Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı:
-''Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü 2023'e doğru
giderken en az 10 Türk markası arasında, Türk çayının da bir
marka olarak bilinir hale gelmesi hedeflerimiz arasında''
-''Hedefimiz bütün çay üretim bölgelerindeki çayın üretimini
organik hale getirmek''
-''(Bir Çay Daha Lütfen kitabı) Bu kitap Türkiye'nin tanıtımı ve
Türk çayının tanıtılmasında, son derece zengin anlatımlarla dolu''
İSTANBUL (A.A) - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı,
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü 2023'e doğru giderken en az 10 Türk
markası arasında, Türk çayının da bir marka olarak bilinir hale gelmesinin
hedefleri arasında olduğunu bildirdi.
''Bir Çay Daha Lütfen'' kitabının Amerikalı yazarı Katherina Branning ve iş
adamları ile kahvaltıda bir araya gelen Yazıcı, kendisinin Rizeli olduğunu ve
çayın hep gündemlerinde bulunduğunu kaydetti.
Yazıcı, Türk çayının yetiştirilmesi ve pazarlanmasına ilişkin sorunların
olduğunu dile getirerek, bunun için çayla ilgili Çalıştay yaptıklarını, eylem
planı oluşturduklarını ve çayın bir markaya dönüştürülmesi için büyük bir gayret
içinde bulunduklarını anlattı.
''Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü 2023'e doğru giderken en az
10 Türk markası arasında, Türk çayının da bir marka olarak bilinir hale gelmesi
hedeflerimiz arasında'' diyen Yazıcı, çayın markaya dönüşmesi için çayın
kalitesinin yükseltilmesi gerektiğini, çayın kalitesinin yükseltilmesi için çayın
toplanmasına, işlenmesine ilişkin süreçlerde yapılması gerekenler olduğunu
anlattı.
Bakan Yazıcı, bütün bunları bir eylem planına bağladıklarını bildirerek, bu
eylem planını Çaykur'un bağlı olduğu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın
yürüttüğünü, kendisinin de yakından takip ettiğini belirtti.
Geçen günlerde çayın uluslararası bir markaya dönüştürülmesine ilişkin bir
çalıştay düzenlendiğini vurgulayan Yazıcı, ''O çalıştayın da hedefleri var.
Öncelikle kaliteyi korumak ve giderek de organik çaya dönüşüm gerçekleşiyor. İlk
organik çay, Hemşin'de bizim dönemimizde yaptığımız çay fabrikasında üretiliyor.
Bu yıl, biraz daha alan genişletildi. Ama hedef bütün çay üretim bölgelerinde
çayın üretimini organik hale getirmek. Bunu getirdiğimiz zaman Türkiye'de yetişen
çayın içeriğinde yer alan unsurlar itibariyle, diğer ülkelerde yetiştirileni
kıyasladığımızda Türk çayı önde'' diye konuştu.
-''Bu kadar güzel çay anlatılır mı-''
Çay kültüründen yola çıkarak, Türkiye'yi ve Türk insanını anlatan Amerikalı
yazar Katherina Branning'in ''Bir çay daha lütfen'' kitabına ilişkin de
değerlendirmelerde bulunan Yazıcı, kitabı çok mükemmel bulduğunu söyledi.
Yazıcı, Türk kültürünün ve geleneklerinin bu kitapla çok güzel anlatıldığını
dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Demek ki bunu anlatan kimse bütün konuları son derece içselleştirmiş.
Zaten kitabı okuduğunuzda bunu görüyorsunuz, Kitapta yaptığı betimlemeyi sizinle
paylaşmak istiyorum. Diyor ki; 'Türk aile bağları hiçbir yerde kahvaltı masasında
olduğundan daha belirgin değildir. Hiç kimse bir tost, bir bardak kahve kaparak
tek başına yemek yemez ve sevgisiz tek başına güne başlamaz.' Türklerin
kahvaltısını bu kadar güzel betimleyen ben başka metin görmedim. Bu kitap
Türkiye'nin tanıtımı ve Türk çayının tanıtılmasında, son derece zengin
anlatımlarla dolu.
