TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı
-Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker:
-''Türkiye'de hali hazırda ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası
bulunan il sayısı 43. Bizim mutlaka olmayan yerlerde TOBB ve
belediyelerle bir mekanizma ile pazar ve borsa oluşturmamız gerekiyor''
-''Mutlaka sağlıklı hayvan park ve pazar kurumları oluşturalım ki
Türkiye'de hem hayvan hareketleri, toplum sağlığı açısından, hem de
hastalıklarla mücadele açısından daha etkin mekanizmaya kavuşsun ve
kayıtlı ticaret ve ekonomi gelişsin''
-''Yasal olan ticaret borsalarına verilmiş yetkilerin ve yükümlülüklerin
mutlaka takip edilmesi, izlenmesi gerekiyor ki biz de burada bu
mekanizmayı sağlıklı işletelim''
ANKARA (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,
Türkiye'de ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısının 43 olduğunu
belirterek, ''Bizim mutlaka olmayan yerlerde TOBB ve belediyelerle bir mekanizma
ile pazar ve borsa oluşturmamız gerekiyor'' dedi.
Bakan Eker, TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda, Türkiye'deki
tarımsal üretimin, hayvansal üretimin, canlı hayvan hareketlerinin çok büyük
kısmının ilişki içinde bulunduğu ticaret borsalarının düzenli yaptığı
toplantıları sektör açısından çok önemli bulduklarını ifade etti.
Ticaret borsalarını, tarım piyasalarının ''kılcal damarları'' olarak
gördüklerini belirten Eker, ''Buralar ne kadar sağlıklı işlerse, ne kadar
fonksiyonel olursa, ne kadar etkin çalışırsa, Türkiye'deki üretim de üretilen
ürünlerin ticareti de ve bunların ülke kalkınmasına genel ekonomiye etkileri de o
kadar iyi noktaya taşınır'' dedi.
Çiftçilerimizin alın teri, emeğinin iyi değerlendirilmesi açısından da
sistemin iyi işlemesini önemsediklerini anlatan Eker, Türkiye'de ticaretin,
ticaret sektörünün ve bunun genel ekonomiyle ülke kalkınmasıyla ilişkileri
açısından borsaların rolünün artırılmasının ve daha işlevsel hale gelmesinin,
sorunların da kendi mekanizmasının düzeltilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Bakanlığın yeniden yapılanmasıyla daha çok politika belirleyen, organizasyon
yapan, yönlendiren ve denetleyen bir bakanlık haline dönüşmeyi önemsediklerini
dile getiren Eker, bu çerçevede de birtakım faaliyetleri, işlemleri ve bu alanda
oluşturulan politikaları ''ortak akıl'' çerçevesinde sektörün ilgili
paydaşlarıyla birarada kararlaştırma ve uygulamanın kendileri için önemli
olduğunu söyledi.
Eker, ''Bu çerçevede de yetkilerimizin bir kısmını yine ilgili meslek
kuruluşlarına, meslek odalarına veya sivil toplum kuruluşlarına devirle ilgili
bir düşüncemiz olduğunu vurgulamak istiyorum'' dedi.
-''Tarım sektörünün milli gelir içindeki nispi payının azalması kötü bir şey
değil''-
Tarım sektörünün Türkiye'de milli gelir içindeki nispi payının (oransal
payı) azaldığına dikkati çeken Eker, şöyle konuştu:
''Bu kötü bir şey değil, iyi bir şey, yani bir ülkenin kalkınmasını
gösteriyor. Dünyanın gelişmiş ekonomilerinde de böyledir. Çünkü o ülke
kalkınmasını, milli gelirini, sanayi sektöründen, hizmet sektöründen daha çok
elde ediyor demektir. Ancak şu önemlidir, bunu da Türkiye için gurur verici bir
tablo olarak hatırlamak gerekiyor. O da şu: Türkiye 10 sene önce toplam ürettiği
tarımsal hasıla bakımından Avrupa ülkeleri içerisinde 4'üncü, dünya ülkeleri
içerisinde de 11'inci sıradaydı. Hasılası 23 milyar dolardı.
