Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 11 Eylül 2025 Perşembe
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
Ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısı 43 

TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı -Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker: -''Türkiye'de hali hazırda ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısı 43. Bizim mutlaka olmayan yerlerde TOBB ve belediyelerle bir mekanizma ile pazar ve borsa oluşturmamız gerekiyor'' -''Mutlaka sağlıklı hayvan park ve pazar kurumları oluşturalım ki Türkiye'de hem hayvan hareketleri, toplum sağlığı açısından, hem de hastalıklarla mücadele açısından daha etkin mekanizmaya kavuşsun ve kayıtlı ticaret ve ekonomi gelişsin'' -''Yasal olan ticaret borsalarına verilmiş yetkilerin ve yükümlülüklerin mutlaka takip edilmesi, izlenmesi gerekiyor ki biz de burada bu mekanizmayı sağlıklı işletelim'' 

ANKARA (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'de ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısının 43 olduğunu belirterek, ''Bizim mutlaka olmayan yerlerde TOBB ve belediyelerle bir mekanizma ile pazar ve borsa oluşturmamız gerekiyor'' dedi.

     Bakan Eker, TOBB Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı'nda, Türkiye'deki tarımsal üretimin, hayvansal üretimin, canlı hayvan hareketlerinin çok büyük kısmının ilişki içinde bulunduğu ticaret borsalarının düzenli yaptığı toplantıları sektör açısından çok önemli bulduklarını ifade etti.

     Ticaret borsalarını, tarım piyasalarının ''kılcal damarları'' olarak gördüklerini belirten Eker, ''Buralar ne kadar sağlıklı işlerse, ne kadar fonksiyonel olursa, ne kadar etkin çalışırsa, Türkiye'deki üretim de üretilen ürünlerin ticareti de ve bunların ülke kalkınmasına genel ekonomiye etkileri de o kadar iyi noktaya taşınır'' dedi.

     Çiftçilerimizin alın teri, emeğinin iyi değerlendirilmesi açısından da sistemin iyi işlemesini önemsediklerini anlatan Eker, Türkiye'de ticaretin, ticaret sektörünün ve bunun genel ekonomiyle ülke kalkınmasıyla ilişkileri açısından borsaların rolünün artırılmasının ve daha işlevsel hale gelmesinin, sorunların da kendi mekanizmasının düzeltilmesinin önemli olduğunu vurguladı.

     Bakanlığın yeniden yapılanmasıyla daha çok politika belirleyen, organizasyon yapan, yönlendiren ve denetleyen bir bakanlık haline dönüşmeyi önemsediklerini dile getiren Eker, bu çerçevede de birtakım faaliyetleri, işlemleri ve bu alanda oluşturulan politikaları ''ortak akıl'' çerçevesinde sektörün ilgili paydaşlarıyla birarada kararlaştırma ve uygulamanın kendileri için önemli olduğunu söyledi.

     Eker, ''Bu çerçevede de yetkilerimizin bir kısmını yine ilgili meslek kuruluşlarına, meslek odalarına veya sivil toplum kuruluşlarına devirle ilgili bir düşüncemiz olduğunu vurgulamak istiyorum'' dedi.

    
     -''Tarım sektörünün milli gelir içindeki nispi payının azalması kötü bir şey değil''-
    
     Tarım sektörünün Türkiye'de milli gelir içindeki nispi payının (oransal payı) azaldığına dikkati çeken Eker, şöyle konuştu:
     ''Bu kötü bir şey değil, iyi bir şey, yani bir ülkenin kalkınmasını gösteriyor. Dünyanın gelişmiş ekonomilerinde de böyledir. Çünkü o ülke kalkınmasını, milli gelirini, sanayi sektöründen, hizmet sektöründen daha çok elde ediyor demektir. Ancak şu önemlidir, bunu da Türkiye için gurur verici bir tablo olarak hatırlamak gerekiyor. O da şu: Türkiye 10 sene önce toplam ürettiği tarımsal hasıla bakımından Avrupa ülkeleri içerisinde 4'üncü, dünya ülkeleri içerisinde de 11'inci sıradaydı. Hasılası 23 milyar dolardı.
     Bugün Türkiye, memnuniyet verici gelişmeyle Avrupa ülkeleri içerisinde 1 numara, dünya ülkeleri arasında 7'inci sıraya yükselmiş bulunuyor tarım hasılası bakımından. Bu 23 milyar dolarlık hasılamızı 62 milyar dolara çıkarmamızla oldu, bu tarımsal üretimde verimliliğin artışıyla sağlandı. Alan aynı, daha az insan çalışıyor, ama elde ettiği ürün ve hasıla 3 kat fazla. Bu, tarıma stratejik sektörü olarak yaklaşmamız, tarımla ilgili kanunları çıkarmamız, yeni destekleme politikalarını hayata geçirmemizle oldu.''
    
