"Tarım Temsilcileri Parlamentoya / Tarımcılar Meclise" Kampanyasının Temel Amacı Öncelikle Kamuoyunda Bir "Farkındalık" Yaratmaktı.
Türkiye'de ilk defa 'İzmir Tarım Gurubu' tarafından başlatılan "Tarım Temsilcileri Parlamentoya / Tarımcılar Meclise" kampanyasının temel amacı öncelikle kamuoyunda bir "farkındalık" yaratmaktı.
Ülkemizde tarım ve tarımsal sanayinin büyük potansiyeline dikkat çekmeyi ve bu stratejik sektörün gerçek temsilcilerinin milletvekili olarak TBMM'ne gitmelerine katkı yapmayı, böylelikle tarıma dayalı üretimin en güçlü biçimde ekonomik gelişmemizde yer almasını sağlamayı hedeflemiştik.
Türkiye'de ilk defa büyük bir iyi niyetle başlattığımız bu kampanyamızın büyük bir hayal kırıklığı ile sonuçlandığını kamuoyuna duyurmak istiyoruz. Yeni tarım temsilcilerinin aday gösterilmemesi bir yana, var olan tarım temsilcisi milletvekilleri de listelerden çıkarılmıştır.Başka bir ifade ile hiçbir siyasi partinin tarıma önem ve değer vermediği ortaya çıkmıştır.
FAKİRLEŞEN ÜLKE, TARIMDAN VE ÜRETİMDEN UZAKLAŞAN EKONOMİ
Aslında ve maalesef bu sonuç biz tarımcılar açısından çok da şaşırtıcı değil.
Ekonomimizin tarımsal katma değer yani zenginlik yaratma gücündeki düşüş ve tarımın potansiyelinden yeterince yararlanamama her ne kadar son 20 yıldır sürüyor olsa da, tarımın önemsizleştirilmesinin son yıllarda gittikçe hız kazandığı bir gerçektir. Bu da aşırı bir cari açık ile kendini göstermektedir. Öte yandan işsizlik sorunu da engellenememektedir. Bu durumun, ulusal bir tarım politikası oluşturamamaktan ve uygulayamamaktan kaynaklandığı da açıktır. İşte bu ulusal tarım politikasını oluşturacak kişiler olan milletvekillerinin de tarımdan uzaklaş(tırıl)maları eş zamanlı gözükmektedir.
Sadece Ege Bölgesinden örnek verecek olursak; İzmir, Aydın, Manisa, Uşak ve Denizli gibi illerimizde seçilecek sıralarda, hatta bazı partilerin listelerinde bir tane dahi "Tarım Temsilcisi" bulmak ne yazık ki mümkün değildir. 81 il arasında tarımsal üretim değeri itibarıyla birinci sırada olan İzmir'de yeni seçilecek 26 milletvekili arasında hiçbir tarımcı olmayacak! Bu durum Türkiye'nin birçok bölgesinde de böyledir.
İSTİHDAMIN ÇOĞUNLUĞU TBMM'DE TEMSİL EDİLMİYOR
Tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayide çalışanların, toplam istihdamın %60'ı dolayını oluşturduğunu düşünürsek, bu durumun çok ciddi bir temsil sorunu da yarattığı açıkça görülecektir.
Tarım ve tarımsal sanayide çalışan, üreten ve ticaret ve endüstriyel faaliyette bulunan milyonlarca seçmen yok sayılmaktadır.Ne var ki 37 sektör temsilcisinden oluşan İzmir Tarım Grubu ve ona destek veren pek çok örgüt ve kişi, siyasilerin bu umursamaz tavırlarına rağmen haklı mücadelesine yeni bir heyecanla devam etmeye kararlıdır.
En iyi niyetle "bilgisizlikten" kaynaklanıyor olabilecek bu hatayı telafi edebilmeleri için siyasilere tarımın önemini anlatmaya devam ederken, tarım ve tarıma dayalı sanayide çalışan milyonlarca aileye de oy verirken vekillerimizi aslında "ekonomimizi yönetip bize refah ve kalkınma sağlamaları için" seçtiğimizi hatırlatmaya çalışacağız.
ÜRETİCİLER VE TÜKETİCİLER BİRARADA
Ülkemizin katma değer yaratıp zenginleşmesinin yolu, tarımdan ve onun sanayileşmesinden geçmektedir. Ülkemiz dünyanın en iyi organik pamuğu ile, kaliteli gıda ürünleri ile dünya çapında markalar yaratabilir, Avrasya'nın gıda üssü olabilir ve cari açığı bu şekilde azaltabilir.
Bunun için sadece çiftçimizin ürününe "değer fiyat" gerekiyor. Bu değer fiyatın sağlanmasını, maliyeti azaltmak için gelişmiş ülkelerdeki gibi destek verilmesini, örgütlenmenin yine teşvikler ile sağlanmasını, insanımızın iyi ve doğru beslenmesini, sonuçta ülkemiz tarımının iyi yönetilmesini istiyoruz.
Yılmayacağız ve pes etmeyeceğiz!
Milletin efendileri tüm üreticilerimizi, tarıma dayalı üreten tekstil, gıda, yem, ilaç, gübre, ilaç, kozmetik, deri, orman, kağıt sanayicilerimizi, ilgili tüm mühendisleri ve veteriner hekimleri, onlara makine üreten sanayicileri ve tüm sayılanların örgütlerini ve en önemlisi tüm tüketicileri bizlerle birlik olmaya çağırıyoruz.
|