Kopuz, düzenlediği basın toplantısında, yaklaşan ramazan ayı nedeniyle değerlendirmelerde bulundu. Kopuz, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) gıda fiyatlarının 2011 ve 2012'de yüksek seyretmeye devam edeceği yönündeki tahminlerinin, tüm dünyada tedirginlik yarattığını ifade etti. 

 

     Kopuz, FAO'nun Gıda Fiyatları Endeksinin 2010 yılı ikinci yarısından bu yana sürekli artış eğiliminde olduğunu bildirdiğini, endeksin haziran ayında 234 puana yükseldiğini, bir başka deyişle haziran ayında önceki yılın aynı ayına göre fiyatların yüzde 39 oranında arttığını belirtti. 

 

     Eldeki verilerin, 2007 yılından bu yana FAO'nun gıda sepetindeki gıdaların fiyatlarının yüzde 80'e yakın arttığını gösterdiğine işaret eden Kopuz, son bir yıldaki en fazla artışın ise hububat, bitkisel yağ ve şekerde yaşandığını ifade etti. 

 

     Kopuz, gıda fiyatlarının bu yılın Kasım ayında İzmir'de ''Global gelecek, Global İş birliği'' temasıyla düzenleyecekleri TGDF Gıda Kongresi 2011'de masaya yatırılacağına değinerek, gıda fiyatları konusunun önem taşıdığını ve ve sonuçlarının beklenenden ağır olabileceğini kaydetti. 

 

     Kopuz, 2008 yılında yaşanan gıda krizindeki kadar olmasa da gıda, su ve enerji kıtlığının, dünyanın bazı bölgelerinde sosyal kaygıları ve siyasi istikrarsızlıkları körüklemeye devam ettiğini söyledi. Kopuz, Türkiye'nin ise aldığı önlemler sayesinde ekonomisini güçlendirerek geleceğe daha güvenle bakabildiğini, ancak gelişmiş ekonomileri dahi zorlayan dünya gıda fiyatlarındaki bu değişimlerin, önemli bir gıda üreticisi ve ihracatçısı olan, gıda ticareti sürekli gelişen Türkiye açısından değerlendirilmesinin de elzem bir konu olduğunu anlattı. 

     

     -''SEKTÖR RAMAZANA HAZIR''- 

     

     Şemsi Kopuz, sektörün ramazan öncesinde tüm hazırlıklarını yaptığını söyleyerek, ''Öncelikle bu ramazanın fırsatçılara yaramayacağını belirtmek istiyorum. Hemen ardından ramazan ayı süresince hemen hiçbir gıda ürününün temininde ve piyasaya arzında sıkıntı yaşanmayacağını söylemek istiyorum. Federasyon olarak 2 binden fazla üreticimizle halkımızın gıda ihtiyacını en ekonomik ve en hijyenik şekilde kesintisiz tedarik etmeye devam edeceğiz. Geçen yıl ramazan öncesinde olduğu gibi bu yıl da fiyatların artış eğiliminde olmadığını, talep artışına rağmen fiyatların normal seyri içerisinde kaldığını görüyoruz'' diye konuştu. 

     Tarım ürün rekoltelerinin geçen seneye göre daha iyi seyrettiğini, bunun da bu sene herhangi bir sıkıntının yaşanmayacağını gösterdiğini dile getiren Kopuz, enflasyonda haziranda yaşanan düşüşün gerisindeki tek faktörün, gıda ve tarım ürünleri fiyatları olduğunu söyledi. Bu düşüşün iklimde ve rekoltede çok büyük değişiklikler olmadığı takdirde önümüzdeki aylarda da devam edeceğini bildiren Kopuz, ramazan ayında daha çok bitkisel yağ, çay, makarna, kırmızı ve beyaz et, bakliyat ve pirinç fiyatlarında bir hareketlilik görüldüğünü, ancak bu yıl piyasalarda böyle bir hareketlilik gözlenmediğini vurguladı. 

