Yüzünüze kapanan kapılara aldırmayın yabancı üzümleri yem olarak kullanın
La Şarapçılık’ın Türkiye’ye getirdiği 180 yıllık Sicilyalı şarap üreticisi Tasca D’almerita’nın sahibi Guiseppe Tasca, 30 yıl önce Sicilya şaraplarını satarken zorlandıklarını belirterek, “New York’ta bütün kapılar yüzümüze kapanırdı. Türkler de aynı sıkıntıyı yaşıyordur. Yılmayın. Uluslararası üzümleri yem olarak kullanın” dedi.
ARKAS Holding, 2009 yılında İdol Şarapçılık’ın çoğunluk hisselerini devralarak yoluna LA Şarapçılık adı altında devam ederken, Sicilyalı Tasca D’almerita’nın şaraplarını da Türkiye’ye getiriyor. Arkas Holding ve LA Şarapçılık Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ve Tasca D’almerita Başkan Yardımcısı Guiseppe Tasca bir tadım yemeği eşliğinde Türkiye’ye gelecek şarapları tanıttı. Bütün malzemelerin İtalya’dan getirildiği yemeği, aynı zamanda Guiseppe Tasca’nın kuzeni olan Sicilyalı şef Fabrizia Lanza Tasca hazırladı.
Kuruluşu 1830’a kadar giden Tasca D’almerita’nın Sicilya’nın önemli şarap üreticilerinden biri olduğunu beliren Guiseppe Tasca, 30 yıl önce Sicilya şaraplarını satarken çok zorlandıklarını söyledi. New York’ta şaraplarını satarken bütün kapıların yüzlerine kapandığını, hatta kapı dışarı edildiklerini anlatan Guiseppe Tasca, “Şimdi biz davet ediliyoruz. Artık Sicilya şarapları dünyada hak ettiği yerde. Şu anda Türk üreticiler de aynı sıkıntıları yaşıyordur. Onlara tavsiyem asla yılmayın. Suratınıza kapanan kapıları tekrar tekrar çalın” dedi. Uluslararası pazarda yer edinebilmek için Cabernet, Merlot gibi uluslararası üzümleri yem olarak kullandıklarını söyleyen Guiseppe Tasca, “Ardından kendi lokal üzümlerimize geçtik. Siz de öyle yapın” tavsiyesinde bulundu.
Guiseppe Tasca, küçücük Sicilya’da 500 şarap üreticisi olduğunu ve 6 milyon hektolitre şarap ile bütün Avustralya kıtasındakine denk üretim yaptıklarını belirterek, “Sicilya şarap üretiminin yüzde 75’ini ihraç ediyor. Tarım, turizm, avukatlık, şarapçılık ekonomide önemli yer tutuyor” dedi.
Fiyat-kalite dengeli şarap
LA Şarapçılık’ın 2 yıldır sektörde hedeflediği noktaya gelebilmek için yatırımlar yaptığını belirten Lucien Arkas ise şöyle konuştu: “En büyük hedef fiyat kalite dengesi uyumlu şarapları tüketiciye sunmak. İthal şarapta da aynı hedefe sahibiz. Şarap da otomobil gibi. Tek model olursa kısır kalırsınız. 2012’de İtalya, Fransa ve İspanya’dan şarap getireceğiz.”
Berlusconi ile iş bitmiyor politikacıların yarısı gitmeli
AVUKATLIĞIN Sicilya’da önemli bir gelir kaynağı olmasına açıklık getiren Guiseppe Tasca, “Bazen domates çok para getirir bütün çiftçiler domates yetiştirir ve fazlalık olur ya İtalya’da da böyle çok sayıda, gereksiz avukat var. Bir de herkes birbirine dava açıyor ama şu anda avukatların çoğu işsiz. Sirkte bile çalışmaya razılar” dedi. Ekonomik krizin etkilerini ise Guiseppe Tasca şöyle anlattı: “Biz her yıl istikrarlı küçük küçük büyüyen bir şirket olduğumuz için ekonomik kriz bizi fazla etkilemedi. Dünyanın her yerinde kriz yok. Ama genel olarak şarap üreticilerinin zorda olduğunu söyleyebilirim. Çok fazla üretici ve çok fazla marka var. İtalya’nın krizi Berlusconi’nin gitmesiyle çözülmez. Poitikacıların yarısı gitmeli.”
Yıllar önce kavı için aldığı şarabı Türkiye’ye getirdi
LUCİEN Arkas, gemilerle uğraşmaktan ancak vakit bulabiliyorum dediği şarapçılık işini gerçekten gönülden yaptığını ve çok sevdiğini vurguluyor. Şarapların aşırı pahalı olmaması gerektiğini belirten Arkas şöyle konuşuyor:
“Ben şarabı çok sevdiğim için herkes sevsin istiyorum. Şarabı sevdirmek bende fikr-i sabit oldu. Şarap iyi kalitede olsun ve cep yakmasın. Uzun yıllardır kavıma Avrupa’dan özel şaraplar topluyorum. Yıllar önce Tasca D’almerita’nın şaraplarını kavıma almıştım. Romalıların bir sözü var. ‘İyi şarap insanın kalbine mutluluk getirir.’ Madem Romalılar 2000 yıl önce mutlu oluyorlardı biz de olalım ama pahalıya gelmesin.”
Zenginlik ayıptır o ayıp paylaşıp azalabilir
LUCİEN Arkas, İzmir’de açtığı müzeyi her gün 100 kadar kişinin ziyaret ettiğini belirterek, “Bu çok iyi bir rakam. Beni çok mutlu ediyor. Müze’de Türk ressamlara da sıra gelecek. Ayrıca çok özel maketlerim var. Maket yapımı için 6 kişi çalışıyor. Bunlar paylaşınca güzel” dedi. Eski Roma’da halkın toplum için önemli bir şeyler yapanları selamlayıp, alkışladığını, hiçbir şey yapmayanyarın ise yüzüne bile bakmadığını hatırlatan Arkas, “Zenginlik ayıptır. Bu ayıp paylaştıkça azalır” dedi. Arkas, Büyükada’da aldığı, restore edilen eve UNESCO’nun fon akatarma imkanının olabileceğini söyledi.
