Modern tarım tekniğinde anız yakmanın son derece yanlış olduğu bildirildi. Yakma sonucu meydana gelen zararları telafi ekmenin mümkün olmadığı belirtildi.
Yazılı bir açıklama yapan Afyonkarahisar Tarım İl Müdürü Zekeriya Erdurmuş, çiftçilerin hububat hasadı sonrası hemen başka bir ürün ekebilmek, anız saplarının mibzerin (tohum ekme aleti) ekici ayaklarını tıkamasını önlemek, anızın çok kolay, çabuk ve masrafsız bir şekilde yok edilmesini sağlamak gibi gerekçelerle anızları yaktığını bildirdi. Erdurmuş, bunun dışında çiftçilerin anız yakmanın yabancı ot mücadelesine faydalı olduğu ve yanan anız sapı küllerinin gübre yerine geçtiği gibi asılsız bilgilere inanmadığını ifade etti.
Anızların yakılması sonucu, topraktaki mevcut bitkiler için mutlak gerekli olan organik maddenin yok edildiğini belirten Erdurmuş, sap ve anızın yakılmasıyla bitkilerin büyümesini teşvik eden karbon ve azot kaybının arttığını söyledi. Toprakta yüzeye yakın kısımda bulunan yararlı mikroorganizmaların yok olduğunu kaydeden Erdurmuş, anız yakılmasını takip eden yıllarda hububatta kök çürüklüğü hastalığının arttığını kaydetti. Toprağın, su ve rüzgar erozyonuna daha hassas bir duruma geldiğini dile getiren Erdurmuş, yangının, çevresindeki orman, meyve ağaçları, çalı, yerleşim yerlerini ve toprak üstü canlılarına zarar vermesi sonucu büyük zararlar oluştuğunu aynı zamanda çevre ve hava kirliliğine yol açtığını vurguladı.
Erdurmuş, anız yangını sonucu telefon ve elektrik direkleri ile enerji nakil hatlarının zarar gördüğünü, demir ve kara yolu ulaşımı tehlikeye düşürdüğünü aktaran Erdurmuş, “Yanan anızın, hem toprak üstü canlılarına hem de anız artıkları ile beslenen yaban hayvanlarına zarar vermesi sonucu doğal denge bozuluyor. Toprak yüzeyinde belli bir derinlikteki verimli katmanın kaybedilmesine neden oluyor. Çok uzun yıllarda oluşmuş toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesi bozuluyor.” dedi.
Erdurmuş, anız yangınlarının ortadan kaldırılması için biçerdöverle hasattan sonra tarlada kalan sapların, sap parçalama makinesi ile parçalanıp, parçalanmış sapların tırmıklarla toplanması gerektiğini bildirdi. Biçerdöverle hububat hasadının toprak yüzeyine yakın yapılması gerektiğine dikkat çeken Erdurmuş, böylece kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanmasının daha kolay olduğunu bildirdi. Anızların daha çabuk parçalanıp organik maddeye dönüşmesini sağlamak amacıyla toprağa, kalan sapın yüzde 1'i kadar azot dengeleme gübresi verilmesi gerektiğini dile getiren Erdurmuş, yabancı ot ve haşereleri yok ekmek için anızların yakılması yerine ilaçlı mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti. Erdurmuş, açıklamasında şunlara yer verdi: “Anız parçalama makinesiyle anız parçalandıktan sonra, ekim makinesiyle ekim yapılırken sapların ekim makinesi ekici ayaklarını tıkamaması için diskli ayaklar yerine toprağı yararak çalışan balta ayaklı ekim makineleri kullanılmalıdır. Anız yakmak mahalli çevre kurulu kararınca yasaklanmıştır. Yasaklara uymayarak anız yakanlar hakkında 2872 Sayılı Çevre Kanunu, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu ve Türk Ceza Kanununun 526. maddesi uyarınca cezai işlem yapılmaktadır. Çiftçilerimiz geçim kaynakları olan topraklarına kendi elleri ile zarar vermemeleri ve kanunlar önünde suçlu duruma düşmemek için anızları yakmamaları gereklidir.”(CİHAN) |
