Eylül Sonunda Lüfer Akını Bekleniyor BANDIRMA TİCARET ODASI BAŞKANI KOCAMAN:
-''YAKINDA, MARMARA DENİZ SUYU SICAKLIĞININ 20 DERECENİN
ALTINA İNMESİNİN ARDINDAN, BOL PALAMUT AKINI BEKLİYORUZ.
BUNUN DA EYLÜL AYININ SONUNU BULACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ''
-''MADEM Kİ LÜFER BALIĞI POPÜLASYONUNUN ARTMASINI İSTİYORUZ.
ÖYLEYSE GELİN, BİR YIL SÜREYLE LÜFER BALIĞINA AVLANMA YASAĞI
GETİRELİM''
BALIKESİR (A.A) - Bandırma Ticaret Odası Başkanı Osman Kocaman,
''Yakında, Marmara Deniz suyu sıcaklığının 20 derecenin altına inmesinin
ardından, bol palamut akını bekliyoruz. Bunun da eylül ayının sonunu bulacağını
tahmin ediyoruz'' dedi. Deniz ürünleri alanında ithalat ve ihracat yapan bir şirketin yönetim kurulu
başkanlığını da yapan Kocaman, gazetecilere yaptığı açıklamada, deniz suyunun şu
andaki sıcaklığının, normalin üzerinde olması nedeniyle avlanma yasağının sona
ermesinin ardından, denizden beklenen verimi alamadıklarını söyledi.
Kocaman, önümüzdeki günlerde yağmurun da yağmasıyla deniz suyunun soğumasına
paralel olarak Marmara Denizi'nde balığın artacağını belirterek, şunları
kaydetti:
''Şu anda Marmara Denizi, Ege Denizi'nden daha sıcak. Palamut, Marmara
Denizi'ne, Karadeniz'den geliyor. Yakında, Marmara Deniz suyu sıcaklığının 20
derecenin altına inmesinin ardından, bol palamut akını bekliyoruz. Bunun da eylül
ayının sonunu bulacağını tahmin ediyoruz. Ama Marmara Denizi'ndeki avlanma
sezonunun 1 Eylül-31 Aralık tarihleri olduğunu, denizin verimini, bu süre bitince
değerlendirmemiz gerektiğini de unutmayalım''
-''BİR YIL LÜFER AVLANMASIN''-
Lüfer balığının tükenmemesi için çinekop avına yasak getirmenin sorunu
çözeceğine inanmadığını savunan Kocaman, şunları şöyle konuştu:
''Çinekopun, 20 santimetrenin altında tutulması yasak. Ancak, bu balığın,
tutulması sırasında, 20 santim mi, 18-22 santim mi olduğunu balıkçının ayırması
çok zor. Bu sorunun, balık ağı gözünün büyütülmesiyle de çözüleceğini
düşünmüyorum. Bu aşamada benim önerim şudur; madem ki lüfer balığı popülasyonunun
artmasını istiyoruz. Öyleyse gelin, bir yıl süreyle lüfer balığına avlanma yasağı
getirelim. Bir yıl sonra da durumu değerlendirerek, lüfer popülasyonunun artıp
artmadığına bakalım.''
Kocaman, ayrıca, 38 santimetreden aşağı palamut yakalanmaması yönünde de bir
düşünce olduğunu, ancak palamutun, göçmen bir balık olduğunu belirterek,
''Palamut, Karadeniz'de yavrular, Marmara Denizi'nden geçer, Ege Denizi'nden
çıkıp gider. Bu nedenle de bu uygulamayı doğru bulmuyorum'' dedi.
-''DENİZCİLİK VEYA BALIKÇILIK BAKANLIĞI KURULMALI''-
Şu anda Marmara Denizi'nin en önemli sorunlarının başında kirlilik, aşırı ve
yasak avlanmanın geldiğine dikkati çeken Kocaman, şöyle dedi:
''Tabii ki, bizim sektörde çalışanlar arasında da kötü örnekler var.
Bunların başında, yasa dışı avlananlar geliyor. Yıllardır, trol yoluyla çinekop
katliamı yapıldı. Ancak yasak avlanmalar konusunda devletin denetim mekanizması
da hiç işlemiyor. Örneğin, Haliç Körfezi'nde, hatta İstanbul Boğazı'nda bile
rahatça trol çekiliyor. Böyle denetimsizlik olmaz.' Kocaman, balıkçılık sektörünün yıllardır Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığına bağlı bir daire başkanlığı tarafından yönetilmeye çalışıldığına
işaret ederek, ''Neyse ki, geçtiğimiz aylarda, Avrupa Birliği müktesebatına
uyularak, balıkçılığımızı yönetmek üzere Su Ürünleri Genel Müdürlüğü kuruldu. Ama
bu da yetmez. Üç yanı deniz olan ülkemizde, balıkçılık sektörünün, oluşturulacak
bir Denizcilik veya Balıkçılık Bakanlığı aracılığıyla yürütülmesi gerekmektedir''
görüşünü kaydetti.
|