DSO Başkanı Keçeci, oda meclis başkanı Mehmet Tosunoğlu ile Denizli Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, dünya borsalarında tarihi zirvelerine ulaşan pamuk fiyatlarının, Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünü zorladığını belirtti.

     Keçeci,uluslararası piyasalarda pamuk fiyatlarının, Pakistan ve Avustralya'da yaşanan seller, Çin'de pamuk ekim alanlarını etkileyen soğuklar, don ve kuraklık, Hindistan'ın pamuk ihracatına kısıtlama getirmesi, Mısır'da yaşanan halk hareketi ve spekülatif hareketlerle tarihi zirve noktasına ulaştığını söyledi.

     Keçeci, pamuk fiyatlarının son altı ayda yüzde 131, Temmuz 2010'dan beri de yüzde 178 oranında yükseldiğine dikkati çekerek, ''Pamuk fiyatlarının bu kadar hızlı bir grafik çizmesi döviz giderlerini artırdığı gibi, tekstil fiyatlarında da aşırı bir yükselmenin sebebi oldu. Türk tekstilcisi ve pamuk ithalatçısı hammadde bulamaz hale geldi. Çünkü bu kaynakları kurudu. Dış ülkelerdeki kısıtlamalarla pamuk alamaz hale geldi'' dedi.

     Keçeci, Türkiye'nin pamuk ihtiyacını karşılamakta zorlanmasının nedenleri araştırıldığında, pamuk ekim alanlarının 2000-2008 yılları arasında inanılmaz derecede azaldığının görüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

     ''Türkiye'de özellikle Söke Ovası'nda pamuk ekim alanlarının yerini kelek tarlaları, Denizli'nin pamuk tarlalarının yerini ise nar bahçeleri almıştır. Türkiye'nin yıllık pamuk tüketimi 1 milyon 350 bin tondur, fakat pamuk ekim alanları giderek daralmıştır. 2006'ya kadar yılda 900 bin ton pamuk üreten Türkiye bugünlerde 350-400 bin tonluk bir üretimle yetinmek zorunda kalmıştır. Pamukta dışa bağımlı hale gelen Türkiye'nin her yıl 900 ile bin ton pamuk ithal eder hale gelmesi, özellikle tekstilciyi dara ve zora düşürdü. Bir taraftan fiyatların yükselmesi ayrı bir handikap. Onun için Türkiye'de tekstil çok önemli. 750 bin kişiye istihdam sağladığı gibi, Türkiye'nin en önemli ihracat kalemini oluşturuyor.''

     Hükümetin son yıllarda pamuğa destekleme verdiğini, ancak bugün üretilemeyen pamuğun üretilebilir hale gelmesi için devletin özellikle uzun tarihleri kapsayan bir stratejik plan yapması gerektiğini savunan Keçeci, şöyle devam etti:

     ''Bu planla en azından pamuk ürününün stratejik bir ürün olduğunu ilan etmesini istiyoruz. Bu ilanla devletin, köylümüzü ekmekte olduğu kelekten, dikmekte olduğu nar bahçesinden vazgeçirecek derecede etkin sübvansiyonların ve desteğin verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Dolayısıyla bugün dünyanın en önemli ithalatçılarından biri olduğumuz pamuğu, üretmek ve kullanmak zorundayız. DSO olarak çalışmayı Türkiye geneline açtık. Özellikle Denizli gibi kendisini, coğrafyasını, sanayisini pamukla ve tekstille yöneten sanayici illerini DSO olarak bir araya getirdik. Yılda 1,5 milyon ton pamuk üretmek için bir stratejik plan ortaya konması ve pamuğun stratejik ürün olarak ilan edilmesi gerekmektedir.''

     Keçeci, Adana, Aydın, Gaziantep, Kayseri ve Ege Bölge sanayi odalarıyla Bursa ve Kahramanmaraş ticaret ve sanayi odaları başkanlarının bu görüşlerini desteklediklerini de dile getirerek, görüşlerini yazılı bir metin haline getirerek başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili bakanlıklar ve TOBB Başkanlığına bildirdiklerini sözlerine ekledi.