Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 20 Eylül 2025 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 

TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANI EKER: ''ORTAYA KOYDUĞUMUZ PROJELERLE, UYGULADIĞIMIZ TARIMSAL DESTEK POLİTİKALARIYLA BUGÜNE KADAR TARIMSAL MİLLİ GELİR 62 MİLYAR DOLARA YAKINDIR. 2023 YILINDA BUNUN YAKLAŞIK 150 MİLYAR DOLARA ÇIKMASINI ÖNGÖRÜYORUZ'' -''TARIM ÜRÜNLERİ İHRACATIMIZIN DA 40 MİLYAR DOLAR OLMASINI BEKLİYORUZ. BU GERÇEKÇİ BİR HEDEFTİR'' 

 

İSTANBUL (A.A) - Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, ortaya koydukları projelerle, uyguladıkları tarımsal destek politikalarıyla bugüne kadar tarımsal milli gelirin 62 milyar dolara yakın olduğunu belirterek, ''2023 yılında bunun yaklaşık 150 milyar dolara çıkmasını öngörüyoruz. Tarım ürünleri ihracatımızın da 40 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Bu gerçekçi bir hedeftir'' dedi.

     Türkiye Perakendeciler Federasyonu'nun (TPF) Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği ''3. Yerel Zincirler Buluşuyor'' isimli etkinliğinde konuşan Eker, tarımın eskiden olduğu gibi sadece kırsal alanda yaşayan vatandaşların, köylülerin uğraşı alanı olarak değil, içinde gıda sektörünün, kırsal kalkınmanın da yer aldığı bir gıda güvenliği zincirinin bütün halkalarını bir arada değerlendiren bir sektör olduğunu söyledi.

     Bu nedenle tarımla diğer sanayilerin birçok ilişkisi olduğunu ifade eden Eker, perakende sektörünün de temel uğraş alanının en önemli konularından bir tanesini gıda ve tarımın oluşturduğunu bildirdi.

     Bu anlayışla Meclis Genel Kurulu'nda bir süredir bekleyen yeni tarım sektörünün yapılanmasına ilişkin kanun tasarısı çerçevesinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nı ''Tarım ve Gıda Bakanlığı'' olarak organize ettiklerini belirten Eker, bundan sonra bu bakanlığın böyle adlandırılacağını kaydetti.

     Türkiye'de tarım sektörünün öneminin arttığını anlatan Eker, şöyle konuştu:

     ''Dünyada son 8 yıl içinde, Türk tarım sektörü 11. sıradan 8. sıraya yükseldi. Bunu uluslararası sektörler söylüyor. Türkiye'de tarım, 8 sene önce 23 milyar dolarlık hasıla ortaya koyuyordu. Bu, 23 milyar dolarlık hasılayla da dünyanın 11.'siydi. Bugün Türkiye'nin tarım sektörü, yaklaşık 62 milyar dolarlık bir hasılayla dünya sıralamasında 8. sıraya yükseldi. Atlanan bu üç basamakla Fransa, İtalya ve İspanya'yı geride bıraktık. Böylece Türkiye, dünyanın 8. Avrupa'nın da 1. büyük tarım ekonomisi haline geldi.''

     Türk tarım sektöründe verimliliğin arttığını ve çeşitli projeler hayata geçirildiğini söyleyen Eker, şunları kaydetti:

     ''Ortaya koyduğumuz projelerle, uyguladığımız tarımsal destek politikalarıyla bugüne kadar tarımsal milli gelir 62 milyar dolara yakın. Ancak 2023 yılında bunun yaklaşık 150 milyar dolara çıkmasını öngörüyoruz. Tarım ürünleri ihracatımızın da 40 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Bu gerçekçi bir hedeftir. Son 8 yılda katettiğimiz mesafeye baktığımızda ve bu alanda yürüttüğümüz projelerin tamamlanmasıyla bunun başarılabileceğini düşünüyoruz.''

     Sadece Türkiye ile ilgili olarak değil uluslararası bir perspektifle Türkiye'de tarım sektörünün büyümesini ve geliştirilmesini önemsediklerini sıklıkla tekrar ettiklerini ifade eden Eker, ''Çünkü dünyada küresel krizler ve hem küresel istihdam sorunları, gerek Akdeniz havzasındaki ülkelerde, gerekse Afrika ve bazı Asya ülkelerinde zaman zaman sorunlar meydana getirmektedir. Bu nedenle Türkiye, sahip olduğu biyoçeşitlilik imkanlarını, endemik bitki türü zenginliklerini ve üretim potansiyelinin tamamını harekete geçirerek farklı bir noktaya geldi'' diye konuştu.

