GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI YAZICI, TÜRK ÇAYININ MARKALAŞTIRILMASI VE ULUSLARARASI TANITIMI ÇALIŞTAYI'NDA (1) -YAZICI: ''HEKTAR BAŞINA ELDE EDİLEN ÇAY ÜRÜNÜ BAZINDA TÜRKİYE, 2 BİN 618 KİLOGRAM İLE DÜNYA BİRİNCİSİ KONUMUNDA BULUNMAKTADIR'' -''YAŞ ÇAY ÜRETİCİ FİYATLARI ORTALAMASI 2003-2010 YILLARI ARASINDA YÜZDE 135 ARTIŞ GÖSTERİRKEN, SİYAH ÇAY ÜRETİCİ FİYATLARI ORTALAMASINDA AYNI DÖNEMDE YÜZDE 75 ARTIŞ OLMUŞTUR'' -''SON 3 YILDA İSE TOPLAM 8 BİN 400 TON KAÇAK ÇAY YAKALANMIŞTIR'' -''ÜLKEMİZDE SUDAN SONRA EN ÇOK İÇİLEN, SAĞLIK YÖNÜNDEN BİLİMSEL OLARAK YARARLARI KANITLANAN ORGANİK TÜRK ÇAYINI BİR MARKA OLARAK DÜNYAYA TANITMAK HEPİMİZİN ORTAK GAYESİDİR''
RİZE (A.A) - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı,
Türkiye'nin hektar başına elde edilen çay ürünü bazında dünya birincisi olduğunu
belirterek, ''Hektar başına elde edilen çay ürünü bazında Türkiye, 2 bin 618
kilogram ile dünya birincisi konumunda bulunmaktadır. Kişi başına çay tüketiminde
de yine dünyada ilk sıradayız'' dedi. Bakan Yazıcı, Rize Ticaret Borsası'nda (RTB) düzenlenen ''Yeşil Altın, Türk
Çayının Markalaştırılması ve Uluslararası Tanıtımı 2023 Vizyonu Çalıştayı''nda
yaptığı konuşmada, çayın dünya pazarlarında bir marka değeri kazanması için çay
üretiminin tüm aşamalarını ve pazarlanmasının önemli olduğunu ifade etti. Kalitenin markalaşmanın ilk adımı olduğunu anlatan Yazıcı, ''Her kaliteli
ürün marka değildir. Markalaşma, kaliteyi pazarlama stratejisidir. Önce tüm bu
süreçlerdeki aksayan yönleri doğru tespit edip, mükemmel üretim ve pazarlama
sistemini oluşturmalıyız. Günümüz dünyasının ekonomik ilişkilerinde bu durumun
birçok örneği mevcuttur. Doğru pazarlama stratejilerini kullanan bir firma
Afrika'nın, Güney Amerika'nın yoksul bölgelerinin yegane zenginliği olan kahve
çekirdeğini uluslararası bir marka haline getirerek yüksek kar marjıyla
pazarlayabilmektedir. Bu güç de o ürünü bir marka haline getirebilme
yeteneğidir'' dedi. Bakan Yazıcı, ''hedeflerinin hem üretiminde hem de dünya pazarlarına
sunumunda Türk çayını alternatifi olmayan bir içecek haline getirmek olduğunu''
vurgulayarak, ''Ülkemizde sudan sonra en çok içilen, sağlık yönünden bilimsel
olarak yararları kanıtlanan organik Türk çayını bir marka olarak dünyaya tanıtmak
hepimizin ortak gayesidir. Hükümet olarak 2023 yılına kadar dünya çapında en az
10 marka üretme hedefi koyduk. Bu 10 markadan biri mutlaka 'Rize Çayı-Türk Çayı'
olmalıdır. Türkiye'nin en önemli endüstriyel değerlerinden biri olan çayımızı,
bir marka değer haline getirmek, yeşil altını hak ettiği konuma ulaştırmak
hepimizin üzerine düşen sorumluluktur'' şeklinde konuştu.
