Kütahya'nın Tavşanlı ilçesini ziyaret eden Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iklim değişikleriyle meydana gelen su baskınları gibi felaketler karşısında çiftçilerin ürün sigortası yaptırmalarının önemine değindi. Tarım Sigortaları Havuzunun (TARSİM), çiftçilerinin zararlarının karşılanmasında büyük öneme sahip olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi:

     ''Üreticilerimizin muhakkak TARSİM kapsamına girip ürün sigortaları yaptırmaları gerekiyor. Çünkü çiftçilerimizin borçları yapılandırılabilir. Ancak zararlarının karşılanması sadece TARSİM ile mümkün olabilir. TZOB olarak tarım sigortaları için büyük bir mücadele verdik. Bunu da başardık. Yüzde 50 devlet destekli ürün sigortası hayata geçti ve bir süredir uygulanıyor. Küresel ısınmanın getireceği doğal afetlere karşı üreticimizin hem bitkisel hem hayvansal ürünlerini koruyabilmeleri açısından ürün sigortalarına dahil olmaları gerekiyor. Şu anda yüzde 6'lardaki sigortalı üretici oranının yüzde 50'lere çıkmasını temenni ediyoruz.''

     Bayraktar, tarımın stratejik öneminin artmasıyla toprağın korunmasının bir görev haline geldiğini anlattı. Konuyla ilgili ziraat odalarına uyarılarda bulunduklarını ifade eden Bayraktar, şöyle konuştu:

     ''Yeni Toprak Kanunu'ndan sonra verimli arazilerin kullanılmasına karşı müeyyideler var. Ancak sadece kamu yararı görülmesi halinde bu araziler kullanılabiliyor. O manada biz oda başkanlarımızı uyardık. Bir kısmı toprak kurullarında görevli. 'Verimli tarım arazileri imara açılıyorsa muhalefet şerhinizi koyup dava açın' dedik. Açılan davalar da kazanılıyor. Toprağı korumak bizim görevimiz. Bugüne kadar çok toprak kaybettik. Fabrika üzerine fabrika kurduk. Tarım işletmeleri de bir fabrikadır. Fabrika üzerine fabrika kurulmaz. Gelecek nesillere bunun faturasını ödetmemek için tarım arazilerini imara açmamalıyız. Gıdanın en stratejik sektör olduğu bu yüzyılda bu toprakları çok arayacağız.''

     Bayraktar, Türkiye'nin en önemli sorunlardan birinin toprakların parçalanması olduğuna dikkati çekerek, bunun tarımda verimi azalttığını dile getirdi. Toprakların toplulaştırılması çalışmalarına destek verdiklerini bildiren Bayraktar, miras hukuku değiştirilerek toprakların parçalanmasının önlenmesi gerektiğini savundu.

    

     -SİYANÜR BARAJINDAKİ ÇÖKMENİN TARIMA ETKİLERİ-

    

     Bayraktar, Kütahya'da Eti Gümüş A.Ş'ye ait siyanürlü atık su bulunan barajdaki çökme sonrası yayılan söylentilerin çiftçilere zarar verdiğini bildirdi.

     Bazı şirketlerin, bölgede çiftçilerin sütlerini almadığını öne süren Bayraktar, tahliller gerçekleştirilmeden böyle bir uygulamanın yapılmasının doğru olmadığını anlattı. Bayraktar, bununla ilgili yasal yollara başvuracaklarını belirterek, ''Sütte yapılan tahlillerde siyanür çıkıyorsa buna bir itirazımız yok. Ancak böyle bir şey olmadığını biliyoruz. Şimdi endişe duyuyorlar. Bu ürünlerde siyanür varsa insan sağlığıyla oynayamayız. İnsan sağlığından daha kıymetli bir şey olamaz ama bu ürünlerde siyanür yoksa Kütahya'nın ekonomisini çökertirsiniz'' diye konuştu.

    

     -SİMAV'DA DEPREMZEDELER İÇİN YARDIM KAMPANYASI-

    

     Bayraktar, 19 Mayıs'ta 5,9 büyüklüğünde deprem yaşanan Simav ilçesinde Ziraat Odasını da ziyaret etti. Türkiye genelinde depremzedeler için yardım kampanya başlattıklarını anımsatan Bayraktar, ''O kampanyada bir miktar para birikti, birikmeye de devam ediyor. Burada toplanan paralar, kaymakamımız ve ziraat odası başkanımız tarafından yardım amacıyla kullanılacak'' ifadelerini kullandı.

     Bayraktar, daha sonra çadır kente giderek, Afet ve Acil Durum Merkezi Başkanı Yıldırım Malgaç ve Simav Belediye Başkanı Kasım Karahan'dan çalışmalar hakkında bilgi aldı ve depremzedelere ''geçmiş olsun'' dileklerini iletti.

    

     -BARAJ SETİNİN ÇÖKMESİ VE SU BASKINLARI-

    

     Simav'dan Hisarcık ilçesine geçen Bayraktar, Ziraat Odası Başkanı Yusuf Çalışkan'ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü.

     Bayraktar, geçen hafta sonu artçı sarsıntılar nedeniyle Simav ilçe merkezine 15 kilometre uzaklıktaki Kalkan beldesi yakınındaki sulama barajının setinin çöktüğünü ve tarım arazilerinin sular altında kaldığını hatırlattı. 800 dekar ekili arazinin zarar gördüğünü öğrendiklerini ifade eden Bayraktar, ''Bu alanda incelemelerde bulunduk. Zarar tespitinin ardından oradaki çiftçilerimizin borçlarının yapılandırılması ve bir miktar para yardımı yapılması taleplerimizi Ankara'da dile getireceğiz ve onlara yardımcı olmaya çalışacağız'' dedi.

     Bayraktar, bundan sonraki süreçte doğal afetlerin dünyanın birçok ülkesini ve Türkiye'yi olumsuz etkileyeceğini, gıda ürünlerinin fiyatlarının arzda meydana gelebilecek yavaşlama nedeniyle artacağını öngördüklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

     ''Zaman zaman sel vuracak, zaman zaman da kuraklık üretimi olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla bu süreçte sulama yatırmalarını hızlı bir şekilde bitirmemiz lazım. Sadece barajları bitirmek yetmiyor. Sulama kanallarını da bitirmemiz lazım. Yine şehirlerde yapılmakta olan barajların kanallarıyla birlikte bitirilmesi fevkalade önem taşıyor. Suyun tasarruflu basınçlı sulama sistemi şeklinde kullanılması ve çiftçilerimizin bilgilendirilmesi lazım. Bu manada araştırma enstitülerini birer eğitim merkezi haline getirdik ve çiftçilerimize uygulamalı eğitim verdiriyoruz.''