IV. Küresel Isınma Kurultayı-Tesco Grup Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği
Direktörü Helen Fleming:
-''Mağazalarımızın 2020 yılına, dağıtım zincirimizin de
2012 yılına kadar karbon salınımını yarıya indirmesi
için tüm birimlerimizle çalışıyoruz''
-AA İstanbul Bölge Müdür Vekili Zeki Gümüş:
-''Günde yüzlerce haber yayınlayan Anadolu Ajansı iklim
değişikliği sorununu ele alan haberlere sorumlu gazetecilik
anlayışıyla bültenlerinde her zaman yer vermektedir''
İSTANBUL (A.A) - Tesco Grup Sürdürülebilirlik ve İklim
Değişikliği Direktörü Helen Fleming, ''Karbon salınımımızı olabildiğince azaltmak
adına; mağazalarımızın 2020 yılına, dağıtım zincirimizin de 2012 yılına kadar
karbon salınımını yarıya indirmesi için tüm birimlerimizle çalışıyoruz'' dedi
Fleming, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından bu yıl 4.'sü
gerçekleştirilen Küresel Isınma Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, Tesco olarak,
Avrupa, Asya ve Amerika'da faaliyet gösterdikleri 14 pazarda da karbon salınımı
ve enerji kaynaklarını sorumlu kullanma konularını çok ciddiye aldıklarını
kaydetti.
Sürdürülebilirlik konusunda daha büyük adımlar atarak lider olmakta kararlı
olduklarını ifade eden Fleming, iklim değişikliğinin, küresel ekonominin uzun
vadeli büyümesine ciddi tehdit oluşturduğu gibi, kişisel ekonomiyi de
etkilediğini söyledi.
Fleming, iklim değişikliğinin şirketin gelecekteki başarısına olumsuz
etkisinin farkında olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bunun daha tehlikeli boyutlara gelmemesi için de karbon salınımımızı
olabildiğince azaltmakta kararlıyız. Bu konuda olumlu sonuçlar alabilmek için
önümüze hedefler koyduk. Karbon salınımımızı olabildiğince azaltmak adına;
mağazalarımızın 2020 yılına, dağıtım zincirimizin de 2012 yılına kadar karbon
salınımını yarıya indirmesi için tüm birimlerimizle çalışıyoruz. Uzun vadede,
yeni adımlar atmalıyız. Bu sebeple, 2050 yılına kadar sıfır karbon üreten bir
şirket olmayı hedefledik. Bundan kastımız, tüm operasyonlarımızın karbon ayak
izini azaltmak ve gerekli olan enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan üretmektir.
Sattığımız ürünlerin karbon ayak izi; hammaddelerinin işlenmesinden,
ambalajlama, nakliye ve kullanımına kadar geçen süreç düşünüldüğünde, Tesco'nun
karbon ayak izinden çok daha fazladır. Tedarikçilerimizle birlikte çalışarak
onlara bu konuda yardımcı olabiliriz. Bu sebeple, tedarik zincirimizdeki
ürünlerin karbon salınımını 2020 yılına kadar yüzde 30 oranında azaltmayı
hedefledik. Ayrıca her gün milyonlarca müşteri ile etkileşim içindeyiz. Onların
karbon ayak izleri ise gerçekten çok fazla.''
Fleming, iklim değişikliği ile baş ederken, ekonomilerin, karbon salınımı
yaratmadan gelişebilen bir hale dönüştürülmesi gerektiğinden, bu dönüşümün
teknolojide ve insanların algısında devrim yaratması gereken bir mücadele
olacağını kaydetti.
Tesco olarak, müşterilerin karbon ayak izini 2020 yılına kadar yüzde 50
oranında düşürmeyi hedeflediklerini ifade eden Fleming, şöyle devam etti:
''Hedeflerimizde bugüne kadar başarılı ilerlemeler kaydettik. 2006 yılından
beri, tüm ülkelerdeki mağazalarımızın karbon ayak izini yüzde 20'den fazla oranda
azalttık. Kipa'nın karbon salınım azalması ise bu orandan çok daha fazla. Kipa
mağazalarının karbon ayak izini yüzde 30 oranında azalttık. Mağazalarımızın daha
verimli hale getirilmesi, işimizin önemli odak noktalarından biridir. Bu sonuca,
enerji verimi daha fazla olan teknolojiyi doğru kullanarak ve çalışanlarımıza
ışıkları ve buzdolaplarını kullanılmadığında kapatmalarını anlatmak gibi basit
tedbirlerle, enerjiyi sorumlu kullanmaya teşvik ederek ulaştık.
