Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker: (1)
- ''Hayvancılıkta da tarımda da
bilen de konuşuyor bilmeyen de. Televizyonda filan seyrediyorsunuz.
Çıkıyorlar, sütle ilgili konuşuyorlar. Tabii biz çekirdekten bu
sektörün içindeyiz. Bu konuyla ilgili bilgi sahibi olanları da emek
sahibi olanları da az çok biliyoruz, tanıyoruz''
-''Ama bakıyoruz hiç alakası olmayan biri kalkıyor, öyle şeyler söylüyor
ki ve maalesef kafa karıştırıyor. İnsanların yedikleri ve içtikleriyle
çok haksız bir şekilde sorunlu hale getiriyorlar''
BURSA (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi
Eker, sütle ilgili tartışmalar konusunda, ''Hayvancılıkta da tarımda da bilen de
konuşuyor bilmeyen de. Televizyonda filan seyrediyorsunuz. Çıkıyorlar, sütle
ilgili konuşuyorlar. Tabii biz çekirdekten bu sektörün içindeyiz. Bu konuyla
ilgili bilgi sahibi olanları da emek sahibi olanları da az çok biliyoruz,
tanıyoruz'' dedi. Bakan Eker, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği
(SETBİR), tarafından düzenlenen Bursa sektör buluşmasında yaptığı konuşmada,
sütle ilgili tartışmaları değerlendirdi. Kendilerinin çekirdekten bu sektörün içinde olduklarını ifade eden Eker,
''Hayvancılıkta da tarımda da bilen de konuşuyor bilmeyen de. Televizyonda filan
seyrediyorsunuz çıkıyorlar, sütle ilgili konuşuyorlar. Tabii biz çekirdekten bu
sektörün içindeyiz. Bu konuyla ilgili bilgi sahibi olanları da emek sahibi
olanları da az çok biliyoruz. tanıyoruz. Onlarla birlikte oturmuşluğumuz
kalkmışlığımız var'' ifadesini kullandı.
Sektörle ilgili hiç alakası bulunmayanların çıkıp açıklama yaptığını
belirten Eker, şöyle devam etti:
''Hiç alakası olmayan biri kalkıyor, öyle şeyler söylüyor ki ve maalesef
kafa karıştırıyor. İnsanların yedikleri ve içtikleriyle çok haksız bir şekilde
sorunlu hale getiriyorlar. Tamamen haksız, ama beni bağışlasınlar bu konuyla
ilgili uzmanlarımız, hocalarımız başta olmak üzere konunun uzmanları başta olmak
üzere, sanayiciler başta olmak üzere, onlar da susuyor. Sessiz, o yanlış sözleri
söyleyenlerin, sarf edenlerin söyledikleri yanlışlar enformatik bir kirlilik
yaratıyor. Çünkü insanların, televizyonlarda konuşulanlarla maalesef algıları,
kanaatleri oluşuyor. Modern birey böyle. Gazete manşetleriyle, başlıklarıyla veya
internet sitelerinde yazılan başlıklarla bilgileri, kanaatleri oluşuyor. doğrular
söylenmiyor. Birkaç kişi toplasanız, üçü dördü de geçmez, Bu konularla ilgili
onlar konuşuyor. İnanın bir tanesi ne süt uzmanıdır, ne de hayvancılık uzmanıdır.
Kimsede çıkıp söylemiyor. Arkadaş, sen bu sütü nerede öğrendin, sen bu tarımı,
hayvancılığı nerede öğrendin de kalkıyorsun tarımla hayvancılıkla sütle ilgili bu
kadar rahat kanaatlerini, görüşlerini söylüyorsun ve toplumu yanlış bir yere
götürüyorsun.''
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker: (2) ''Türkiye, tarım ülkesiyse neden Cumhuriyet'in kuruluşundan ancak 83 sene sonra ancak bir tarım kanunu çıkardı. Bana bu sorunun cevabını birisi versin'' -''Türkiye'de, 8 milyon 400 bin ton süt üretimi 2011 yılında 13,5 milyona çıktı'' -''Türkiye tarım sektörü hasılası itibarıyla bugün Avrupa ülkeleri arasında bir, dünya ülkeleri içerisinde de 7. sıraya geldi, oturdu''
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ''Türkiye, tarım ülkesiyse neden Cumhuriyet'in kuruluşundan ancak 83 sene sonra ancak bir tarım kanunu çıkardı. Bana bu sorunun cevabını birisi versin'' dedi.
