Un İhracatında Bereket Yılı TUSAF YÖNETİM KURULU BAŞKANI ÖZMEN:
-''TÜRKİYE BU YILI BUGÜNE KADARKİ EN YÜKSEK İHRACAT MİKTARI VE
EN YÜKSEK İHRACAT GELİRİ OLARAK GEÇİRECEK''
-''2011 YILINDA UN İHRACATIMIZ 2 MİLYON TONU, İHRACAT RAKAMI DA
1 MİLYAR DOLARI GEÇECEK''
GAZİANTEP (A.A) -Türkiye un sanayicileri
bereketli bir yıl geçiriyor. Bu yıl 2 milyon tondan fazla ihracat ve 1 milyar
dolarlık gelir hedefleyen sanayiciler, Türkiye'nin bugüne kadarki en yüksek
ihracat miktarına ve en yüksek ihracat gelirine imza atmayı hedefliyor.
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Erhan Özmen, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, aşırı sıcaklar ve kuraklığın 2010 yılında buğday
üretimini olumsuz yönde etkilediğini hatırlatarak, 2011-2012 yılı sezonunda ise
dünya buğday üretiminin 23 milyon ton artışla 674 milyon tona ulaşacağının tahmin
edildiğini belirtti. Buğday stokunun artacağını ifade eden Özmen, ''Bir önceki yıldan devreden
190 milyon tonluk dünya buğday stokunun aynı şekilde bir sonraki yıla
devredeceğini düşünüyoruz. Çünkü kışlık ekimler dünyanın her tarafından daha iyi
yansımaya başladı, daha iyi veriler göstermeye başladı'' dedi. Ülkemizde de nisan, mayıs ve haziran aylarında alınan yağışların yanında
sertifikalı tohum ve gübre kullanımındaki artışların etkisiyle bu yıl buğday
veriminde önemli artış yaşandığını vurgulayan Özmen, şunları söyledi: ''Türkiye 2005 yılından sonra en yüksek buğday üretimini gerçekleştireceği
bir yılı yaşıyor. TÜİK'e göre rekolte 21 milyon ton olacak. Önceki yıla göre 3
milyon ton artışımız var. Bu da bizim miktar anlamında çok rahat bir dönem
geçireceğimizi gösteriyor. Ayrıca, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) elinde 2
milyon tona yakın buğday stoku var. Gerek üretimdeki artış gerekse stok,
Türkiye'nin buğday ihtiyacını karşılayacak. Ancak aşırı yağışların getirdiği
rekolte, kaliteyi bir miktar düşürdü. Dahilde işleme rejimi kapsamında yüksek
kaliteli buğday ithal ederek, bu eksikliği gidereceğiz.''
-''ORTADOĞU'DAN UZAKDOĞU'YA 100 ÜLKEYE İHRACAT''-
Türkiye'nin 2005 yılında dünya un ihracatında hem miktar hem de döviz tutarı
olarak birinci olduğunu ifade eden Özmen, şunları kaydetti:
''Sonraki yıllarda da 1 milyon 800-850 bin ton bandında giderek döviz
anlamında yine dünya birincisi, miktar anlamında dünya ikincisiydi. Kazakistan
miktar olarak bizden daha yüksek ihracat yapmasına rağmen, satış fiyatı düşüktü.
Ancak bu yıl haziran ayından itibaren dövizdeki kıpırdanmayla birlikte ihracat
miktarımızın ciddi şekilde arttığını görüyoruz. Şöyle ki; bu yıl mayıs sonuna
kadar aylık 135 bin ton seyreden buğday unu ihracatımız altıncı ayda 180 bin
tona, yedinci ayda 250 bin tona, sekizinci ayda 250 bin tona geldi. Bu yılı
Türkiye ilk defa bugüne kadarki en yüksek ihracat miktarı ve en yüksek ihracat
geliri olarak geçirecek. Bu yıl da dünya birincisi olacak. 2010 yılında toplam 1
milyon 800 bin tondu un ihracatımız vardı, bunun parasal değeri 700 milyon
dolardı. Bu yıl 2 milyon tonu rahatlıkla geçeceğiz ve ihracat rakamı da 1 milyar
doları geçecek.'' Buğday üretimindeki artışa, kurlara ve pazar portföylerinin büyümesine
dikkati çeken Özmen, ''Çok kaliteli ürünler yapıyoruz, dünyada ciddi bir imajımız
oluştu. Unlarımız 100 ülkeye gidiyor. Döviz kuru sadece teşvik edici bir unsur,
100 ülke zaten bizim pazarımız. Bu ülkelere ihracatımız ciddi şekilde devam
ederken, kurlar da olumlu etkileyince ihracat rakamları ciddi şekilde yükseldi''
şeklinde konuştu. Ortadoğu ve komşu ülkelerin yanı sıra Uzakdoğu'nun çok büyük ihracat
pazarları olduğunu, şu anda Afrika kıtasına yoğunlaştıklarını vurgulayan Erhan
Özmen, en fazla Irak, Endonezya, Filipinler ve İsrail'e satış yaptıklarını
bildirdi.
-''KRİZLERİ FIRSATA DÖNÜŞTÜRDÜK''-
Dış piyasadaki ekonomik gelişmelerden çok etkilenmediklerini belirten Özmen,
''Türk girişimcisi, bugün Amerika'nın Avrupa'nın yaşadığını son 15 yılda 5 kere
yaşadı. Oturup dövünmek yerine, krizi fırsata dönüştürdük. Rakamlar da zaten bunu
ifade ediyor'' dedi.
Türk un sanayi sektörünün büyüdüğünü, bunda Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayan'ın çok büyük katkıları olduğunu vurgulayan Özmen, çok güzel bir
devlet-işdünyası diyaloğu olduğunu söyledi. TUSAF Başkanı Özmen, sektörün yaşanan konsolidasyon sonucunda daha sağlıklı,
daha kurumsal bir yapılanmaya dönüştüğü, 5 yıl önce 1200 olan fabrika sayısının
şu anda 720 olduğunu sözlerine ekledi.
|