Dünya Su Günü
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-''Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su
kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik
kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır''
-''Havza bazında kuraklık izleme ve önleme merkezi ve su konseyi
kurulmalı, suyun rasyonel ve etkili bir şekilde kullanımı için
''su yasası'' çıkarılmalı ve sulama yatırımlarına hız verilmelidir''
ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'de su kaynaklarının yetersizliğinin, başka
amaçlarla su kullanımına olan talebin, tarımsal sulamada da suyun ekonomik
kullanılması gerektiğini ortaya koyduğunu bildirdi.
Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye'nin
kullanılabilir su potansiyelinin 112 kilometreküp olduğunu, bunun 40,1
kilometreküp kadarının içme suyu, sanayi ve sulama amaçlı kullanıldığını
belirtti.
Türkiye'de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının bin 735 metreküp
olduğuna, bu rakamın 2025 yılında bin 300 metreküpe ineceğini savunan Bayraktar,
şunları kaydetti:
''Aslında Türkiye de 'az miktarda su kıtlığı çeken ülkeler' arasında yer
almaktadır. Hızlı nüfus artışı, kirlenme, kentlerdeki şebekelerde su kaybı
vardır. Tarım, sanayi ve evsel su kullanım oranları, belli bir strateji
doğrultusunda dağıtılmamaktadır. Ülkemizde yıllık yağış ortalaması, dünya
ortalamasından düşüktür. Bu durumlar mevcut kaynakların daha dikkatli
kullanılması ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin bir an önce alınması
gerekliliğini ortaya koymaktadır. Gelecek nesillere yeterli suyun bırakılabilmesi için birtakım tedbirlerin
alınmasını gerektirmektedir. Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su
kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik kullanılması
gerektiğini ortaya koymaktadır. Şu anda kullanılabilir suyun yaklaşık 29,6
kilometreküpü sulama amacıyla kullanılmaktadır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8,5
milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yeraltı ve yerüstü sularla sulanabilir
özelliktedir. Hala sulamaya açılmamış arazi miktarı 3,1 milyon hektar
düzeyindedir.''
-Kuraklık riskini azaltmak için önlemler-
Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) ve Güneydoğu
Anadolu Projesi'ndeki (GAP) sulama projelerinin hayata geçirilmesiyle sulama
alanlarının daha da artacağını vurgulayan Bayraktar, suları verimli bir şekilde
kullanmak ve kuraklık riskini azaltmak için alınacak önlemlerden bazılarını şöyle
sıraladı:
''-Havza bazında kuraklık izleme ve önleme merkezi kurulmalı,
-Havzalar arası su transferleri için planlar hazırlanmalı,
-Su konseyi kurulmalı ve suyun rasyonel ve etkili bir şekilde kullanımı için
'su yasası' çıkarılmalı,
-Sulama yatırımlarına hız verilmeli, GAP, KOP ve DOKAP gibi büyük projeler
en kısa zamanda tamamlanmalı,
-Tarımda suyun ekonomik kullanımı için, tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi
paralelinde arazi ve bitkinin çeşidine göre damlama sulama veya yağmurlama sulama
sistemleri hızla devreye sokulmalı ve bu sistemleri yaygınlaştırmak için gerekli
çalışmalara ağırlık verilmeli,
-Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca damlama ve yağmurlama gibi
basınçlı sulama projelerine verilmen sıfır faizli krediler artırılarak devam
etmeli,
-Bazı suiistimalleri önlemek için projelerin uygulanması en az 5 yıl takip
edilmeli,
-Toprakta nem takipleri yapılmalı ve çiftçinin ihtiyacı olan sulama programı
hazırlanmalı,
-Erozyon kontrolü, ormanların korunması ve ağaçlandırma çalışmalarına
gereken önem verilmelidir.''
|