Eker, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), tarafından düzenlenen Bursa sektör buluşmasında bir konuşma yaptı. Toplantının tam anlamıyla bir sektör buluşması olduğuna dikkat çeken Eker, sektördeki tüm paydaşların bulunduğu bu organizasyonu çok önemsediğini ifade etti.
Günü iyi anlamak için nereden nereye gelindiğinin iyi bilinmesi gerektiğini belirten Eker, şöyle devam etti: ''Türkiye, bundan 9 sene önce 100 tane çalışanının 35 tanesinin tarım sektöründe çalıştığı bir yapıya sahipti. 24 milyon hektar arazide Türkiye tarım yapıyordu. 7,5 milyon insan tarımda çalışıyordu ve karşılığında 23 milyar dolarlık bir hasıla elde ediyordu. Bu hasıla ile de Türkiye dünyanın 90 ülkesi arasında 11'inci sıradaydı. Verimliliği son derece düşük bir tarımsal faaliyet sürdürülüyordu. Hayvancılığın payı da çok düşük seviyedeydi.'' Aldıkları tedbirlerle, geliştirdikleri stratejik bakış açısıyla bugün çok önemli bir duruma geldiklerini dile getiren Bakan Eker, şöyle devam etti:
''İftiharla söylüyorum; bugün daha az insan tarımda çalışıyor, aynı alanda tarım yapıyor ve bugün ürettiğimiz tarımsal hasıla 62 milyar dolar. Yani bizzat tarımsal hasılamız arttı. Bugün Avrupa ülkeleri arasında birinci ülkeyiz, bunu rahatlıkla her tarafta göğsünüzü gere gere söyleyebilirsiniz. Türkiye tarım sektörü hasılası itibarıyla bugün Avrupa ülkeleri arasında bir, dünya ülkeleri içerisinde de 7. sıraya geldi, oturdu. Bir yıl değil, son yılda. 2008'den bu yana, buraya geldi, oturdu. Verimliği arttırdık.'' -''Önemli olan sayı değil, verim''-
Eker, ''Eskiden deniyordu ki 'Türkiye tarım ülkesi'. Arkadaşlar size soruyorum, Türkiye tarım ülkesiyse neden Cumhuriyet'in kuruluşundan ancak 83 sene sonra ancak bir tarım kanunu çıkardı. Bana bu sorunun cevabını birisi versin. Tarım Kanunu, bir ülkenin tarım ile ilgili bakış açısını ortaya koyuyor. Bunu biz çıkardık 2006 yılında. Sadece bununla kalmadık 14 tane kanun çıkardık tarım ile ilgili'' dedi. Türkiye'de 9 sene önce yaklaşık 10 milyon sığır olduğunu hatırlatan Eker, şunları kaydetti:
''Önemli olan sayı değil, önemli olan verim. Bunların kalitesi. Bunlar ne kadar verim veriyor. Bunlar soy kütüğüne kayıtlı mı- Şimdi size bir rakam vereceğim, cevabı o verecek. Başka hiçbir şeye gerek yok. 10 milyon sığırdan 5,5 milyon civarı dişi. Bunların sadece 175 bin tanesi soy kütüğüne kayıtlı idi. Gerisi, 5 milyon, ya düşük ırklardan, bir yılda sağıyorsun 700-800 litre süt alıyorsun. O 175 bin tane olan soy kütüğü sayısı bugün 2011 yılında, 5 milyon hayvanın 4,2 milyonu ön soy kütüğüne kayıtlı. Bu hem örgütlenme, hem verim, hem de ırk ıslahı açısından çok önemli. Bunların tabii ki ortalama süt verimi yükseliyor. Türkiye'de 8 milyon 400 bin ton süt üretimi 2011 yılında 13,5 milyona çıktı.'' -''Samanın besleyici değeri sıfır''-
Samanın besleyici değerine de değinen Bakan Eker, ''Arkadaşlar, samanın besleyici değeri sıfır. 0,1 değil sıfır. Sadece sıfır. Eğer biz 25 milyon kaba yem yerine saman veriyorsak bu hayvandan süt elde edemeyiz. Çünkü biyolojik anlamda süt verecekse, ete dönüşecekse yem tüketmesi lazım, temiz su tüketmesi lazım. Biz yemi destekleme kapsamına aldık, hayvan başına destek getirdik. Aşı desteği, büyükbaş hayvan desteği ve hayvancılık anlamında birçok destek getirdik'' dedi.