     -''Ticaret borsaları stopajın yatırılıp yatırılmadığına dikkat etmeli''-
    
     Eskiden devletin birtakım uluslararası kuruluşların tavsiyesi doğrultusunda sadece tapusu olana destek verirken kendilerinin bu uygulamaya son verdiklerini ve ürün ile üretim desteğine geçtiklerini anlatan Eker, bunu da borsalarla ilişkilendirdiklerini söyledi.
     Eker, şunları kaydetti:
     ''Yani ürünü alıyor, borsaya tescil ettiriyor, sonra getiriyor satıyor biz de ona prim veriyoruz, bu şekilde bizim toplam desteklerimizin yaklaşık üçte biri bu sistem üzerinden çiftçiye ulaşıyor. Bu ticaret borsalarıyla bizim müşterek çalıştığımız bir alan.''
     Ticaret borsalarının bu işlemleri yaparken, mutlak suretle özellikle stopajın yatırılıp yatırılmadığını garanti etmesi, kontrol etmesi ve denetlemesi gerektiğini vurgulayan Eker, bu yapılmadığı zaman birtakım suistimal, istismarların meydana geldiğini, bunun da sadece kayıt dışılığa yol açmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye'deki genel üretim sistemini ve ona ait plan ve politikayı da olumsuz etkilediğini ifade etti.
     Ticaret borsalarının kasasına sadece tarımsal desteklemelerden dolayı çok önemli bir para akışı olduğuna dikkati çeken Eker, şunları söyledi:
     ''Eğer bizi bu mekanizmayı sağlıklı işletemezsek, biz buna başka tedbirler almak zorunda kalırız, halbuki ben görevini çok iyi yapanları saygıyla anıyorum, ama birkaç çürük elma her zaman olur. O çürük elmaların bütün sistemi kirletmesine izin vermeyelim. Yasal borsalara verilmiş yetkilerin de yükümlülüklerin de bunların birarada değerlendirilerek mutlaka takip edilmesi, izlenmesi gerekiyor ki biz de burada bu mekanizmayı sağlıklı işletelim.''
    
     -Lisanslı depoculuk-
    
     Bakanlık olarak lisanslı depoculuğu çok önemsediklerini belirten Eker, karşı karşıya kalınan meseleleri de Bakanlık olarak bildiklerini, hatta bu konuda da eylem planını ve iş planının da hazırladıklarını ifade etti.
     Bu konuda Maliye Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Hazine'nin bağlı bulunduğu Başbakan Yardımcılığının, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve TOBB'un müşterek yapması gereken işler ve faaliyetler olduğunu anlatan Eker, bunu sadece 40 bin tonluk bir depoyla sınırlı tutmamak gerektiğini, hızlı bir şekilde kararların alınması, ruhsat verilecekse, birtakım faaliyetlere karar verilecekse bunun bir an önce yapılması gerektiğini söyledi.
     Eker, ''İlave olarak hem depo açısından, hem de ürün ihtisas borsasıyla bunun birleştirilip Vadeli İşlemler Borsası ile de bunun ilişkilendirilip mutlaka daha etkin bir piyasa düzenine kavuşması gerekiyor'' dedi.
    
     -Ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası-
    
     Borsalarla ilgili mutlaka hayata geçirilmesi gereken bir diğer konunun da ''hayvan pazar ve borsaları'' olduğuna işaret eden Eker, Türkiye'de hali hazırda ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısının 43 olduğunu ve bu illerde ilçelerle 94 ruhsatlı hayvan pazarı bulunduğunu kaydetti.

