ORDU (İHA) - Ordu Ziraat Odası, hazırladığı fındık raporunda fındık üreticilerinin günümüzün şartlarında savunmasız bırakıldığını savundu. Başbakanlık başta olmak üzere tüm siyasi partilere gönderilen fındık raporunda, devletin mutlaka sorunlara çözüm bulması gerektiği belirtilerek, "Karadeniz Bölgesi'nde 400 bine yakın üretici ailesini ilgilendiren ve tarım ihracatımızın amiral gemisi olan fındık ürününde devlet, 'Ben yokum' diyemez" ifadeleri kullanıldı.
Ordu Ziraat Odası Başkanı Necat Avcı'nın imzasını taşıyan 5 maddelik fındık raporunda, fındığın içinde bulunduğu sorunlardan kurtulması için yapılması gerekenler ele alındı. Raporda şu görüşlere yer verildi:
"Sayıları yüz binleri bulan fındık üreticileri, bugün itibarı ile piyasa şartlarında savunmasız durumdadır. Üreticiler adına piyasa düzenleyiciliği görevini yürüten Fiskobirlik, işlevini yapamamaktadır; 300 bin ton ürün depolama kapasitesine ve kayıtlı 240 bin fındık üreticisine rağmen içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle fındık üreticilerinin en fazla ihtiyaç duyduğu bu yeni dönemde üreticilere faydalı olamamaktadır. Fiskobirlik, mutlak suretle içinde bulunduğu ekonomik problemler giderilerek
üreticilere hizmet eder hale getirilmelidir. Bu konuda zaman geçirmeden çalışmalara başlayarak yeni ürün sezonunda Fiskobirlik'in bir üretici birliği olarak fındık üreticilerinin hizmetine hazır hale getirilmesi sağlanmalıdır."
"LİSANSLI DEPOCULUK NEREDE?"
"Lisanslı depoculuk için yapılan depolar bugün itibarı ile TMO'nun kullanımındadır. Üreticiler için önemli bir destek olan lisanslı depoculuk hızlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Fındık bölgesindeki borsalarımız ticaret borsaları niteliğinde olup lisanslı depoculuğun hayata geçmesine paralel olarak fındık ürün borsasının da altyapısının hazırlığı sağlanmalı, bu konuda TOBB'un desteği alınmalıdır."
"ALTERNATİF ÜRÜN PROJESİ ANLATILMADI"
"Alternatif ürün uygulaması konusunda üreticilerin mutlak suretle ayrıntısıyla aydınlatılması ve ikna edilmesi gerekmektedir. Alternatif ürüne geçen üreticilere ödenmesi öngörülen telafi edici ödeme miktarı, üreticiler tarafından yeterli bulunmamaktadır. Yeni fındık politikalarının başarı anahtarı alternatif ürün projesi olduğu dikkate alındığında telafi edici ödeme miktarının artırılması bir zorunluluk olacaktır. Ayrıca 3 yıllık dönemi kapsayan telafi edici ödeme miktarı, ikinci yıl başvurularında
toplamda azaltılmaktadır. Uygulamanın yeni başlamış olması ve ilk yılda konunun tam kavranamaması dikkate alınarak kararnamede ikinci ve üçüncü yıl başvurularına karşılık gelen telafi edici ödeme miktarlarının azaltılması uygulamasından vazgeçilmelidir. Alternatif ürüne geçen üreticiler için endişe veren bir düşünce de yeni ürünlerin pazarı ve getirisi konusudur. Alternatif ürüne geçen üreticilerin telafi ödemesi dışında belirli bir süre ürettikleri yeni ürünlere fındık üretiminden vazgeçme tazminatı
altında ek bir prim ödemesi yapılmalıdır."
"GELİR DESTEĞİ UZATILMALI"
"Alan bazlı gelir desteğinin 3 yıl ile sınırlı tutulması, alternatif ürün projesi kapsamında 3 yıl içerisinde söküme tabi tutulan bahçelerden dolayı üretimin arz fazlası vermeyecek miktarlara gerileyeceği düşüncesine dayanmaktadır. Bu düşünce gerçekleştiğinde bir problem yaşanmayacağı varsayılabilir. Ancak 4. yıla girildiğinde alternatif ürün projesi beklenen ölçüde gerçekleşmediğinde gelir açısından üretici mağduriyeti yaşanacaktır. Bu nedenle alternatif ürün projesi kapsamında hedeflenen söküm
rakamlarına ulaşıncaya kadar alan bazlı gelir desteği ödemesine devam edilmeli ve kararnameye bir ek maddeyle bu sürenin uzatılabileceği konulmalıdır."
"ARZ FAZLASI DÖNEMLERDE DEVLET MÜDAHİL OLMALI"
"Arz fazlası veren üretim dönemlerinde devlet arz fazlasıyla sınırlı müdahale alımında bulunmalıdır. 2009 ve 2010 ürün sezonlarında Türkiye fındık üretimi arz fazlası vermemiştir. Her iki sezon da üretim 600 bin tonun altında gerçekleşmiştir. Fındık üretimimiz bazı ürün sezonlarında 800 bin ton ve üzerinde gerçekleşebilmektedir. Arz fazlası veren bu dönemlerde arz fazlası miktar piyasadan çekilmediği takdirde üretici ve ihracat fiyatları düşmekte sadece fındık üreticileri değil, ülkemiz de zarar
görmektedir. 2010 yılı fındık ihracatımızın 1.5 milyar dolar olduğu dikkate alındığında 2002 yılı fındık ihracat gelirimizin ihraç edilen miktar olarak 2010 yılıyla aynı olmasına rağmen 600 milyon dolar ihracat geliri elde edilmiş olması anlatılmak istenen duruma en güzel örnektir. Devlet fındık piyasasından çekildiğinde sadece üretici değil, ihracat gelirimizin azalması nedeniyle ülkemiz de zarar görecektir."
"DEVLET, 'FINDIKTA YOKUM' DİYEMEZ"
"Karadeniz Bölgesi'nde 400 bine yakın üretici ailesini ilgilendiren ve tarım ihracatımızın amiral gemisi olan fındık ürününde devlet, 'Ben yokum' diyemez. Fındık ürününde serbest piyasa yoktur. Yüz binlerce savunmasız üreticinin karşısında organize olmuş sınırlı sayıda alıcının olduğu, alıcılar lehine tekelleşmiş bir piyasa vardır. Devlet fındık piyasasında üretici fiyatları ve ihracat gelirimizin düşmesini engelleyici bir yapıyı oluşturmalı ve düzenleyici bir kurumu fındık piyasasında aktif hale getirmelidir."