Eker, ''Türkiye tarım sektörüne 1 milyar 800 milyon lira destek veriyordu. Bunun içerisinde hayvancılığın payı sadece yüzde 4, kayıtlar ortada. Hani geleceği tahmin edersiniz ama geçmişin kayıtları var. Herkese açık, herkes bakabilir. 2002 yılında devletin hayvancılık için verdiği destek 83 milyon lira. Bugünün parası ile 83 trilyon ve bu da toplam tarım bütçesinin yüzde 4,4'ü. Bu kadar başka hiçbir destek yok hayvancılığa. Biz bunu değiştirdik. Ben 2011 yılında sadece hayvancılığa 1 milyar 700 milyon lira ödedim. Yüzde 4'lük oranı da yüzde 27'ye çıkardık. Hayvancılığa verdiğimiz önemin değerin bir karşılığı'' şeklinde konuştu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker: (3) -''Süt fiyatları bazı yerlerde özellikle sıcak süt olan yerlerde düşüşe geçti. Tabii bizi üzüyor bu. Böyle olmasını istemiyoruz, buradan süt sanayicilerine bir ricam var. Yani bu konuda biraz fedakarlık yapmamız gereken yerde fedakarlık yapalım. Aynı gemideyiz, gemi zarar görürse hepimiz zarar görürüz'' -''Şimdi bir yandan biz koyunu keçiyi terk etmişiz, öte yandan biz de olmayan tür ile bütün hayvancılık ihtiyaçlarımızı gidermeye çalışmışız.'' -''Bugün işte hayvancılık 13,5 milyon ton süt üretimine çıktıysa, kırmızı etin çok büyük bir kısmı oluyorsa bu ırklar geldiği içindir. Olmazsa olmaz.'' BURSA (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ''Süt fiyatları bazı yerlerde özellikle sıcak süt olan yerlerde düşüşe geçti. Tabii bizi üzüyor bu. Böyle olmasını istemiyoruz, buradan süt sanayicilerine bir ricam var. Yani bu konuda biraz fedakarlık yapmamız gereken yerde fedakarlık yapalım. Aynı gemideyiz, gemi zarar görürse hepimiz zarar görürüz'' dedi.
Eker, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), tarafından Hilton Oteli'nde düzenlenen Bursa Sektör Buluşması'nda yaptığı konuşmada, üzerinde yaşadığımız coğrafyanın aynı zamanda hangi canlıların burada yaşayacağını tayin etiğini vurguladı. Bakan Eker, toprak, yağmur ve güneşin bunları belirlediğini söyledi.
Anadolu'nun yarı kurak bir coğrafya olduğuna dikkat çeken Mehdi Eker, ''Tarihsel olarak Anadolu'nun gelişmiş yerli sığır ırkları yoktur, olmamıştır, tarihte olmamıştır. Bizim coğrafyamız küçükbaş hayvancılık için... Niye çünkü yağmurumuz az'' dedi.
Yemin hayvancılıktaki maliyetinin yüzde 70 olduğunu ifade eden Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hayvancılık işletmesi yüz lira harcıyorsa 70 lirası yeme gider. Yeni Zelanda'ya gittim. Aldığı yağış bizim yağışımızın 5 katı. Yağmur yağıyor, ot bitiyor. Bu ülkenin yaptığı arada bir gübre serpmek, bir de elektrikli çit ile onu çevirmek. Başka bir şey yapmıyor. Para harcaması gerekmiyor. Bizim yağışımız, Doğu Karadeniz dahil 550 milimetredir. Anadolu'nun bir kısmı 250, 300 milimetre yağış alır. Bununla şu kadar ot olur, bu koyunun ağzı içindir, sığırın dili için değildir. Onun için Anadolu'da 'Buğday ile koyun, gerisi oyun' demişler. Bunun başka yolu yok. Bunu coğrafya tayin ediyor.''