(Yazar) Türkiye'de Laleli'de kaldırımda itfaiye erinin ikram ettiği çayı
içiyor ve bu çayın bir kültür olduğunu orada fark ediyor. Bir iletişim aracı
olduğunu orada gözlemliyor. Çayla ilgili şunları söylüyor; 'Türk çayı için tavşan
kanı derler, siyah ya da yeşil değildir, kırmızıdır. tıpkı her vatansever türkün
damarlarında dolaşan kan gibi, tıpkı göklerde gururlu dalgalanan bayrakları gibi.
Türk çayı sıcaktır, Anadolu topraklarını ısıtan güneş gibi, içinizi ısıtan
coşkulu Türk müzikleri gibi' yani bu kadar güzel çay anlatılır mı-''
Bakan Yazıcı, yeni yıla girerken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, kabinedeki bakanlara ve ana
muhalefet partisi genel başkanına birer hediye tasarladıklarını ve ahşap
sandıklara organik çay da olmak üzere çay ile birlikte ''Bir çay daha lütfen''
kitabını da koyup gönderdiklerini bildirerek, bunun geri dönüşlerinin çok iyi
olduğunu anlattı.
Bugün kendi oğlunun nişan töreni olduğunu, ancak buraya gelmeyi bir vazife
telakki ettiğini ifade eden Yazıcı, kitabının yazarı Katherina Branning ile
tanışmayı istediğini söyledi.
-Bakan Yazıcı, kitabın yazarını Rize'ye davet etti-
Bakan Yazıcı, çayı bu kadar güzel anlatan Branning'in Rize'ye hiç
gelmediğini şimdi öğrendiğini ifade ederek, bu yıl mayıs ayı sonunda Türkçe
olimpiyatlarının startının Rize'de verileceğini, bu olimpiyatların ilk başlangıç
törenine yazarı davet ettiğini söyledi.
Kitap okununca Türk geleneklerinin, örf ve adetlerinin çok iyi algıladığının
görüleceğine değinen Yazıcı, ''Kitaptan bir cümle daha aktarayım; 'Yalnız
dolaşmak Batılılar için özgürlük, ama yalnız dolaşmak Türkler için yalnızlıktır.'
Ne kadar güzel ifade etmiş. Biz birlikte olmayı bir arada yaşamayı çok severiz,
bizim toplumumuzun en temel ünitesi ailedir. bizi güçlü kılan aile
bağlarımızdır'' diye konuştu.
-''Türk dostluğu işte bu''-
''Bir Çay Daha Lütfen'' kitabının Amerikalı yazarı Katherina Branning ise,
içtiği ilk çayın 1978'de Laleli'de kaldırım kenarında bir itfaiye eri tarafından
ikram edildiğini söyledi.
Branning, Türk kültürünün kendisinde bıraktığı etkileri hem Amerikalılar hem
de Türklerle paylaştığı ''Bir çay daha lütfen'' kitabının bu kadar ilgi
göreceğini beklemediğine değinerek, ''Kaliforniya'da düzenlenen festivalde yapmış
olduğum çay sunumunun Türkiye'de ve dünyanın değişik yerlerinde bu kadar üne
ulaşacağını hiç tahmin etmemiştim. Türk dostluğu işte bu. Özellikle bana binlerce
ikramda bulunan Türklere çok teşekkür ederim'' dedi.
Bu arada Bakan Yazıcı, Branning'a, kahvaltıda Karadeniz'in yöresel
kahvaltılıklarından olan ''kuymak'' ikram etti. Bakan Yazıcı daha sonra da
üzerinde Türk Bayrağı bulunan bir rozeti Branning'a taktı.
|