Yetkin'in Şeker Fabrikaları Açıklaması TÜRKİYE ZİRAATÇILAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI YETKİN:
-''ŞEKER FABRİKALARI ÖZELLEŞTİRİLECEKSE MAL VARLIKLARI
TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI AŞ'DE BIRAKILARAK İŞLETME
HAKKI İHALEYE SUNULABİLİR''
-''ET BALIK KURUMU, ŞU ANDA ELİNDE KALAN 8 KOMBİNESİ İLE
PİYASADAKİ FİYATLARI BELİRLEYİCİ BİR GÜCE SAHİP DEĞİL''
ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı
İbrahim Yetkin, şeker fabrikalarının özelleştirilmesindeki mantığı anlamakta
güçlük çektiğini belirterek, ''Özelleştirilecekse de mal varlıkları Türkiye Şeker
Fabrikaları AŞ'de bırakılarak işletme hakkı şeklinde ihaleye sunulabilir'' dedi. Yetkin, TZD genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bugün Türkiye
Şeker Fabrikaları AŞ'nin (TÜRKŞEKER) 25 fabrikaya sahip olduğunu ifade ederek,
bunlardan 10'unun özelleştirme kapsamına alınacağını hatırlattı. Türkiye'de 3 bin
544 köyde şeker pancarı ekimi yapıldığını, yılda 17-18 milyon ton pancar
üretildiğini anlatan Yetkin, bunun yaklaşık 10,5 milyon tonunun TÜRKŞEKER
tarafından alındığını ve işlendiğini kaydetti.
Pancar tarımının Türkiye için çok önemli olduğuna işaret eden Yetkin, şeker
pancarının ayçiçeğine göre 4,4 kat, buğdaya göre de 18 kat fazla istihdam
sağladığını söyledi. Şeker sektörünün, pancar ekimiyle birlikte 3 milyon kişiyi
ilgilendirdiğini belirten Yetkin, Türkiye'nin şeker pancarı üretiminde de ABD, AB
ve Rusya'dan sonra dünyada 4'üncü sırada geldiğini kaydetti.
Türkiye'de zaman zaman şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin gündeme
geldiğine dikkati çeken Yetkin, ''Şeker fabrikalarının özelleştirilmesindeki
mantığı anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü şeker pancarı, ürettiğiniz zaman en
ekonomik değere sahip olan bir üründür'' diye konuştu.
Özellikle son 5 yılda şeker pancarının, salma sulamayla değil, damlama
sulamayla yetiştirildiğini, dolayısıyla maliyetinin de düşürüldüğünü anlatan
Yetkin, şöyle konuştu:
''Sanki şeker pancarının alternatifi nişasta bazlı şekermiş gibi mısır
üreticileriyle şeker pancarı üreticileri karşı karşıya gelmektedir. Halbuki hiç
bir ürün, birbirinin alternatifi olamaz. Türkiye'nin hem mısıra hem de şeker
pancarına ihtiyacı vardır. Türkiye, pancar şekerinden zarar değil kar elde
ediyor. Özelleştirilecek fabrikalara bakacaksak bir kısmı doğu ve güneydoğuda
bulunuyor. Türkiye'nin içinde bulunduğu terör olayı, siyasal anlamdaki
dalgalanmalar ve sıkıntılar açısında da bu fabrikaların özelleştirilmesini son
derece riskli görmekteyiz. Çünkü bugün Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki en büyük
sorun işsizliktir. Bu fabrikalar illa özelleştirilecekse de yine mal varlıkları
Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'de bırakılarak işletme hakkı şeklinde ihaleye
sunulabilir. Bu fabrikaların sahibi yine şeker pancarı üreticileri olmalıdır. Bu
fabrikalar Pankobirlik'e devredilerek üretimler devam ettirilebilir.''
-ET BALIK KURUMU-
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in, Et Balık Kurumunun (EBK)
bundan böyle müdahale kurumu olarak çalışacağını açıkladığını ifade eden Yetkin,
bu konuda ciddi çekincelerinin bulunduğunu söyledi. Yetkin, EBK'nın önce
Türkiye'de hayvan sayısını ve et üretimini artırması ve tüketicilerin sağlıklı
ucuz et yemelerini sağlaması gerektiğini söyledi.
EBK'nın kombinelerinin bir kısmının geçmişte özelleştirildiğini anımsatan
Yetkin, şöyle devam etti:
''EBK şu anda elinde kalan 8 kombinesi ile piyasadaki fiyatları belirleyici
bir güce sahip değil. EBK'nın, piyasaya egemen olması değil, piyasanın bir
oyuncusu gibi hareket etmesi lazım. EBK, müdahale eden bir kurum haline gelecekse
hangi uzmanlar tarafından fiyatlara müdahale edilmesi gerektiği saptanmalıdır.
Piyasanın oyuncusu olan üretici, burada temsil edilecek mi, eti işleyen sanayici
temsil edilecek mi? Piyasanın ve hayvancılık sektörünün tüm oyuncuları burada yer
almalı. Bu soru işaretleri giderilmelidir.''
|