    

     -''TARIMDA DÜNYADA 8. SIRAYA GELDİK''-

    

     Bakan Eker, 10-15 sene önce Türkiye'de tarım envanterinin olmadığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

     ''Cumhuriyet tarihinde ilk defa Tarım Kanunu'nu biz çıkarttık. Tarım Kanunu'nun çıkmasının çok büyük bir önemi vardır. Çünkü o kanunla Türkiye'nin tarım sektörüyle ilgili tarifler ve standartlar için yasal çerçeve oluşturuldu. Bununla birlikte Türkiye'nin tarım topraklarının tamamında, 2 yıllık bir çalışmanın sonucunda ülkenin herhangi ilinde, ilçesinde, köyünde bulunan her 2 bin 500 metrekarelik arazisinde hangi ürün var ve hangi ürünlerin verimli olduğunu biliyoruz. Bu bilgiye 2009 yılından beri sahibiz. Bakanlar Kurulu kararıyla da adına 'Türkiye Tarımsal Üretim Havzaları ve Üretim Destekleme Modeli' dedik. Bu modelle bunu hayata geçirdik. Desteklemelerimizi buna göre şekillendiriyoruz. Bir arazide eğer verimsiz bir şekilde bir ürün üretiliyorsa biz o bölgedeki ürünü desteklemeyeceğiz. Diyeceğiz ki, 'senin havzanda şu ürünler verimli olur. Sen bunlardan birini yetiştirirsen sana destek vereceğiz. Bunun dışında verimli olmayacak bir ürünü ekmekle ısrar edersen sen yanlış yapmış olursun. Bu yanlış uygulamaya destek vermeyeceğiz'. Türkiye tarım sektöründe bugün bu noktaya geldi. Onun için Türkiye'de verimlilik önemli miktarda arttı, dünya sıralamasında 11. sıradan 8. sıraya geldik. Türkiye toprakları artmadı, genişlemedi, aynı alanda, aynı toprakta, daha az insanla daha çok üretim yapıyor. Sebebi stratejik çalışmayı ortaya koymuş olmamızdır. Çünkü Türkiye'de artık tarım politikaları var. Türkiye, turistlerle birlikte yaklaşık 100 milyon insanın karnını doyuruyor ve üstüne de dünyaya tarım ürünü ihraç ediyor. Bu noktaya gelmemiz önemlidir. Ancak bizim hedefimizdeki yer burası değil. Türkiye'yi tarım alanında daha da geliştireceğiz.''

    

     -''10 YIL ÖNCEKİ KEHANETLER GERÇEK OLMADI''-

    

     Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Aygün de, 2010 yılında da yerli ve yabancı büyük zincirlerin önüne geçmeyi başardıklarını belirterek, bundan sonra daha da öne geçeceklerini, çünkü organize perakende işini öğrendiklerini kaydetti.

     Piyasanın büyük oyuncularının 2000'li yılların başlarında 2010 yılıyla ilgili birtakım kehanetleri olduğunu ve buna göre uluslararası firmaların 2010'a kalmadan piyasanın yüzde 70'ini ele geçireceğinin, yerel perakendecilerin ayakta bile kalmakta zorlanacağının söylendiğini aktaran Aygün, şöyle konuştu:

     ''Dünyadaki benzer gelişmeleri hesaba katan bütün analizler ve öngörüler, sürekli olarak yabancı veya ulusal büyük zincirlerin daha da büyüyeceği, yerel zincirlerin yok olacağı kehanetinde bulunuyordu. Bu kehanetlere göre bizlerin en çok geçen yıl yok olmamız gerekiyordu. Ama öyle olmadı. Gelinen noktada yerel perakendeciler, ülke çapında faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmaları hem büyümede hem de ciroda geçmiş durumda. Çünkü hesaba katmadıkları bir şey vardı, o hesaba kitaba gelmeyen ve öngörülemeyen şey Türkiye insanının karakteridir. Türkiye insanının girişimci ruhu, inancı, dayanışması, özgüveni ve dirayeti, emin olun daha önce de olduğu gibi standart öngörüleri boşa çıkarmaya devam edecektir. Yerel zincirlerin yok olması bir yana, eskisinden de daha güçlü olarak dimdik ayaktayız.''

     Konuşmaların ardından Aygün, Bakan Eker'e bir plaket sundu.

     Bakan Eker ve beraberindekiler daha sonra etkinlik çerçevesinde açılan stantları gezerek firmalar hakkında bilgi aldı.

     Etkinlikte, Anadolu Ateşi dans topluluğu da bir gösteri sundu. 

Ekleme Tarihi
27.04.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2


Link: Eker:Tarım ürünleri ihracatımızın da 40 milyar dolar olmasını bekliyoruz.




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız