Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 21 Eylül 2025 Pazar
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
salatalık 

 - ZMO ADANA ŞUBE BAŞKANI ŞAHİN YETER:

- "SALGINA BİTKİSEL ÜRETİMİN NEDEN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUZ"
- "SAĞLIK BAKANI SAYIN RECEP AKDAĞ'IN 'SALGIN TÜRKİYE'DE DE GÖRÜLEBİLİR' ŞEKLİNDEKİ AÇIKLAMALARI TALİHSİZLİKTİR"
- "BUGÜN TÜRKİYE'DE YAŞAYAN İNSANLARIN ENDİŞE ETMESİNE YA DA KORKMASINA NEDEN OLABİLECEK BİR DURUM YOK. ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN TARIMSAL ÜRÜNLER GÖNÜL RAHATLIĞIYLA TÜKETİLEBİLİR"
- "AVRUPA'DA YAŞANAN KRİZ, TÜRKİYE İÇİN BİR FIRSATA DÖNÜŞEBİLİR"
- "RUSYA GİBİ ÜLKELERİN AVRUPA'DAN SEBZE İTHAL ETMEYİ ASKIYA ALMASIYLA TÜRKİYE BU ÜLKELERE İHRACAT YAPABİLİR. BU NEDENLE FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMELİYİZ" 
 
ADANA (İHA) - Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Şahin Yeter, EHEC salgınına bitkisel bir ürünün neden olduğuna inanmadıklarını belirterek, bugün Türkiye'de korkulacak veya endişe edilecek bir durumun olmadığını söyledi.
 
Yeter, salgınla ilgili olarak Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın açıklamalarını 'talihsizlik' olarak nitelendirirken, Avrupa'daki krizin Türkiye için bir fırsat olduğunu, bunun da iyi değerlendirilmesini istedi.
İlk olarak Almanya'nın kuzeyinde görülen ve ardından 11 Avrupa ülkesine yayılan EHEC virüsünün kaynağı henüz bilinmiyor. Ölümlere neden olan virüsle ilgili olarak Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri, Avrupa'dan sebze ithalatını yasaklarken, Amerika Birleşik Devletleri de Almanya ve İspanya'dan gelen sebzeler için sıkı denetim kararı aldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, Avrupa'da ölümlere neden olan 'EHEC salgını' ile ilgili yaptığı açıklamasında söz konusu salgının mikrobik olduğuna dikkat çekerek,
hastalığın Türkiye'ye gelebileceği uyarısında bulundu.
Yaşanan gelişmeleri İHA muhabirine değerlendiren ZMO Adana Şube Başkanı Şahin Yeter, Çukurova'nın aynı zamanda da Türkiye'nin tarımsal alanda bir 'üretim merkezi' olarak öne çıktığına dikkat çekerek, sadece Adana'nın Türkiye'deki mevcut turunçgil üretiminin dörtte birini gerçekleştirirken, karpuz üretimin yüzde 20'sini, mısır ve soyanın yüzde 40'lık bölümünü gerçekleştirdiğini hatırlattı. Bölgenin gerek iklim koşulları, gerekse verimli tarım arazileriyle kendini öne çıkarttığını kaydeden Yeter, buranın
korunmasının sadece Adana ve Mersin'in değil Türkiye'deki tüm kentlerin görev ve sorumluluğunda olduğunu söyledi.
 
"İNSANLARIN KORKMASI VEYA ENDİŞE ETMESİ GEREKEN BİR DURUM YOK"
Almanya'da başlayan 'EHEC salgını'nın tüm Avrupa'yı sarstığına işaret eden Yeter, bu salgının kaynağının henüz bilinmemesine rağmen salatalık, hıyar ve soya gibi ürünlerle ilgili olarak yürütülen spekülasyonların gerçeği yansıtmadığını, hastalığa neden olan kaynağınsa bitkisel üretimden kaynaklandığını düşünmediklerini ifade etti. Yeter, "Bugün Türkiye'de yaşayan insanların endişe etmesine ya da korkmasına neden olabilecek bir durum yok. Ülkemizde üretilen tarımsal ürünler, gönül rahatlığıyla
tüketilebilir" dedi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın 'EHEC salgını' ile ilgili yaptığı açıklamaların 'talihsiz bir açıklama' olduğu yorumunda bulunan Yeter, ortada bir risk ya da salgın varsa buna yönelik tedbirleri alması gereken kurumun ve bu kurumun başındaki ismin de Sağlık Bakanı Recep Akdağ olduğunu hatırlattı. "Toplumda paniğe neden olabilecek açıklamalardan kaçınılmalı" diyen Yeter, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sayın Bakan'ın 'Hastalık Türkiye'ye de gelebilir' şeklindeki açıklaması turizm sezonunun başlamasıyla birlikte gurbetçilerin de bu mikrobu Türkiye'ye getirebileceği varsayımından kaynaklanıyor olabilir. Ancak ortada bitkisel üretimden kaynaklanan bir salgın yok, böyle bir şey olduğunu da sanmıyorum."
 
"AVRUPA'DA YAŞANAN KRİZ TÜRKİYE İÇİN BİR AVANTAJDIR"
'EHEC'in Avrupa ve tüm dünyada 'salatalık virüsü' olarak bilindiğine dikkat çeken Yeter, bu konuda bir bilgi eksikliği olduğunu ve ancak bugünkü mevcut durum itibariyle kesin bir yargıya varılamadığını, hala salgının kaynağının araştırıldığını belirtti. Salgınla birlikte yaşanan gelişmelerin sektöre darbe vurduğunu ve birçok ülke Avrupa'dan sebze ithalatını durdururken, bazı ülkelerin ithal edilen ürünlere sıkı bir denetim getirdiğini anlatan Yeter, olumsuzmuş gibi görünen bu tablonun Türkiye açısından
bir 'avantaj' olarak öne çıktığını söyledi. Yeter, "Rusya, bizim için çok önemli bir pazar. 'EHEC' ile başlayan kriz, Türkiye için bir avantaj. İşler bazen böyle yürüyor. Bazen herhangi bir bölge ya da ülkedeki dezavantaj, bir başka bölge ya da ülke için avantaja dönüşebiliyor. İşte tam da bu noktada Rusya, Avrupa'dan vazgeçip de yeniden Türkiye'ye yöneliyorsa bundan sonra da daha dikkatli olmalıyız. Salgın sona erdiğinde bile Rusya'ya ihracat yapabilmeliyiz. Bu nedenle çiftçilerimiz üretimde çok dikkatli
olmalı, sık sık karşılaştığımız 'ilaç kalıntısı sorunu' bir daha yaşanmamalı. İhracatçılarımız da doğru yerde ve doğru adımları atmalı" dedi.
 
"TÜRKİYE, BU FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRİP RUSYA'YI KENDİNE BAĞLAMALI"
"Fırsat bu fırsat" denilerek Rusya'ya kabul edilmesi zor ürünlerin gönderilmemesi uyarısında bulunan Yeter, kaliteli ürünlerin ihracatıyla birlikte Türkiye'nin Rusya pazarını kendisine yeniden bağlayıp, Rusya'nın da "Hemen yanı başımızda Türkiye varmış, biz niye Avrupa'dan ürün alıyoruz?" diye kendi kendini sorgulamasının sağlanması gerektiğini vurguladı ve Türkiye'nin bu fırsatı iyi değerlendirmesi gerektiği çağrısını yaptı. Geçmiş dönemde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli salgınlara karşı
çok katı önlemler alındığını hatırlatan Yeter, sürecin büyük bir soğukkanlılıkla yönetilmesi ve halkı paniğe sev edecek açıklamalardan kaçınılması uyarısında bulundu. Türkiye'nin sebze ithal eden değil, ihracatçı bir ülke olduğunun altını çizen Yeter, bitkisel bir ürünle salgının Türkiye'ye taşınması ve ülkede yayılması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını iddia etti. "Türk halkının bu konuda içi rahat olmalı" diyen Yeter, Türkiye'nin yaş sebze ve meyvede ihracatçı olduğunu ve sadece buğday, pamuk,
mısır ve soya gibi ürünlerin ithal edildiğini söyledi.
 
BAKANLIK DA, UZMANLAR DA UYARIYOR
Öte yandan, 'Escherichia Coli (EHEC)' mikrobu hayvan ve insan dışkısıyla kirlenmiş su ve gıdayla bulaşan bir bakteri olarak öne çıkıyor. Söz konusu bakterinin kanlı ishalle seyreden bir hastalığa neden olduğuna dikkat çekilirken, bir hafta içinde tedavi edilebilen hastalığın böbrek yetmezliği olan hastalarda ölüme yol açabileceği dile getiriliyor. EHEC'in 2005 yılından bu yana Türkiye'de bildirimi zorunlu hastalıklar arasında yer aldığı ifade edilirken, bugün için Türkiye açısından endişe edilecek bir
durumun olmadığı Sağlık Bakanlığı tarafından açıklandı. EHEC dahil su ve besinlerle bulaşan hastalıklardan korunabilmek için uzmanların tavsiyesi ise şöyle:
"Yemeklerden önce eller bol su ve sabunla yıkanmalıdır. Çiğ sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Süt ve et gibi hayvansal ürünler yeterince pişirildikten sonra tüketilmelidir. Son iki hafta içerisinde EHEC'in görüldüğü ülkelere seyahat eden kişilerden kanlı ishal görülenler ve hastalıktan şüphe duyanlar, en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir." 

Ekleme Tarihi
09.06.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2


Link: 'EHEC salgını' için üreticiler 'panik yok' diyor




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız