Üreticiye, ''Çayı Usulüne Uygun Toplayın'' Uyarısı
ÇAYKUR GENEL MÜDÜRÜ İMDAT SÜTLÜOĞLU YILDA ORTALAMA
110-120 BİN KURU ÇAY ÜRETİKLERİNİ, ANCAK TAZE FİLİZLERİN
DIŞINDAKİLERİN ALINMASINDAN DOLAYI ÜRETİM SIRASINDA BU
ÇAYDAN 25 BİN TON DOLAYINDA ''ÇÖP VE ODUN'' ÇIKTIĞINI SÖYLEDİ
-''GEÇMİŞTE 4 KİLO YAŞ ÇAYDAN 1 KİLO KURU ÇAY ÜRETİLİRDİ.
BUGÜN BU 6 KİLOYA DOĞRU GİDİYOR. ÇÜNKÜ VATANDAŞ, ÇAY YERİNE
'ODUN' VERİYOR. BUNU TEKRAR ESKİ HALİNE, OLMASI GEREKENE,
KALİTELİ ÇAYA DÖNDÜRMEMİZ GEREKİYOR''
RİZE (A.A) - Hızır Hacısalihoğlu - ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat
Sütlüoğlu, yılda ortalama 110-120 bin kuru çay üretiklerini, ancak taze
filizlerin dışındakilerin alınmasından dolayı üretim sırasında bu çaydan 25 bin
ton dolayında ''çöp ve odun'' çıktığını söyledi.
Sütlüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yoğun bir kampanya dönemi
geçirdiklerini belirterek, ''Birinci sürgünde bölge genelinde çay aynı anda hasat
olgunluğuna geldi. Vatandaşımız bu nedenle sıkıntı çekti. Biz de vatandaşımızın
bu sıkıntılarını gidermek için elimizden gelen gayreti gösterdik'' dedi.
İlk sürgünde dönüm başına kotayı 425 kiloya çıkarttıklarını, 47 gün gibi çok
uzun bir süre vatandaştan çay alımı yaptıklarını, üreticinin çayını elinde
bırakmadıklarını ifade eden Sütlüoğlu, birinci sürgünden 5 gün aradan sonra
ikinci sürgün yaş çay alımlarına başladıklarını kaydetti.
Ramazan Bayramı öncesinde ikinci sürgün alımlarını tamamladıklarını,
bayramda verilen aranın ardından 2 eylül itibariyle üçüncü ve son sürgün yaş çay
alımlarına başladıklarını anlatan Sütlüoğlu, ''Birinci sürgünde 238 bin 257 ton,
ikinci sürgünde de 233 bin 147 ton olmak üzere 471 bin tonun üzerinde yaş çay
alımı yaptık. Üçüncü sürgünde ise şu ana kadar 69 bin ton civarında alım
gerçekleştirdik. Böylece şu ana kadar 540 bin tonun üzerinde yaş çay satın aldık.
Bu yıl 650 bin ton civarında alım yapma yönünde politikamız var. Gelecek ay
yapacağımız alımların ardından üçüncü sürgünü de sona erdirip bu yıl kampanyamızı
tamamlamış olacağız'' diye konuştu.
Pazarlama ve satış çalışmalarının ise 12 ay devam ettiğini vurgulayan
Sütlüoğlu, kampanyanın tamamlanmasının ardından satış çalışmalarına ağırlık
vereceklerini, pazar payını artırmak için çalışacaklarını söyledi.
-''YAPRAĞI KALİTELİ İSE ÇAY DA KALİTELİ OLUR''-
İmdat Sütlüoğlu, yaş çayda iklim şartlarından dolayı rekoltenin geçen yıla
göre biraz düştüğünü, randımanın da istedikleri seviyede olmadığını dile
getirerek, ''Müstahsil çayı kaliteli toplamıyor. Maalesef 13 yıldır vatandaş ne
topladı ise çay bezi açılmadan ÇAYKUR ve özel sektör tarafından alındı. Çayda
kalitenin püf noktası yaprağın kalitesidir. Çay yaprağı kaliteli ise çay da
kaliteli olur. Çay yaprağı kaliteli değilse hangi teknolojiyi uygularsanız
uygulayın, kalitesiz yaş çay yaprağından kaliteli çay üretemezsiniz. Çay
üretiminde şu andaki en büyük handikapımız, vatandaşın çayını kaliteli
toplamamasıdır'' diye konuştu.
Bu yıl özellikle ikinci ve üçüncü sürgünde vatandaşın çay bezini açarak
evsaf dışı çayını seçmesini istediklerini, istemeye de devam edeceklerini
belirten Sütlüoğlu, ''Genel müdürlük olarak ekipler oluşturdum, bu konuya
yakından takip ediyorum. Vatandaşın çayını mutlaka evsafına uygun toplayarak,
evsaf dışı olanları da ayıklayarak vermesi lazım. Yabancı unsurların çayda
olmaması lazım. Çayın selüloz yapısındaki kart bölgelerin olmaması lazım'' dedi.
ÇAYKUR olarak yılda ortalama 110-120 bin ton arasında kuru çay, bunun
yanında da 25 bin ton çöp, odun ürettiklerine dikkat çeken Sütlüoğlu, şunları
söyledi:
''Bu, vatandaşın evsafına uygun çay vermemesinden kaynaklanıyor. Bizim
fabrikalarımız çay fabrikası, kereste fabrikası değil. Vatandaştan odun değil,
çay istiyorum. Bunu tekrar tekrar söylüyorum, rica ediyorum. Vatandaş bu şekilde
çay vererek kendi lehine bir şey yaptığını zannetmesin. Aslında kendi bindiği
dalı kesiyor, kendi geleceğini yok ediyor. Eğer çayda kalitesizlik devam eder,
yeniden kaliteyi yakalayamazsak bu dalga pazardan geri döner. Ters dalga olur ve
bu dalga en zayıf halka olan müstahsili boğar. Elbette ki firmalar da, biz de
zarar görürüz. Ama en büyük zararı müstahsil görür. Müstahsile (kalitesiz çay
verin) deseler de vermemeleri lazım. Bu konuda müstahsilden anlayış ve destek
bekliyorum. Çünkü kalitesiz çayı pazarda satamayız. O zaman üreticinin parasını
ödeyemeyiz. Daha sonra da çay alamayız.
Bu konuda ÇAYKUR'u da özellikle desteklemelerini istiyorum. Çünkü ÇAYKUR
olmadan nelerin olabileceğini gördüler. Her şeyimizle üreticiye destek veriyoruz.
Verilen fiyatın altına inmiyoruz. Ödemelerimizi peşin yapıyoruz. Vatandaş mağdur
olmasın diye büyük fedakarlıklarla bunları yapıyoruz. Ama vatandaşın da bunun
karşılığında bize vermesi gerektiği gibi çay vererek destek olması lazım. Evsaf
dışı çay vermesinin helal olmadığını da belirtmek isterim. Bize 'çay' verilmesi
lazım. Aksi halde başkası ürettiğimiz kalitesiz çayı bizim hatırımıza tüketmez.
Başka bir içecek içer veya ithal çay içer. O zaman da üretilen çay satılamaz,
tarlada kalır. Bu nedenle yapılması gereken mutlaka çayda kaliteyi yeniden
sağlamaktır. Geçmişte 4 kilo yaş çaydan 1 kilo kuru çay üretilirdi. Bugün bu 6
kiloya doğru gidiyor. Çünkü vatandaş, çay yerine 'odun' veriyor. Bunu tekrar eski
haline, olması gerekene, kaliteli çaya döndürmemiz gerekiyor.''