Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 17 Mayıs 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
TZD:Tarıma ayrılan kaynağın artırılması gerekmektedir 

TÜRKİYE ZİRAATÇILAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI YETKİN: -''TÜRKİYE'NİN DEZAVANTAJLARININ GİDERİLMESİ, AVANTAJLARIYLA DÜNYA PAZARLARINA GİREBİLMESİ İÇİN TARIM STRATEJİSİNİN HIZLI BİR ŞEKİLDE REVİZE EDİLMESİ VE TARIMA AYRILAN KAYNAĞIN ARTIRILMASI GEREKMEKTEDİR'' -''STRATEJİK ÜRÜNLERDE (STOK ÜRÜN TUTMA) GÜNDEME ALINMALIDIR'' 

ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, son zamanlarda çeşitli ülkelerde yaşanan doğal afetler nedeniyle dünya düzeninin değişmeye başladığını belirterek, bu yeni düzende Türkiye'nin dezavantajlarının giderilmesi ve avantajlarıyla dünya pazarlarına daha güçlü biçimde girebilmesi için tarım stratejisinin hızla revize edilmesi ve tarıma ayrılan kaynakların artırılması gerektiğini söyledi. 

     Yetkin, 12 Haziran'da yapılacak milletvekili seçimleri için CHP'den aday adayı olan TZD yöneticileri, Mustafa Dolu, Hıdır Menteş, Kenan Hazar ve Kanber Kul ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Ortadoğu'daki çeşitli ülkelerde yaşanan olaylar, Japonya'daki deprem ve sonrasındaki gelişmelerle, Avustralya ve Güney Amerika'daki sellerin, Çin ve Rusya'daki kuraklığın tarım ve gıda ürünleri üzerinde yaratacağı etkilere karşılık Türkiye'nin alması gereken tedbirlere ilişkin görüşlerini dile getirdi. 

     Tüm bu gelişmelerin dünya düzenini değiştireceğini, bu ortamda Türkiye'nin de yeni düzen için bir takım hazırlıklar yapması gerektiğini anlatan Yetkin, bunun için tarım stratejisinin yenilenmesi, tarıma ayrılan kaynakların artırılması ve özellikle stratejik ürünlerde ürün stokunun gündeme alınması gerektiğini ifade etti. 

     Türkiye'nin özellikle yem bitkileri ve yağlı tohumlarda ''kronik olarak dışa bağımlı'' olduğunu belirten Yetkin, şunları kaydetti: 

     ''Bu ürünler arasında pamuk, soya ve mısır gibi stratejik öneme sahip ürünler var. Türkiye'nin destekleme modelini değiştirerek bu ürünlerdeki üretim açığının kapatılmasına, üretimi artırmaya yönelik tedbirlere ihtiyacı vardır. Bu ürünlerde bağımsız bir noktaya gelmemiz gerekiyor. Bunun dışında yeterli olduğumuz ürünleri kullanarak da dünyada avantajlı duruma gelebiliriz. 

     Türkiye meyve-sebze üretiminde dünyada ilk 5'tedir. Kendi coğrafyasında ve Ortadoğu'da çok güçlü bir şekilde piyasaya girebilir. Fındıkta, kabuklu yemişlerde de ciddi avantajları vardır. Özellikle şeker üretiminde Türkiye çok şanslıdır ve Arap ülkelerinin pazarlarına şeker gibi stratejik ürünlerle girebilir. Yeni dünya düzeninde Türkiye'nin bir taraftan yetersiz olduğu ürünlerdeki açıkları kapatarak avantajlı ürünlerle dünya pazarlarına girme olanağı vardır. Bu konuda gereken yapılmalıdır.'' 

     Dünyada hem gıda arzı hem de gıda güvenliği sorunu yaşandığını belirten Yetkin, ''2011 yılı için hazırlanan tarım stratejisinin, uygulanacak yol haritasının çok hızlı bir şekilde revize edilmesinden ve tarıma ayrılan kaynağın artırılmasından yanayım. Çünkü hem üretim yeterliliği konusunda hem de gıda güvenliği konusunda dünyada bıçak sırtı bir durum var. Türkiye stratejik tarım ürünlerinde de kendi kendine yeterlilik için gereğini yapmalı'' diye konuştu. 

     

     -JAPONYA'DAN İTHALAT- 

     

     Japonya ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilere de değinen Yetkin, Türkiye'nin bu ülkeden ağırlıklı olarak su ürünleri ithal ettiğini bildirdi. 

     Atom Enerjisi Kurumu'nun bu ülkeden gelecek ürünlerde ''radyasyon kontrol belgesi'' aranması şartı getirmesini çok önemsediklerini belirten Yetkin, kendisinin bunun bir adım daha ötesine geçerek; Japonya'nın tarım ürünleri ithal ettiği ülkelerden Türkiye'ye ithal edilen tarım ürünlerinin bile girişine dikkat edilmesi gerektiğini düşündüğünü kaydetti. 

     

     -''SAYIN BAKAN ALINGANLIK GÖSTERDİ''- 

     

     Konuşmasının ardından 12 Haziran'da yapılacak milletvekili seçimleri için CHP'den aday adayı olan TZD yöneticilerini tanıtan Yetkin, kendisinin ise sağlık sorunları nedeniyle aday olmadığını söyledi. Yetkin, arkadaşlarının milletvekili aday adaylıklarını ''tarım kesimindeki oyların daha bilerek ve yaşayarak kullanılacağı bir süreç'' olarak değerlendirdi. 

     Yetkin son 1-1,5 yıldır Tarım ve Köyişleri Bakanı ile diyaloglarının kesildiğini de belirtti ve ''24-25 yıldır bu işin içinde olan, 7-8 bakanla çalışmış biri olarak ilk defa bu dönemde Tarım ve Köyişleri Bakanı Sayın Eker benimle konuşma anlamında tamamen kapıları kapatan ve hiçbir diyaloğumuzun olmadığı bir noktaya gelmiştir. Bu enteresandır. Oysa bizim kuruluşumuz son derece mutedil, objektif bir kuruluştur ama maalesef bu et ithalatı sürecinin başlangıcından dolayı, bu işin doğru olmadığını söylememizden dolayı sanıyorum Sayın Bakan çok ciddi biçimde alınganlık gösterdi. Hatlarımız diyalog anlamında kopuk bir vaziyette gidiyoruz'' dedi. 

Ekleme Tarihi
26.03.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2


Link: TZD:Tarıma ayrılan kaynağın artırılması gerekmektedir




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız
 

26.03.2011
tarafsızlığını yitirmiştir

Ziraatçılar derneği genel başkanı bu saatten itibaren tarafsızlığını ve inandırıcılığını yitirmiştir, chp taraftarı olduğu için gerçekleride söylese kimse inanmayacaktır, sivil toplum kuruluşları başında olanlar neden taraf olmaya can atıyorlar anlamıyorum, biryerlerden nemalanmayamı çalışıyorlar, ben sayın Yetkinin görüş ve tarıma bakışını ve çıkışlarını destekliyordum, tarım bakanının yaptığı yanlışlıklarıda söylemesini haklı buluyordum ama bu saatten sonra yaptığı açıklamaların ve eleştirilerin hiç bir etkisi olmayacaktır, sayın Yetkinin artık oktay vuraldan, gürsel tekinden ayırt edilecek hiçbir yönü kalmamıştır, bu konumdaki insanlar temsil ettiği insanlar adına konuşmalıdır, muhalefet partisi adına değil, bakanın kendisiyle konuşmamasınada şimdi hakveriyorum, demekki o zamandan rengini belli etmiş.