     Ruhsatsız bir şekilde pazarların olduğu yerlerin de bulunduğuna işaret eden Eker, şöyle dedi:

     ''Bizim mutlaka olmayan yerlerde TOBB ve belediyelerle bir mekanizma ile buralarda da pazar ve borsa oluşturmamız gerekiyor. Bizim Bakanlık olarak bu konuda her türlü desteği ve katkıyı vereceğimizi bilmenizi istiyorum. Bunların oluşturulmasında Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu IPARD'ın bulunduğu veya bu yıl itibarıyla kurulacak illerde, bu illerde belirli şekillerde bunu o destekleme kapsamına almak suretiyle oradaki borsa veya pazar kurumu oluşturulmasıyla ilgili masrafların bir kısmını oraya temin etmeyi ben önemsiyorum. O konuda yardımcı olacağım bütün gücümle Bakanlık olarak. Burada da Afyon, Erzurum, Amasya, Kars, Çorum, Sivas, Diyarbakır, Şanlıurfa illeri birinci grup iller, uygulama şu anda burada devam ediyor. Bunları bu kapsam içerisine alabiliriz. İkinci akreditasyondan sonra uygulanabilecek iller de Ağrı, Ardahan, Çankırı, Mardin bunlar bizim IPARD kaynaklarını kullanabileceğimiz iller.

     Buradan böyle bir imkan belki çıkarabiliriz. Diğer iller üzerinde, bir mekanizma üzerinde çalışalım birlikte TOBB, belediyeler bizler de bir şekilde destek olalım. Ama mutlaka sağlıklı hayvan park ve pazar kurumları oluşturalım ki burada Türkiye'de hem hayvan hareketleri toplum sağlığı açısından, hastalıklarla mücadele açısından daha etkin mekanizmaya kavuşsun, hem kayıtlı ticaret ve ekonomi gelişsin. Ve de Türkiye'nin gelişen dünyanın yıldız ülkelerden biri olma yolundaki bu tür faaliyetler belirli bir standart içerisinde kalite ölçüsünde olsun.''
    
     -''Tarıma dayalı ihtisas bölgeleri oluşturulacak''-
    
     Diğer çalışmalar hakkında da bilgi veren Eker, et ve süt piyasasını düzenleyecek, gerektiği zaman müdahale edecek et ve süt kurumunu oluşturma üzerinde çalıştıklarını belirtti.

     Ayrıca daha önceden Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın Organize Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü altında faaliyet gösteren ve kredilendirilen tarıma dayalı ihtisas bölgeleri ile hayvancılığa dayalı ihtisas bölgelerini yeni dönemde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesine aldıklarını belirten Eker, ''Bugünlerde bunun devir süreci bitmek üzere, daha tamamlanmadı'' dedi.

     Bakanlık olarak ihtisas bölgeleri oluşturduklarını ifade eden Eker, bunlardan birincisinin meyvecilik ihtisas bölgeleri olduğunu söyledi.

     Eker, bu şekilde meyvecilik havzaları oluşturup buralarda özel bir takım desteklemelerle o havzalarda meyveciliği hem endüstriyel tarz bir işlemeye imkan tanıyacak bir şekilde, belirli bir kalite standart ölçek ekonomisini yakalamayı hem de üretimde kalite ve standardı artırmayı amaçladıklarını ifade etti.

     İkinci olarak başta termal suların bulunduğu bölgeler olmak üzere sera bölgeleri oluşturmayı düşündüklerini ifade eden Eker, üçüncü olarak da hayvancılıkla ilgili havza modeline uygun organize tarım bölgeleri oluşturmayı planladıklarını kaydetti.

     Eskiden bu bölgelerde altyapı çalışmalarının çok uzun süre sürdüğünü, kendilerinin altyapı konusunda zaman koyacaklarını anlatan Eker, ''Teşebbüs heyeti kurulacak, yeri belirlenecek, zaman koyacağız biz de destekleyeceğiz ve diyelim ki 2-3 sene içerisinde altyapısını bitireceğiz'' dedi.

     Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçmek amacıyla çalışma başlattıklarını da hatırlatan Eker, ancak bu sorun çözüldüğünde tarımsal üretim faaliyetlerinin daha rekabetçi ve verimli hale geleceğini sözlerine ekledi.

     Konuşmaların ardından Afyon Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Mühsürler, Bakan Eker ve Bakan Yazıcı ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'na, üzerinde kendi fotoğraflarının bulunduğu tablo hediye etti.

     Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.


Ekleme Tarihi
21.03.2012
Ekleyen Kişi
gidatarim2

Etiketler: Ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısı 43,mehdi eker
Link: Ruhsatlı hayvan pazarı ve borsası bulunan il sayısı 43




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız