Sebze ve meyve fiyatlarındaki artış
-Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Yetkin:
-''Sebze, meyve üretiminde doğal olaylara bağlı düşme ile nakliye
ve girdi fiyatlarındaki artış gözönüne alındığında artış çok anormal değil''
-''Ancak halden çıkan bir ürünün markete geldiğinde fiyatının
yaklaşık yüzde 100'ün üzerinde arttığını görüyoruz ki; esas sorun
buradadır''
ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı
İbrahim Yetkin, sebze ve meyve fiyatlarındaki artışla ilgili olarak, ''Üretimde
doğal olaylara bağlı düşme ile nakliye ve girdi fiyatlarındaki artış gözönüne
alındığında çok anormal değil. Ancak halden çıkan bir ürünün markete geldiğinde
fiyatının yaklaşık yüzde 100'ün üzerinde arttığını görüyoruz ki; esas sorun
buradadır'' dedi.
Yetkin, düzenlediği basın toplantısında, son günlerde sebze ve meyve
fiyatlarında dikkat çekici bir artış olduğunu belirtti.
Başta Antalya olmak üzere geniş ölçüde sebze ve meyve üretimi yapılan
bölgelerde bir süre önce yaşanan sel felaketleri sonrasında seraların bir
bölümünün tahrip olması sonucu üretimin düşmesinin, fiyatların artışında etkili
olduğunu bildiren Yetkin, ''Bir diğer etken de ürünün tarladan markete gelinceye
kadarki süreçte fiyatının yüksek aracı karları dolayısıyla olağanın üzerinde
artmasıdır'' dedi.
Doğal olaylar sonucu üretimin belirli ölçüde düşmesini ve bunun da fiyatlara
yansımasının normal karşılanması gerektiğini ifade eden Yetkin, şunları kaydetti:
''Yine bilindiği gibi, girdi fiyatlarında her yıl, ortalama enflasyon
oranının çok üzerinde bir artış yaşanmaktadır. Bu da maliyet artışı olarak ürün
fiyatına yansımaktadır ki; bu da doğal kabul edilmelidir. Ancak, örneğin
Ankara'da halden çıkan bir meyve ve sebzenin fiyatının yüzde 100'ün üzerinde
artmasını normal kabul etmek mümkün değildir.
Sebze meyve üretiminde doğal olaylara bağlı düşme ile nakliye ve girdi
fiyatlarındaki artış göz önüne alındığında bu artış çok anormal değildir. Ancak
halden çıkan bir ürünün markete geldiğinde fiyatının yaklaşık yüzde 100'ün
üzerinde arttığını görüyoruz ki; esas sorun buradadır.''
-''Yeni Hal Kanunu sorunları çözmeyecek''-
Yetkin, ''Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Zenginliği Bulunan
Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Kanun''un 1 Ocak 2012 tarihinde
yürürlüğe gireceğini de anımsatarak, kanunun altyapı çalışmaları kapsamında Hal
Kayıt Sistemine İlişkin Tebliğle sebze ve meyve hallerine ''bildirim usulü''
getirildiğini, ''Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Zenginliği Bulunan
Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Kanun'' ibaresi ile de yeni
düzenlemeye tabi tutulacak hallerde sebze ve meyvenin yanı sıra başka gıda
ürünlerinin de satılmasının mümkün hale getirildiğini ifade etti.
Sebze ve meyve hallerinde bildirim uygulanmasının denetim sorunu
getireceğini öne süren Yetkin, şöyle devam etti:
''Ülkede üretilen sebze ve meyvenin yalnızca yüzde 40'ı hallere girmekte,
yani kayıt altına alınmaktadır. Şimdi bildirim usulüne geçildiğinde bu yüzde
60'lık kayıt dışı oranının artması söz konusu olacaktır. Özellikle de bildirimi
yapılan ürünlerin satın alınan miktarların düşük gösterilmesi türünden
uygulamalar artacaktır.
Mevcut hallerin sebze ve meyve dışındaki gıda maddelerinin de satıldığı
yerler haline getirilmesi ile mevcut hallerde uzmanlaşma düzeyi düşecek,
laboratuvar gibi gıda güvencesine yönelik önlemlerin uygulanması daha da
zorlaşacaktır.
Sebze ve meyve üretiminin künyesinin oluşturulması kağıt üzerinde olumlu bir
önlem olarak görünse de bu amaçla oluşturulacak Hal Kayıt Sistemi'ne kayıt
olmayan üreticilerin 2013 yılından itibaren ürettikleri ürünü satamamaları gibi
bir durum doğuracaktır.
Toptancı halinin çevreye, altyapıya ve trafiğe getireceği yüklerin göz önüne
alınması ise ilk bakışta olumlu ve doğal görünmekle birlikte mevcut toptancı
hallerinin giderek kent sınırları dışına sürülmesi ve halen mevcut hal
arsalarının rant amaçlı değerlendirilmesi gibi uygulamalara yol açabilecektir.''
-Ankara Toptancı Hali'nin kapatılarak şehir dışına taşınması girişimi-
Ankara Toptancı Hali'nin kapatılarak şehir dışına taşınması girişimini kuşku
ile karşıladıklarını da ifade eden Yetkin, şunları söyledi:
''Ankara Toptancı Hali'nin faaliyet gösterdiği alan Atatürk Orman
Çiftliği'ne ait arazinin bir bölümüdür. Bu alan toptancı hali olarak kullanılmak
üzere Ankara Büyükşehir Belediyesine tahsis edilmiş bulunmaktadır. Bu arazinin
başka bir amaçla kullanılamayacağı da yasa hükmü ile belirtilmiştir. Ancak bu
hususta geçtiğimiz aylarda Avrupa Birliği Bakanlığının Kuruluşuna İlişkin Kanun
Hükmünde Kararname ile bu kanun değiştirilerek Ankara Toptancı Hali'nin mevcut
yerinden kaldırılması ve bu arazinin başka amaçlarla kullanılması gündeme
gelmiştir.
Bu arazinin yeni adliye binası inşaatı için kullanılacağı söylenmektedir.
Oysa biliyoruz ki mevcut hal şu anda kapatılmayı gerekecek bir trafik yoğunluğuna
neden olmamaktadır. Mevcut sorunlar arazinin içine bir otopark inşası ile rahatça
çözülebilir. Aynı şekilde Ankara'da adliye binası da işlevini rahatça yerine
getirmektedir ve bir genişletme söz konusu olursa buna cevap verecek bir alanda
kurulmuş bulunmaktadır. Bu durumda Atatürk Orman Çiftliği'ne ait bir arazinin
tarım ve gıda ile ilgisi olmayan amaçlarla kullanılması mümkün hale
getirilmektedir.''
|