Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Mayıs 2024 Cumartesi
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
 

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan: -''Zeytin ağacı onurlu tahtı olan Anadolu'da misafir haline geldi. Tekrar o koltuğu geri alma gibi bir misyon edindi ve İspanyollar'ın ardından 2023'de dünya ikinciliği hedefledi'' -Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: ''Zeytinyağındaki tüketimin az olması problemi halkın bilinçlendirilmemesinden kaynaklanıyor. Zeytinyağının da doktorlara tanıtılması, her doktorun zeytinyağı elçisi olması lazım''

İSTANBUL (A.A) - Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, zeytin ağacının Anadolu'da adeta misafir haline geldiğini belirterek, ''Tekrar o koltuğu geri alma gibi bir misyon edindi ve İspanyolların ardından 2023'de dünya ikinciliği hedefledi'' dedi.

     ''İstanbul'da zeytin ve zeytinyağıyla keyifli bir gün'' etkinliğinde konuşan Tan, Türk zeytinciliğinin önüne önemli hedefler koyduğunu, Türkiye'de günümüzde 750 bin ton zeytinyağı üretildiğini, kişi başına yıllık tüketimin 2 kilograma yaklaştığını, ancak bunun AB ve diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük bir rakam olduğunu ifade etti.

     Tan, ''Zeytin ağacı onurlu tahtı olan Anadolu'da misafir haline geldi. Tekrar o koltuğu geri alma gibi bir misyon edindi ve İspanyollar'ın ardından 2023'de dünya ikinciliği hedefledi'' dedi.

     Dünyada son 5 yılda sofralık zeytin pazarının yüzde 29 büyüdüğünü, zeytinyağı üretiminde en büyük oyuncuların İspanya, İtalya ve Yunanistan şeklinde sıralandığını belirten Tan, ''Ama sofralık zeytin üretiminde bu yıl dünya birinciliğine ulaştık. 539 bin ton üretimle Türkiye, hedeflerine çok kısa sürede ulaştı'' dedi.

     Türkiye'de 100 milyon adet geleneksel zeytin ağacı bulunduğunu, yaklaşık 70 milyon ağacın son 6 yılda dikilen ağaçlardan oluştuğunu, dolayısıyla toplamda 170 milyon ağaç bulunduğunu kaydeden Tan, ülkede zeytinin yüzde 66'sının yağlık, yüzde 34'ünün sofralık zeytinden oluştuğunu söyledi.

     Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi ile Uluslararası Zeytin Konseyi kontrol programı kapsamındaki markalara değinen Tan, Konsey çatısı altına kalite standartlarına uyma konusunda kendine güvenen markaların geldiğini, gelecekte Konseye dahil olmayanların ''adeta turnusal kağıdı'' gibi açığa çıkacağını, Konseyde yer alan markaları ''gerçek zeytinyağların olduğu beyaz liste'' olarak tanımladıklarını ifade etti.

    
     -''100 bin doktorun 50 bini zeytinyağı elçisi olabilir''-
    
     Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) zeytinyağının kullanımının artırılması konusunda başlatacağı bilinçlendirme çalışmalarında yer alacağını vurguladı.

     Türkiye'de zeytinyağı kullanımının düşüklüğüne dikkati çeken Müftüoğlu, ''Zeytinyağı konusunda hepimizin suçlu olduğunu düşünüyorum. Masum olan halk. Şehirleşme ve ortalama gelir arttı. Ekonomik güç arttı, GSMH üçten beşe çıktı diye övünüp duruyoruz. Ama bunun etkisini zeytinyağında pek göremiyoruz. Dışardan döviz ödeyerek yağ alıyoruz. Bunda hepimizin kabahati var'' şeklinde konuştu.

