- FINDIK İHRACATÇILARINDAN ZİRAAT ODALARINA TEPKİ
- KARADENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETER VEKİLİ SELÇUK TORAMANOĞLU:
- "GİRESUN VE ORDU ZİRAAT ODASI BAŞKANLARININ FINDIK İHRACATÇISI ALEYHİNE AÇIKLAMALAR YAPMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMESİ ARTIK KABUL EDİLEMEYECEK BOYUTLARA ULAŞMIŞTIR"
- "FINDIK İHRACATININ YÜZDE 70'İNİ GERÇEKLEŞTİREN, MİLYONLARCA DOLARA TESİS KURUP, DÜNYA ÇİKOLATA DEVLERİNİN TALEP ETTİĞİ ÜRÜNÜ ÜRETEN İHRACATÇILAR TAKDİR EDİLMELİDİR"
- "ALAN BAZLI GELİR DESTEĞİNE HİÇ KARŞI OLMADIK. AKSİNE BU KONUYU GÜNDEME GETİREN İLK KURULUŞ KARADENİZ İHRACATÇI BİRLİĞİ'DİR"
- "ÜRETİCİ KESİM TÜKETİM ARTIŞI HUSUSUNA GEREKEN ÖNEMİ VERMİYOR, ÜRETTİKTEN SONRA 'BENDEN SONRASI TUFAN' MANTIĞINI İŞLETİYOR"
- "BADEM TÜKETİMİ GİDEREK ARTIYOR. FINDIKTA DA AYNI STRATEJİ SABIRLA UYGULANMALIDIR"
ORDU (İHA) - Karadeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Vekili Selçuk Toramanoğlu, Giresun ve Ordu Ziraat Odası Başkanlarının Türk fındık ihracatçısı aleyhine demeçler vermeyi alışkanlık haline getirdiğini savunarak, "Bu tür açıklamalar ihracatçıyı üreticiler nezdinde zor durumda bırakmaya yöneliktir. Bu durum artık kabul edilemeyecek boyutlara ulaşmıştır" dedi.
Selçuk Toramanoğlu yaptığı açıklamada, birlik üyesi olan fındık ihracatçılarının Türkiye'nin fındık ihracatının yüzde 70'ini gerçekleştirdiğine söyledi. Milyonlarca dolara kurulan tesisler ve en gelişmiş cihazlarla donatılmış laboratuarlar nedeniyle Ferrero, Nestle, Kraft, Lindt gibi dünyanın en ünlü çikolata-şekerleme devlerinin her birinin ayrı spesifikasyonda talep ettiği ürünü üreten ve bu devleri memnun etmek başarısını gösterdikleri için ihracatçıların takdir edilmeleri gerektiğini belirten
Toramanoğlu, buna rağmen fındık sanayicisi ve ihracatçıları aleyhine açıklamalar yapılmasını iyi niyetle bağdaşmadığını belirtti.
"ALAN BAZLI GELİR DESTEĞİNİ GÜNDEME GETİREN BİZİZ"
Oda başkanlarının son dönemdeki açıklamalarını değerlendiren Toramanoğlu, iddia edildiğinin aksine alan bazlı gelir desteği gibi argümanlarla üreticinin daha fazla gelir elde etmesinden rahatsızlık duymadıklarını, aksine ürünün desteklenmesi yerine üreticinin desteklenmesi görüşünü ilk gündeme getiren kuruluşların başında Karadeniz İhracatçı Birliği'nin geldiğini kaydetti.
Alan bazlı gelir desteği uygulamasının hayata geçirilmesinde eski Dış Ticaret Müsteşarlığı şimdiki Ekonomi Bakanlığı ilgili birimlerindeki yetkililer ile ihracatçı birliklerinin katkısının da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Toramanoğlu, "Alan bazlı gelir desteği ödemelerinin 3 yıl daha uzatılmasına ihtiyaç duyulduğu hususu 15 gün kadar önce Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı'nın da bulunduğu Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu toplantısında ihracatçı birlikleri temsilcileri tarafından
bir kez daha dile getirilmiş olmasına rağmen, Ziraat Odası Başkanı tarafından, 'ihracatçının alan bazlı gelir desteği olarak üreticiye verilen paradan rahatsız olduğu' şeklinde demeç verilmesindeki niyetin ancak tribüne oynamak olarak izah edilebilir" dedi.
"ÜRETİCİ 'BENDEN SONRASI TUFAN' MANTIĞINDA"
Toramanoğlu, bugün fındık tüketiminde artış sağlanamamasında veya olması gereken düzeyin çok altında artış görülmesindeki en önemli nedenin yıllardan bu yana üretici yerine ürünün desteklenmesine dayalı olarak uygulanan ve Ziraat Odalarınca memnuniyetle karşılanan strateji doğrultusunda fiyatların suni olarak yükseltilmesine izin verilmesi olduğunu vurguladı.
Toramanoğlu, fındık konusunda yapılan kısır çekişmeler yüzünden gündemin birinci sırasını teşkil etmesi gereken tüketim artışı sağlanması hususuna
üretici kesim tarafından gereken önemin verilmediğine, ürettikten sonraki dönem için 'benden sonrası tufan' mantığının işletildiğine dikkat çekti.
"BADEM STRATEJİSİ FINDIKTA DA UYGULANMALI"
Fındık ile ilgili her türlü tartışmanın odağına tüketim boyutunun yerleştirilmesi gerektiği hususunun hiçbir zaman unutulmamasının çok büyük önem arz ettiğini vurgulayan Toramanoğlu, şu görüşlerde bulundu:
"Her ne kadar üretici temsilcilerinin hoşuna gitmiyorsa da badem örneğini vermek zorundayız. Bugün dünya badem tüketimi yıllık 900 bin ton/iç olarak gerçekleşmeye başladı. Hemen her yıl yüzde 10 civarında tüketim artışı sağlandı. Bademin elde ettiği başarının altında yılda 50 milyon dolar civarındaki bütçelerle yaptıkları tanıtım faaliyetlerinin yanı sıra, fiyatın dünya pazarlarında kabul edilen seviyelerde tutulması için harcanan çabanın büyük önemi vardır. Geçiş döneminden sonra artan tüketimin doğal
bir sonucu olarak badem fiyatları da sürdürülebilir bir şekilde üreticileri tatmin edecek seviyelere ulaştı. Fındıkta da aynı stratejinin sabırla uygulanması gerekir."