Son yıllarda hızla büyüyen organik çay pazarında daha fazla yer almak için
organik çay alanlarının genişletilmesi gerektiğini, bunun yanında senede sadece
90 gün çalışan çay fabrikalarının atıl dönemde başka faaliyetlerde bulunabilmesi
için de düzenlemeler yapılması gerektiğini anlatan Yazıcı, ''Markanın amacı çayı
daha rekabetçi bir duruma getirmek, kısacası çayı dış pazarlara daha fazla
açabilmektir. Ancak çay pazarında dış pazara açılmanın önünde yüksek maliyet ve
ürün çeşitliliğinin olmaması gibi yapısal ve ciddi sorunlarımız var. İç
pazarımızda demleme çay yaygınken, Avrupa pazarında poşet çay talebi daha
fazladır. Dolayısıyla pazara uygun ürün geliştirilmesi bir ihtiyaçtır'' dedi. Bakan Yazıcı, dünya çapında marka üretmenin aynı zamanda kendi kültürünü
tanıtmak ve transfer etmek anlamına da geldiğini ifade ederek, ''TurkishTea
olarak adlandırılacak olan Türk çayı ve altında oluşacak markalarla, Türk çay
içme kültürü ve diğer geleneksel unsurlarımız dünyaya tanıtılacaktır. Türk çayını
markalaştırıp yurt dışına ihraç ettiğimizde, çayımızın değeri artacak ve
öncelikle yaş çay üreticimiz kazanacaktır. Çayda markalaşma ve ürün değerinin
artması Türk çayının kalitesinin yükselmesini, Doğu Karadeniz'de yeni yatırımlar
yapılmasını, istihdamın artmasını ve göçün azalmasını sağlayacaktır'' ifadelerini
kullandı.
-Türkiye, hektar başına çay veriminde dünya birincisi-
Bakan Yazıcı, dünya genelindeki çay üretimine bakıldığında 2009 yılı
itibariyle 3 milyon 14 bin hektar olarak ölçülen çay ekim alanlarının yüzde
47'sinin Çin'de bulunduğunu, Türkiye'de 75 bin 851 hektar olan çay ekim
alanlarının ise dünya çay ekim alanlarının yüzde 2.51'ini oluşturduğunu
anlatarak, şunları ifade etti:
''Çay üretim miktarı bakımından ise 3 milyon 950 bin ton olarak ölçülen 2009
dünya üretiminin yüzde 34.82'sini Çin üretmektedir. Bunu sırasıyla Hindistan,
Kenya, Sri Lanka ve yüzde 5.02 ile Türkiye takip etmektedir. Geçen yıl ülkemizin
çay ithalatında ilk üç sırayı yüzde 56 ile Sri Lanka, yüzde 13 ile Kenya ve yüzde
11 ile İran almıştır. Bu yılın Ocak-ağustos döneminde ise en fazla ihracat
gerçekleştirilen ilk üç ülke sırasıyla Belçika, Hollanda ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti olmuştur. Türkiye, 2009 yılı itibariyle 198 bin 601 tonluk net kuru
çay üretimi yaparak dünya üretiminde 5. sırada yer almıştır. Hektar başına elde
edilen çay ürünü bazında Türkiye, 2 bin 618 kilogram ile dünya birincisi
konumunda bulunmaktadır. Kişi başına çay tüketiminde de yine dünyada ilk
sıradayız.''
Gelecekte tarım ve tarımsal faaliyetlerin çok daha önemli olacağını, organik
tarımın çok daha öne çıkacağını ve insanların organik ürünlerin üretim alanlarını
arar duruma geleceğini belirten Yazıcı, bu bakımdan Rize ve bölgenin organik çay
yetiştirme bakımından sahip olduğu avantajları çok iyi değerlendirmesi
gerektiğini söyledi.
