Okul sütü kampanyasına üretici desteği
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
''Başbakan Erdoğan'ın 7 milyonu aşkın öğrenciye her gün süt
dağıtılması açıklamasını çok önemsiyoruz. Bu olumlu adımı sonuna
kadar destekliyoruz''
-''Sağladığı fayda ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar dikkate
alındığında, bu programın başlatılmasının yanında, mutlaka yasal
bir zemine oturtulması gerektiğine inanıyoruz''
ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı ''7 milyonu
aşkın öğrenciye her gün süt dağıtılmasına'' ilişkin açıklamasını çok
önemsediklerini, bu olumlu adımı sonuna kadar desteklediklerini bildirdi.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Erdoğan'ın AK Parti Grup
toplantısında, resmi eğitim kurumlarının okul öncesi ve ilköğretimin ilk 5
sınıfında eğitim gören 7 milyon 63 bin 768 çocuğa, her gün en az 200 milimetre
uzun ömürlü süt dağıtılacağı açıklamasını değerlendirdi.
Türkiye'de Mart-Nisan-Mayıs döneminde doğumlara bağlı süt üretiminin
arttığını bildiren Bayraktar, zamanlamanın doğumlara bağlı süt üretiminin arttığı
döneme denk getirilmesinin, sütte fiyat istikrarının korunması açısından da çok
yerinde olduğuna işaret etti.
Sağlık Bakanlığı tarafından 2006 yılında ankete dayalı olarak yapılan bir
çalışmada; ankete katılan bireylerin sadece üçte birinin süt tükettiğinin
görüldüğünü belirten Bayraktar, süt tüketmeyenlerin tüketmeme sebebini ''sütü
sevmemek'' olarak açıkladığını kaydetti.
Yine aynı anketin, sütü sevmeme oranının 30 yaş altı bireylerde 30 yaş
üzerine göre daha fazla olduğunu gösterdiğini belirten Bayraktar, yeni nesilin,
süt tüketiminden gittikçe uzaklaştığının anlaşıldığını belirterek, gelişmiş
ülkelerde süt tüketim rakamlarının Türkiye ile karşılaştırıldığında; kişilerin
Avrupa Birliği'nde Türkiye'nin 10,7 katı, Amerika Birleşik Devletleri'nde ise
11,8 katı daha fazla süt içtiğini ifade etti.
-60'dan fazla ülkelere okul sütü programları uygulandı-
Süt tüketiminin gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak derecede düşük olduğunu
bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
''Dünyada birçok ülke bu sorunu çözmek için bireyleri özendirici ve teşvik
edici okul sütü programlarına başvurmaktadır. Mevcut veriler 60'dan fazla ülkede
okul sütü programlarının uygulandığını göstermektedir. Süt tüketimini artırma
amaçlı gelişmiş ülkelerde uygulanan programlar genel itibarıyla yasal
altyapısının olması noktasında benzerlik göstermektedir. Uygulamalardaki
farklılıklar ise ülkeden ülkeye değişmektedir. Örneğin; AB-de, eğitim
kuruluşlarındaki öğrencilere, işlenmiş süt ürünlerinin tedarik edilmesi için
topluluk yardımları verilmektedir. Ayrıca, bu yardımlara ilaveten üye ülkeler,
aynı ürünler için ulusal yardımlar da verebilmektedirler. Üye ülkeler, ulusal
yardımlarını süt sektörüne bir vergi koymak ya da süt sektöründen diğer herhangi
bir katkıyla finanse edebilmektedirler. Bu hususlar 1999 yılında çıkarılan bir
yönetmelikle belirlenmiş ve yasal olarak garanti altına alınmıştır.'' Çek Cumhuriyeti'nin çalışmalarda ulaşılan başarıda devletin rolünü en açık
şekilde ortaya koyan ülke olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
''Küçük ölçekli bir işletme tarafından 1996 yılında Çek Cumhuriyeti'nin
başkenti Prag'da başlatılan Okul Sütü Programı, AB-ye üyelik sürecinde, 1999
yılından itibaren devlet projesi haline gelmiştir. Çek Cumhuriyeti'nde, 2004
yılında, 2 bin 569 okulda 540 bin öğrenciye süt ve süt ürünleri uzun ömürlü
süt(UHT), aromalı süt, yoğurt, sütlü tatlılar, sütlü çikolatalar ) dağıtılmış ve
programın süt tüketiminde yüzde 19 oranında bir artış sağladığı gözlenmiştir.
Program 'Laktea' adlı kar amacı gütmeyen bir kuruluş tarafından yürütülmüş ve
finansmanın yüzde 50-si ulusal ve topluluk yardımları ile yüzde 50-si ise aileler
tarafından karşılanmıştır.
Bir diğer başarılı uygulama örneği Portekiz'dir. Bu ülkede -Okul Sütü-
uygulamaları sonucunda yıllık kişi başına içme sütü tüketimi 29 litreden 70
litreye yükselmiş, 10 yıl içinde boy ortalamasında 3 santimetreye yakın artış
olmuş, ayrıca çocukların okula devam ve zihinsel aktivitelerinde belirgin
değişiklikler gözlenmiştir.''
-AB'de genel amaçlardan biri süt ürünleri pazarını genişletmek-
Okul sütü programlarının aynı zamanda süt hayvancılığında istikrarı sağlamak
ve süt piyasasını düzenlemek için bir araç olarak kullanıldığını da ifade eden
Bayraktar, AB Komisyonu Okul Sütü Programının genel amaçlarından birinin, ''süt
ürünleri pazarını genişletmek'' olarak belirttiğine dikkati çekti.
Bayraktar, komisyon programın esas amaçlarından birini ise ''AB pazarında
süt ürünleri için istikrar sağlamak ve yaşama standartlarının yükseltilmesine
katkıda bulunmak şeklinde açıklandığı kaydetti.
Okul sütünün, toplam ulusal süt tüketiminin; Tayland'da yüzde 25, Japonya'da
yüzde 9, ABD'de yüzde 7, Finlandiya'da yüzde 5, Norveç'te yüzde 4, İsveç'te yüzde
4, Kanada'da ve Danimarka'da yüzde 3'ünü oluşturduğunu belirten Bayraktar, 20
milyon ton süt üretimi hedeflendiğini, Türkiye'de, süt tüketim alışkanlığının
yetersizliği göz önüne alındığında, mevcut süt üretiminin tüketilmesinde bile
sıkıntı çekilirken, 20 milyon ton sütün nasıl tüketileceğinin merak konusu
olduğunu ifade etti.
Şemsi Bayraktar, bu nedenle, Başbakan Erdoğan'ın dün AK Parti Grup
Toplantısı'ndaki konuşmasında dile getirmiş olduğu, okul sütü uygulamasının
başlatılacağına yönelik açıklamalarını çok önemsediklerini, atılan bu olumlu
adımı sonuna kadar desteklediklerini bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, bu uygulamanın yasal zemine oturtulması
gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
''Okul sütü programları; sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından sosyal,
tüketim alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve
süt sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından da ekonomik fayda
sağlamaktadır.
Bu nedenle sağladığı fayda ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar dikkate
alındığında, bu programın başlatılmasının yanında, mutlaka yasal bir zemine
oturtulması gerektiğine inanıyoruz. Böylece, bu programların uygulandığı
ülkelerdeki gibi sağlıklı nesillerin yetiştirilmesi devlet garantisine alınmış
olacaktır.''
|