Geleneksel buzdolabı gazlarının, küresel ısınmaya karbondioksitten çok daha
fazla olumsuz etkisi olduğundan, mağazalarımızda yer alan soğutucu dolapların
küresel ısınmaya etkisini azaltmak için çalışıyoruz. Uluslararası tüm
pazarlarımızda, olumsuz etkisi daha az olan bir gaz tüketimine sahip soğutma
sistemleri kullanmaya başladık ve şu anda bu teknolojinin Türkiye'nin iklimi ile
olan uygunluğunu test ediyoruz. Ancak, sıfır karbon üretmeyi hedefleyen bir firma
olarak, mağazalarımızda yenilenebilir enerji de üretmemiz gerekiyor. Uygun
pazarlarda, yenilenebilir ya da temiz enerji kaynaklarını kullanıyoruz. Bu konuda
devlet teşvikleri çok önem kazanıyor.''
-AA İstanbul Bölge Müdür Vekili Gümüş-
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir'in yönettiği ''Ekonomi
Basını İklim Değişikliğine Nasıl Bakıyor'' konulu panelde konuşan Anadolu Ajansı
(AA) İstanbul Bölge Müdür Vekili Zeki Gümüş ise iklim değişikliğinin herkesin
kabul ettiği bir sorun olduğunu ve etkilerinin her geçen gün daha fazla
hissedildiğini kaydetti.
Gümüş, iklim değişikliğinin çevresel bir sorun olarak görülse de birçok
yönüyle ekonomik sorun teşkil ettiğini dile getirerek, ''Özellikle iklim
değişikliğinin neden olduğu felaketler ekonomilere büyük yükler getirirken,
kuraklaşma ve dolayısıyla tarım alanlarının yok olması, gıda güvenliği başta
olmak üzere, enflasyon, cari işlemler açığı ve büyüme gibi olumsuzlukları gündeme
taşımaktadır'' diye konuştu.
Türkiye'nin bir yandan gelişmişlik düzeyini AB ülkeleri ortalamasına
çıkarmayı hedeflerken, önümüzdeki dönemde sürdürülebilir yüksek büyüme ihtiyacı
ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş arasındaki zorlu ilişkiyi yönetmesi gerektiğine
de işaret eden Gümüş, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin büyüme hedefleri enerji talebini artıracak, ancak enerji
bileşimini de daha az karbon yoğun hale getirebilmek için çabalanacak.
Dolayısıyla Türkiye orta ve uzun vadede karbon emisyonlarını görece azaltarak
büyümek zorunda.
Türkiye'de özellikle büyük şirketlerin iklim değişikliği, küresel ısınma
gibi konuları artık bir sosyal sorumluluk anlayışının ötesinde gördüğüne ve bu
konuda çeşitli çalışmalar yaptığına tanık oluyoruz. İklim değişikliği konusu
Türkiye'de ekonomi basının gündemini çok yakından ilgilendiriyor. Toplumun bu
konuda bilgilendirilmesinden hareketle konuya ilişkin güncel gelişmeler
tarafımızdan kamuoyuyla paylaşılıyor. Ekonomi servisleri, iklim değişikliğini
sebep olduğu olumsuzluklar ve bunların ekonomiye yansımalarını her zaman yakından
takip eder. Günde yüzlerce haber yayınlayan Anadolu Ajansı da iklim değişikliği
sorununu ele alan haberlere, sorumlu gazetecilik anlayışıyla bültenlerinde her
zaman yer vermektedir.''
Zaman Gazetesi Ekonomi Müdürü Turhan Bozkurt ise bireylerin tabiata, çevreye
saygı duyması gerektiğine işaret ederek, yaşanan bu çevrenin geleceğe amanet
edilmesi anlamında herkese sorumluluk düştüğünü kaydetti.
Bozkurt, Türkiye'de yaşayan herkesin fert fert küresel ısınmayla ilgili ülke
olarak ne yapılabilir diye düşünülmesi ve çalışılması gerektiğini söyledi.
Türkiye Gazetesi Ekonomi Müdürü Adil Küçük de, insanların bugün sadece para
kazanmayı düşünerek çevreyi dikkate almadan üretimlerini sürdürmeleri halinde
yarın bu ürünleri satacak kimseyi bulamayacaklarını ifade etti.
Oturuma Yeni Şafak Gazetesi Ekonomi Müdürü Fikret Çengel ve Akşam Gazetesi
Ekonomi Editörü Esin Gedik de konuşmacı olarak katıldı.
|