Bugün Türkiye, memnuniyet verici gelişmeyle Avrupa ülkeleri içerisinde 1
numara, dünya ülkeleri arasında 7'inci sıraya yükselmiş bulunuyor tarım hasılası
bakımından. Bu 23 milyar dolarlık hasılamızı 62 milyar dolara çıkarmamızla oldu,
bu tarımsal üretimde verimliliğin artışıyla sağlandı. Alan aynı, daha az insan
çalışıyor, ama elde ettiği ürün ve hasıla 3 kat fazla. Bu, tarıma stratejik
sektörü olarak yaklaşmamız, tarımla ilgili kanunları çıkarmamız, yeni destekleme
politikalarını hayata geçirmemizle oldu.''
-''Ticaret borsaları stopajın yatırılıp yatırılmadığına dikkat etmeli''-
Eskiden devletin birtakım uluslararası kuruluşların tavsiyesi doğrultusunda
sadece tapusu olana destek verirken kendilerinin bu uygulamaya son verdiklerini
ve ürün ile üretim desteğine geçtiklerini anlatan Eker, bunu da borsalarla
ilişkilendirdiklerini söyledi.
Eker, şunları kaydetti:
''Yani ürünü alıyor, borsaya tescil ettiriyor, sonra getiriyor satıyor biz
de ona prim veriyoruz, bu şekilde bizim toplam desteklerimizin yaklaşık üçte biri
bu sistem üzerinden çiftçiye ulaşıyor. Bu ticaret borsalarıyla bizim müşterek
çalıştığımız bir alan.''
Ticaret borsalarının bu işlemleri yaparken, mutlak suretle özellikle
stopajın yatırılıp yatırılmadığını garanti etmesi, kontrol etmesi ve denetlemesi
gerektiğini vurgulayan Eker, bu yapılmadığı zaman birtakım suistimal,
istismarların meydana geldiğini, bunun da sadece kayıt dışılığa yol açmakla
kalmayıp aynı zamanda Türkiye'deki genel üretim sistemini ve ona ait plan ve
politikayı da olumsuz etkilediğini ifade etti.
Ticaret borsalarının kasasına sadece tarımsal desteklemelerden dolayı çok
önemli bir para akışı olduğuna dikkati çeken Eker, şunları söyledi:
''Eğer bizi bu mekanizmayı sağlıklı işletemezsek, biz buna başka tedbirler
almak zorunda kalırız, halbuki ben görevini çok iyi yapanları saygıyla anıyorum,
ama birkaç çürük elma her zaman olur. O çürük elmaların bütün sistemi
kirletmesine izin vermeyelim. Yasal borsalara verilmiş yetkilerin de
yükümlülüklerin de bunların birarada değerlendirilerek mutlaka takip edilmesi,
izlenmesi gerekiyor ki biz de burada bu mekanizmayı sağlıklı işletelim.''
-Lisanslı depoculuk-
Bakanlık olarak lisanslı depoculuğu çok önemsediklerini belirten Eker, karşı
karşıya kalınan meseleleri de Bakanlık olarak bildiklerini, hatta bu konuda da
eylem planını ve iş planının da hazırladıklarını ifade etti.
Bu konuda Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Hazine'nin bağlı
bulunduğu Başbakan Yardımcılığının, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve
TOBB'un müşterek yapması gereken işler ve faaliyetler olduğunu anlatan Eker, bunu
sadece 40 bin tonluk bir depoyla sınırlı tutmamak gerektiğini, hızlı bir şekilde
kararların alınması, ruhsat verilecekse, birtakım faaliyetlere karar verilecekse
bunun bir an önce yapılması gerektiğini söyledi.
Eker, ''İlave olarak hem depo açısından, hem de ürün ihtisas borsasıyla
bunun birleştirilip Vadeli İşlemler Borsası ile de bunun ilişkilendirilip mutlaka
daha etkin bir piyasa düzenine kavuşması gerekiyor'' dedi.
-Ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası-
Borsalarla ilgili mutlaka hayata geçirilmesi gereken bir diğer konunun da
''hayvan pazar ve borsaları'' olduğuna işaret eden Eker, Türkiye'de hali hazırda
ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısının 43 olduğunu ve bu illerde
ilçelerle 94 ruhsatlı hayvan pazarı bulunduğunu kaydetti.
