden firmaların çay paketlemesi yapanlarına, farklı bir ruhsatlandırma prosedürü uygulanarak yurda kaçak olarak sokulan çayların paket içine girmesini engelleyici çalışmalar yapılmalıdır. Gümrük kapılarında kişi beraberi eşya olarak yurda sokulan çok miktardaki çayın ticarete konu edilmesinin önüne geçilmeli. Gümrük kapılarından kişi beraberinde getirebileceği bir kilogram ile sınırlı olan bu hakkın fazlasına kesinlikle göz yumulmamasına ve kişilerin haricinde bu hakkı istismar ederek kullanmaya çalışanlara fırsat verilmemelidir. Arz-talep ve fiyat-kalite sisteminin oluşturulması için var olan kuralların yenilenmesine ve uygulamaların sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için kontrol mekanizması oluşturulmasına, zarar edecek fiyat ve şartlarda mal satışının engellenmesi için üretici ve satıcıları bilgilendirici çalışmalar yapılmalıdır.'' 

     Destekleme konusunda ödemelerin zamanında yapılması, dekar başına 2 bin kilogramın üzerinde ürün teslim eden üreticilerin mağduriyetinin yeni sürgün döneminden önce giderilerek sistemi suistimal etmeye çalışanların belirlenmesi ve gerekli cezai yaptırımların uygulanması gerektiğini ifade eden Bayramoğlu, şunları kaydetti: 

     ''Uluslararası marka olunması için altyapı çalışmalarına hız verilmeli, yıllar önce uygulanan düşük fiyat politikaları nedeniyle bozulan Türk çayı imajının düzeltilmesi için çeşitli tanıtım ve faaliyetler yapılmalıdır. Diğer çay üreticisi ülkelerde Türk müteşebbislerin yatırım yaparak veya tesis satın almak suretiyle sektöre uluslararası bir boyut kazandırma çalışmalarına hız verilmelidir. Çay Kanunu taslak çalışmasıyla ilgili olarak tüm kurum ve kuruluşların hızlıca bir değerlendirme yaparak görüş bildirmelidir.'' 

     Bayramoğlu, çay sektörünün ileriye gitmesi, değerinin artarak bölge ekonomisine katkı sağlaması ve bölge insanının refah seviyesinin yükselmesi bakımından toplantının önemli bir fırsat olduğunu belirtti.