Göze, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1997 yılında ihale edilip inşaatına başlanan GAP Kayacık Barajı ve Sulama Projesi'nin, baraj kısmının 70 milyon liralık bir harcamayla tamamlanarak 2005 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete açıldığını söyledi.

     Kayacık Barajı Sulama Projesi inşaatının ise halen devam ettiğini belirten Göze, sulama kanaletleri inşaatı için 2010 yılında 9 milyon 145 bin liralık bir harcama yapıldığını ifade etti.

     DSİ Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl sulama projesine ciddi bir kaynak ayrıldığına dikkati çeken Göze, şöyle konuştu:

     ''Kayacık Barajı Sulama Kanaletleri projesini bu yıl tamamlamayı hedefledik. Bunun için ciddi bir ödenek payı ayrılması gerekiyordu. DSİ Genel Müdürlüğümüz projenin bu yıl bitirilmesi için geçmiş yılların en büyük ödenek payı olan 25 milyon liralık bir ödeneği ayırmış durumda. Söz konusu ödenekle bu yıl 20 bin dönümlük bir arazinin sulanması sağlanacak. 2009 yılında 50 bin, 2010 yılında da 50 bin olmak üzere toplam 100 bin dönümlük bir arazi şu anda sulanır durumda.

     Bu yılki boru döşeme çalışmalarıyla 20 bin dönümlük bir arazinin de sulanması sağlanmış olacak. Böylece proje kapsamında Gaziantep ve Kilis'te toplam 120 bin dönüm arazinin sulanması çalışmaları tamamlanmış olacak. Projenin tamamlanmasıyla, Gaziantep ve Kilis'te 120 bin dönümlük arazi sulanarak bölge çiftçisinin yüzü gülmüş olacak.''

     Göze, bu yıl sonu tamamlanması ön görülen sulama projesiyle Gaziantep'te 50 bin, Kilis'te de 70 bin dönümlük arazide sulu tarıma geçileceğini vurguladı.

     Proje kapsamında şu ana kadar Gaziantep ve Kilis il sınırlarında 27 kilometrelik ana kanalet yapıldığını, bu kanaletlere bağlı olarak da bu yılki çalışmalar dahil bölgede 550 kilometrelik sulama borusu döşenmiş olacağını bildiren Göze, şöyle devam etti:

     ''GAP Kayacık Barajı ve Sulama Projesi ile bölgedeki kurak tarım arazilerinde sulu tarıma geçilecek, verimlilikte ciddi bir artış olacak. Bu artışla birlikte Gaziantep ve Kilis çiftçisinin gelir düzeyi de ciddi bir şekilde artacak.

     Bölgede binlerce dönümlük birinci sınıf tarım arazisi mevcut. Bu tarım arazileri su olmadığı için kuru olarak değerlendirilmeye çalışılıyordu. Ancak, istenen verimlilik elde edilemiyordu, bu da bölge çiftçisinin gelir düzeyini sürekli düşük tutuyordu. Ayrıca bölge halkı da, meyve, sebze, tahıl ve baklagil gibi tarımsal ürünleri ülkenin diğer bölgelerinden sağlamaya çalışıyordu. Projeyle hem bölge çiftçisinin yüzü gülmüş olacak hem de tüketiciler taze ve ucuz tarımsal ürün tüketecek.''