Ruhsatsız bir şekilde pazarların olduğu yerlerin de bulunduğuna işaret eden
Eker, şöyle dedi:
''Bizim mutlaka olmayan yerlerde TOBB ve belediyelerle bir mekanizma ile
buralarda da pazar ve borsa oluşturmamız gerekiyor. Bizim Bakanlık olarak bu
konuda her türlü desteği ve katkıyı vereceğimizi bilmenizi istiyorum. Bunların
oluşturulmasında Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu IPARD'ın bulunduğu veya bu
yıl itibarıyla kurulacak illerde, bu illerde belirli şekillerde bunu o destekleme
kapsamına almak suretiyle oradaki borsa veya pazar kurumu oluşturulmasıyla ilgili
masrafların bir kısmını oraya temin etmeyi ben önemsiyorum. O konuda yardımcı
olacağım bütün gücümle Bakanlık olarak. Burada da Afyon, Erzurum, Amasya, Kars,
Çorum, Sivas, Diyarbakır, Şanlıurfa illeri birinci grup iller, uygulama şu anda
burada devam ediyor. Bunları bu kapsam içerisine alabiliriz. İkinci
akreditasyondan sonra uygulanabilecek iller de Ağrı, Ardahan, Çankırı, Mardin
bunlar bizim IPARD kaynaklarını kullanabileceğimiz iller.
Buradan böyle bir imkan belki çıkarabiliriz. Diğer iller üzerinde, bir
mekanizma üzerinde çalışalım birlikte TOBB, belediyeler bizler de bir şekilde
destek olalım. Ama mutlaka sağlıklı hayvan park ve pazar kurumları oluşturalım ki
burada Türkiye'de hem hayvan hareketleri toplum sağlığı açısından, hastalıklarla
mücadele açısından daha etkin mekanizmaya kavuşsun, hem kayıtlı ticaret ve
ekonomi gelişsin. Ve de Türkiye'nin gelişen dünyanın yıldız ülkelerden biri olma
yolundaki bu tür faaliyetler belirli bir standart içerisinde kalite ölçüsünde
olsun.''
-''Tarıma dayalı ihtisas bölgeleri oluşturulacak''-
Diğer çalışmalar hakkında da bilgi veren Eker, et ve süt piyasasını
düzenleyecek, gerektiği zaman müdahale edecek et ve süt kurumunu oluşturma
üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Ayrıca daha önceden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın Organize Sanayi
Bölgeleri Genel Müdürlüğü altında faaliyet gösteren ve kredilendirilen tarıma
dayalı ihtisas bölgeleri ile hayvancılığa dayalı ihtisas bölgelerini yeni dönemde
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesine aldıklarını belirten Eker,
''Bugünlerde bunun devir süreci bitmek üzere, daha tamamlanmadı'' dedi.
Bakanlık olarak ihtisas bölgeleri oluşturduklarını ifade eden Eker,
bunlardan birincisinin meyvecilik ihtisas bölgeleri olduğunu söyledi.
Eker, bu şekilde meyvecilik havzaları oluşturup buralarda özel bir takım
desteklemelerle o havzalarda meyveciliği hem endüstriyel tarz bir işlemeye imkan
tanıyacak bir şekilde, belirli bir kalite standart ölçek ekonomisini yakalamayı
hem de üretimde kalite ve standardı artırmayı amaçladıklarını ifade etti.
İkinci olarak başta termal suların bulunduğu bölgeler olmak üzere sera
bölgeleri oluşturmayı düşündüklerini ifade eden Eker, üçüncü olarak da
hayvancılıkla ilgili havza modeline uygun organize tarım bölgeleri oluşturmayı
planladıklarını kaydetti.
Eskiden bu bölgelerde altyapı çalışmalarının çok uzun süre sürdüğünü,
kendilerinin altyapı konusunda zaman koyacaklarını anlatan Eker, ''Teşebbüs
heyeti kurulacak, yeri belirlenecek, zaman koyacağız biz de destekleyeceğiz ve
diyelim ki 2-3 sene içerisinde altyapısını bitireceğiz'' dedi.
Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçmek amacıyla çalışma
başlattıklarını da hatırlatan Eker, ancak bu sorun çözüldüğünde tarımsal üretim
faaliyetlerinin daha rekabetçi ve verimli hale geleceğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından Afyon Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Mühsürler, Bakan
Eker ve Bakan Yazıcı ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'na, üzerinde kendi
fotoğraflarının bulunduğu tablo hediye etti.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
|