Bakan Yazıcı, Ekim ayının ilk haftasında Rize'de yapılan ''Çay Sorunları
Çözüm Toplantısı''nda 15 maddelik eylem planı hazırladıklarını ve bu konularda
çalışmalar başlattıklarını anımsatarak, özellikle çayın DNA'sının belirlenmesi
amacıyla gerçek çayın, piyasaya sürülen diğer çaylardan laboratuvar ortamında
kolaylıkla ayırt edilmesi yönündeki çalışmaların Türk çayının geleceğini garanti
altına alacağını kaydetti.
-Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın çayla ilgili çalışmaları-
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bakanlığı bünyesinde bazı çalışmalar
yapıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
''Çay üretiminde ülkemizin en önemli sorunlarından birisi, çay üretiminin
4-5 ay gibi bir sürede yapılmasıdır. Bu nedenle üreticimiz çoğu zaman ürününü
satarken beklediği değerlere ulaşamıyor. Hükümetlerimiz döneminde bu konu
üzerinde hassasiyetle durduk. Yaş çay üretici fiyatları ortalaması 2003 yılında
0.36 kilogram/TL iken, 2010 yılında 0.85 kilogram/TL oldu. Siyah çay üretici
fiyatları ortalaması ise 2003'te 6.13 TL iken, 2010'da 10.67 TL olarak
gerçekleşti. Yaş çay üretici fiyatları ortalaması 2003-2010 yılları arasında
yüzde 135 artış gösterirken, siyah çay üretici fiyatları ortalamasında aynı
dönemde yüzde 75 artış olmuştur. Üreticimizi daha da güçlendirmek için Bakanlık
olarak ürün ihtisas borsacılığı kapsamında, çayın mülkiyetini temsil eden ürün
senetleri ile alınıp satılabilmesine yönelik çalışmaları yürütüyoruz. Bakanlık
olarak yasal ticareti kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri alıyoruz''
-Çay kaçakçılığı-
Bakan Yazıcı, çalışmalar çerçevesinde çay kaçakçılığını da önlemeye
çalıştıklarını ifade ederek, şunları anlattı:
''Yasa dışı ticareti önlemek için de yoğun çaba sarf ediyoruz. Gümrük
Muhafaza Genel Müdürlüğümüz gümrük kapılarında, girişlerde aldığı tedbirlerle
kaçak çay faaliyetlerini önlemeye çalışmaktadır. Çay kaçakçılığı ile mücadele
kapsamında 2010 yılında gümrük muhafaza ekiplerimiz ve diğer kolluk kuvvetlerince
3 bin 200 ton kaçak çay yakalanmıştır. Son 3 yılda ise toplam 8 bin 400 ton kaçak
çay yakalanmıştır. Ülke ekonomisinin geliştirilmesinin önündeki en önemli engellerden birisinin
çay kaçakçılığı olması bakımından 'Çay Kaçakçılığı ile Mücadele Eylem Planı'
hazırladık. Bakanlığımız ile ÇAYKUR arasında 'Sahte ve Kaçak Çay Ticareti ile
Mücadelede İşbirliği Protokolü' imzaladık. Bu kapsamda Mersin, İskenderun,
Gaziantep, Habur, Hakkari, Gürbulak, Hopa, İstanbul, Edirne, Ankara Gümrük ve
Muhafaza Başmüdürlüklerinde görevli 20 muhafaza memuruna çay kaçakçılığının
önlenmesi konulu eğitim verildi. Çay kaçakçılığı ile mücadelede faydalanılmak
üzere çay kokusuna duyarlı 3 çay detektör köpeği kullanılmaya başlandı. Ayrıca
kaçakçılıkla mücadele için pek çok teknik çalışma yaptık.''
Bakan Yazıcı, hükümetinin, çay markalaşmasının takipçisi ve destekleyicisi
olacağını da sözlerine ekledi.
|