     

     -''PİYASADA FİYAT ARTIŞI YÖNÜNDE BİR BEKLENTİ YOK'' 

     

     TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, ürün bazında bakıldığında ise bu yıl ramazanın birçok ürünün hasat sezonuna rastlaması nedeniyle özellikle sebze-meyve fiyatlarında bir yükselme olması ihtimali görünmediğine işaret etti. Kopuz, şunları belirtti: 

     ''Kırmızı ette ise ithalata bağlı olarak ramazan öncesi yeterli stok mevcut ve şu anda fiyatlara zam yapılmasını gerektirecek bir sıkıntı yok. Zaten piyasada fiyat artışı yönünde bir beklenti de yok. Beyaz et de aynı şekilde ve talep artışının fiyatları çok yükselteceğini tahmin etmiyoruz. Belki bakliyatta, o da sadece kuru fasulye ve nohutta bir miktar fiyat oynayabilir. Çünkü aşırı yağışlar nedeniyle rekoltede yüzde 30'lara varan düşüş tahmin ediliyor. Ama bulgur, kırmızı mercimek, makarna ve hatta dışarıya bağlı olduğumuz en önemli kalem olan bitkisel yağda fiyatların artışı gibi bir risk yok.'' 

     Ramazan ayında geçmişte kumanya dağıtımları sebebiyle kumanyaya giren ürünlerde bir miktar fiyat artışı olduğunu aktaran Kopuz, kumanya alışkanlığının yerini alışveriş çeklerine bırakmaya başladığını, bunun da fiyatlar üzerinde baskı oluşturmadığını, bu durumun fiyatların ramazan boyunca normal seyrinde devam edeceğini gösterdiğini söyledi. 

     Kopuz, kayıt dışı ve merdiven altı satılan ürünlere rağbet edilmemesini, açıkta satılan, nerede üretildiği belli olmayan, içinde hangi maddelerin kullanıldığı ve ne kadar kullanıldığı belli olmayan kalitesiz ve ucuz ürünlerin satın alınmamasını istedi. 

     

     -''GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN ETKİN BİR OTORİTE GEREKLİ''- 

     

     Şemsi Kopuz, gıda denetim ve kontrol sisteminin etkin olarak devreye girememesi nedeniyle gıda zincirinin her aşamasında faaliyet gösteren kayıt dışı birtakım iş yerlerinin neden olduğu haksız rekabetin, gıda güvenliği kavramının algılanması ve uygulanmasında aksaklıklar yarattığına işaret etti. Kopuz, bu noktada tüketicilere çok önemli ödevler düşmekle birlikte, gıda güvenliği önlemlerini etkin bir şekilde yürütebilmek için imkan, yetki ve sorumlulukları olan bir otorite gerektiğini vurguladı. 

     Kopuz, ''Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak yeni yapılanmada yapılacak yeni düzenlemeler ile mevcut yapı güçlendirilmeli ve çok daha önemlisi, daha yolun başındayken gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bağımsız bir gıda otoritesi kurulmalıdır'' dedi. 

     Kırmızı ette işlenmiş dana ürünlerinin fiyatlarında son bir ayda ithalata izin verilmesinin de etkisi ile yüzde 11 oranında düşüş olduğunu belirten Kopuz, bunun yanında kuzu eti fiyatında ise yüzde 9'a varan oranlarda artış yaşandığını kaydetti. 

     Bir gazetecinin ''Okul kantinlerinde gazlı-kolalı içecekler ve cips satışı yapılmayacağı''na ilişkin Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) yayımlanan genelgeyi hatırlatması üzerine de Kopuz, ''Bu genelgenin ne getirip götüreceğine bakmak lazım. Bu konu ile ilgili MEB ile Ankara'da toplantı yapacağız. Bu karar kısa dönemde sektörü çok fazla etkilemez. Çocuk kantinden değil de dışardan alır. Ancak alınan karar, bizim net görüşümüz alınmadan biraz acele ile oldu'' diye konuştu.