İSTANBUL HUBUBAT BAKLİYAT YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ İHRACATÇILARI
BİRLİĞİ BAŞKANI ZEKERİYA METE:
-''DİĞER ÜLKELERİNİN ALDIĞI FİYATLARA HAMMADDE TEMİNİ YAPAMIYORUZ''
-''EN BÜYÜK GİRDİĞİMİZ ŞEKER OLMASINA RAĞMEN, YILLAR İTİBARİYLE, DÜNYA
PİYASALARINDAN YÜZDE 10 İLE YÜZDE 17'YE VARAN ORANLARDA PAHALI FİYATLA
ŞEKER ALIYORUZ''
-''BU ORANLARDAKİ PAHALI FİYAT ALIMI NEDENİYLE DÜNYA İLE REKABET ETMEK
ÇOK ZOR''
İSTANBUL (A.A) - İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve
Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, diğer ülkelerinin aldığı
fiyatlara hammadde temini yapamadıklarını belirterek, ''En büyük girdiğimiz şeker
olmasına rağmen, yıllar itibariyle, piyasalardan yüzde 10 ile yüzde 17'ye varan
oranlarda pahalı fiyatla şeker alıyoruz. Bu oranlardaki pahalı fiyat alımı
nedeniyle dünya ile rekabet etmek çok zor'' dedi.
Mete, AA muhabirin sorularını yanıtlarken, ANUGA Fuarı'nın Türkiye'de
düzenlenmesine ilişkin çalışmaların sürdüğünü, fuarın tarihini de içeren pek çok
konuda mutabık kalındığını ancak isim konusunda belirsizlik olduğunu söyledi.
Fuarın Türkiye'de düzenlenmesinin ülkeye çeşitli faydaları olacağına değinen
Mete, ''Bu fidanları, tohumları ekmemiz gerekiyor çünkü yüz binlerce insan
geliyor. Gittiğimiz ülkelerde bir yenilik gördüğümüzde, bunu ülkemize nasıl
taşıyabiliriz diye düşünüyor, projeler geliştiriyoruz. Yabancılar da buraya
geldiğinde Türkiye'yi görme tanıma olanağı buluyor'' diye konuştu.
Mete, sektör ihracatında düşme olmadığını kaydederek, şu değerlendirmelere
yer verdi:
''Türkiye'deki ihracatçı, lojistik anlamda coğrafi konumunu çok etkili
kullanamıyor. Türkiye'nin lojistik bir üs olması için adımların çok hızlı
atılması lazım. Türkiye'nin yaklaşık 130 milyar dolar ihracatı, 160-170 milyar
dolar da ithalatı var. Bu da ortalama 300 milyar dolar ediyor. Biz malı alırken
Türk brokerleri kullanabilirsek en az yüzde 5 nakliyeden katma değer ülkemizde
kalır. Bu da, yıllık 15 milyar dolara tekabül eder.''
Türkiye ihracatının yüzde 35-40'ını İstanbul'un yaptığına işaret ederek,
''Lojistiğimizin yeniden yapılandırılması lazım. Sağlık sertifikalarından da ayda
1-2 gün kaybediyoruz. Bu konunun izinleri bize verilmiş ancak biz ikinci kez izin
almak zorunda kalıyoruz. İkinci kez izin alınması yerine sadece kontrol yapılsa
ayda 2 gün kaybetmeyiz. Ayda 2 gün yılda 24 güne tekabül ediyor. Yani, biz 1
yılda neredeyse 1 ay eksik ihracat yapmış oluyoruz'' dedi.
-''SON DÖNEMDE 5-6 ÜLKEYE YOĞUNLAŞTIK''-
Zekeriya Mete, birliğin çalışmalarında rotayı yönetim kurulunun çizdiğini ve
aktivitelerin yönetim kurulu kararı ile gerçekleştiğini, bu kapsamda Almanya'da
ISM Çikolata-Şekerleme Fuarı, Chicago Şekerleme Fuarı, Rusya Genel Gıda Fuarı ve
Endonezya'da Türk İhraç Ürünleri Fuarı'nı her yıl düzenlediklerini anlattı.
Bunların yanı sıra yurtdışı ticari heyetlerin, belirlenen ülkelere
yoğunlaşarak çalışma yaptığını dile getiren Mete, son dönemde Kenya dahil
belirledikleri 5-6 ülkeye yoğunlaştıklarını belirtti.
Mete, sektörün 220 ülkeye ihracat yaptığını ve Türkiye İhracatçılar Meclisi
(TİM) içinde en fazla ülkeye ihracat yapan sektör konumunda bulunduğunu dile
getirerek, ''Bu durumun bize kazandırdığı çok ciddi bir vizyon ve bilgi birikim
var'' dedi.
Ayçiçek yağları, katı-bitkisel yağlar, mercimek, fasulye, nohut gibi bilinen
bakliyat çeşitleri, çikolata şekerleme kategorisinde sakız, şekerleme, bisküvi,
pastacılık ürünleri ihraç edildiğini kaydeden Mete, şunları söyledi:
''1998 yılında yaklaşık 250 milyon dolar seviyelerinde olan ihracatımız,
bugün 1,3 milyar dolar seviyelerine gelmiş durumda. Dünya ile rekabet ediyoruz
ancak diğer ülkelerdeki firmalar hangi haklardan istifade ediyorsa bizim de
onlardan istifade etmemiz gerekir ki, bu mücadelede ön plana çıkabilelim.
Teknolojimizi, deneyimimizi, yaptığımız ürünü, tadını, kalitesini ve en önemlisi
markamızı ön plana çıkartabilirsek mücadelede ön saflarda olabiliriz.
Burada devlete düşen görevler var. Ucuz enerji, hammadde temininde yaşanan
sorunlar... Diğer ülkelerinin aldığı fiyatlara hammadde temini yapamıyoruz. En
büyük girdiğimiz şeker olmasına rağmen, yıllar itibariyle, dünya piyasalarından
yüzde 10 ile yüzde 17'ye varan oranlarda pahalı fiyatla şeker alıyoruz. İhracat
yaptığımız aylardaki ton fiyatları baz alınarak teşvik uygulanıyor. Dolayısıyla
bu oranlardaki pahalı fiyat alımı nedeniyle dünya ile rekabet etmek çok zor.''
|