''Diyor ki coğrafya, 'Sen merada koyun yetiştireceksin'. Karadeniz'in iç yamaçlarında, Ege'nin dağlarında da keçi yetiştireceksin'' şeklinde konuşan bakan Eker, şöyle devam etti:
''Biz ne yapmışız; keçiyi düşman ilan etmişiz. Keçi ile mücadeleyi misyon edinen insanlarımız bile oldu. Şimdi bir yandan biz koyunu keçiyi terk etmişiz, öte yandan bizde olmayan tür ile bütün hayvancılık ihtiyaçlarımızı gidermeye çalışmışız. Biz bunun üzerinden diyoruz ki 'Hollanda ile rekabet edelim'. Tamam edelim de diyorlar ki bana, 'Niye Angus getirdin-' Eleştiriyorlar, iki gün önce Mecliste muhalefet milletvekilleri 'Angus'tan haber ver, Angus'tan haber ver. Nasıl getirirsin sen bunları' diye bana söylüyorlar. Şimdi arkadaşlar Montofon nerenin- İsviçre'nin. Ne zaman geldi, 1925'te geldi. 1935'te bir daha geldi. Yanlış mıydı, hayır doğruydu. Gelmesi gerekiyordu ve geldi.'' -''Devlet, hayvancılığa üvey evlat muamelesi göstermiş''- Eker, ''Bugün işte hayvancılık 13,5 milyon ton süt üretimine çıktıysa, kırmızı etin çok büyük bir kısmı oluyorsa bu ırklar geldiği içindir. Olmazsa olmaz. Şimdi ya koyunu keçiyi çok geliştireceğiz ki mera hayvancılığını geliştirmemiz bir yere kadardır. Ondan ötesi yok. Ama biz bir yandan koyun ve keçiyi terk etmişiz, bir yandan sığırcılığı benimsemişiz. Üstelik devlet, hayvancılığa üvey evlat muamelesi göstermiş. Buna ait bir düzenleme olmamış. Onun için aldığımız mesafe, bugün geldiğimiz nokta çok önemli'' dedi.
Geçmiş ile bir işi olmadığını dile getiren Bakan Eker, geçmişin sadece ibret alınmak ve geleceği doğru planlamak için olduğuna inandığını söyleyerek, şunları kaydetti:
''Benim Türkiye'nin 9 sene önceki durumunu söylemekte başka bir amacım yok. Ne kimseyi kötülemek, ne de kimseyi başarısız göstermek. Bugün geldiğimiz noktayı iyi görmek içindir. Strateji çok önemli. Süt ırkı olan hayvanın dişisinden süt, erkeğinden et alıyor. Bu yapı Türkiye'yi 16,5 milyon ton süt üretimine getirdi. Ama Türkiye'nin et ihtiyacının bu şekilde giderilmesi mümkün değil. Ne yapmalıyız- Gelişmiş ülkeler ne yapmışsa biz de onu yapacağız. Eti etçi ırktan, sütü sütçü ırktan almalıyız. İşte Angus'un hikayesi bu.'' -Mera Kanunu Tasarısı- ''Mera ile ilgili şunu yapabiliriz'' diyen Eker, ''Hem özel sektör kullanımı hem de kiraladığı merada hayvancığın gerektirdiği tesislerin yapımına izin vereceğiz. Çünkü diyorsun ki adama, ''Gel merayı kirala, üzerine yatırım yap, ıslah et'. Ama adamın alet edevatını koyacağı bir baraka yapmasına bile izin vermiyorsun. Biçeceği otu depolayacağı bir ot deposu yapamıyor. 'Yasak, kutsal', dokunamıyorsun, 'haram'. Yok öyle bir şey yanlış. Onun için biz bunu düzeltiyoruz. Bununla ilgili Bakanlar Kurulunda tasarıya dönüştü. Sonuç artık pazartesi günü kabul edildi. Şimdi Meclise tasarı olarak gidecek. İki maddelik bir kanun tasarısı ve mera ilgili böyle bir düzenleme getiriyoruz.'' diye konuştu.
Süt fiyatlarındaki düşüş nedeniyle üzüldüklerini dile getiren Eker, ''Süt fiyatları bazı yerlerde özellikle sıcak süt olan yerlerde düşüşe geçti. Tabii bizi üzüyor bu. Böyle olmasını istemiyoruz, buradan süt sanayicilerine bir ricam var. Yani bu konuda biraz fedakarlık yapmamız gereken yerde fedakarlık yapalım. Aynı gemideyiz, gemi zarar görürse hepimiz zarar görürüz. Kimse istemez bunu. Buna lütfen yardımcı olalım. Yani bunu bir fırsat gibi görmeyelim, benim biraz önce etçilikle ilgili strateji yapmamız gerekiyor derkenki kastımın bir tanesi bu. Çünkü süt tüketimini iyi oranda arttıramıyoruz. Ve insanlar daha fazla süt içmiyor maalesef. Şimdi bir yandan artan et ihtiyacı var. Eğer süt yem paritesi sebebiyle süt fiyatı düşerse dişi hayvan kesilir. Dişi hayvan kesilirse biz ulusal gen kaynağımızı kaybederiz'' dedi. |