     Zeytinyağı konusundaki bilinçlenmenin sadece televizyonlarda konuşan, gazetelerde yazan sınırlı sayıda insanlarla yapılamayacağına dikkati çeken Müftüoğlu, şöyle devam etti:

     ''Zeytinyağındaki tüketimin az olması problemi, halkın bilinçlendirilmemesinden kaynaklanıyor. Zeytinyağının da doktorlara tanıtılması, her doktorun zeytinyağı elçisi olması lazım. Bir margarin firması doktorlara sürekli mektup gönderiyor. 'Bu kalbe yararlı, bunu yazın' diyor ve doktorlar kanalıyla hastalara margarini sattırmaya çalışıyor. Türkiye'de 100 bin civarında doktor var. Bunun 50 binini zeytinyağı elçisi yapabilirsiniz ve köylere, kasabalara gönderebilirsiniz.'' Her sağlık çalışanını zeytinyağı elçisi haline getirebiliriz.''

     Aslında zeytinyağı denilen şeyin zeytinin meyve suyu olduğunu ifade eden Müftüoğlu, ''Bana göre sıvı yağ zeytinyağdır, katı yağ tereyağdır'' dedi.

     Türkiye'de zeytinyağının Ege kültürüyle sınırlandırdığını kaydeden Müftüoğlu, ''Bunu bütünüyle Anadolu'ya yaymak gerekir. Anadolu'nun tamamını zeytinyağı tarlası haline getirelim. Ayvalık'ta, Gemlik-te kebapçı görmüyor musunuz- Peki niye Urfa-da zeytinyağı satılan dükkan olmasın-'' şeklinde konuştu.

     Osman Müftüoğlu ''Zeytinyağı konusu biraz beyaz Türk, zenci Türk hikayesi gibi. Zeytinyağı kullananlar beyaz Türk, kullanmayanlar zenci Türkler... Bence Türkiye'nin tamamını ya beyaz Türk, ya zenci Türk yapalım ve herkes zeytinyağı kullansın'' yorumunu yaptı.

     Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Rahmi Gençer de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun girişimiyle Türkiye'de zeytinyağının iç pazarda tüketiminin artması için ilgili oda, firmalar ve üniversiteler ile Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyinin dahil olacağı 3 yıla yayılmış bir çalışma başlatılacağını anlattı.

     Çalışma ile tüketimin ikiye katlanmasının hedeflendiğini vurgulayan Gençer, bunun için ilgili tarafların önce bir araya geleceğini, sonrasında proje üretileceğini, son olarak da finansman işinin halledileceğini, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu'nun da çalışma sırasında kendilerine danışmanlık yapacağını kaydetti.

    
     -Doğru bilinen yanlışlar...
    
     Bu arada, ''Türkiye'nin ilk zeytinyağı tadım uzmanı'' Ümmühan Tibet de zeytinyağ konusunda doğru bilinen yanlışları anlattı. Tibet, Türkiye'de tüketilen zeytinyağının yarısından fazlasının kayıt dışı olduğuna dikkati çekerek, tüketicilerin ürün kimlik bilgisi olmayan, üzerinde özelliklerine dair bilginin bulunmadığı zeytinyağları almaması gerektiğini söyledi.

     Zeytinyağı ile ilgili doğru diye bilinen en büyük yanlışlardan birinin, sızma zeytinyağının ısıda besin değerini kaybetmesi nedeniyle yemeklerde kullanılmaması yönünde olduğuna işaret eden Tibet, zeytinyağının ancak 200 derece ve üstü ısıda besin değerinin yitirildiğini, dolayısıyla kızartma dahil her türlü yemekte zeytinyağının kullanılabileceğini kaydetti.

     Rengi yeşile yakın olan zeytinyağın daha kaliteli olduğu şeklinde de yanlış bir düşüncenin hakim olduğunun altını çizen Tibet, rengin kalite göstergesi olmadığını, ''buzdolabında donan zeytinyağı daha iyi'' kanısının da yanlış olduğunu anlattı.


Ekleme Tarihi
23.12.2011
Ekleyen Kişi
gidatarim2


Link: Zeytin ağacı onurlu tahtı olan Anadolu'da misafir haline geldi.




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız