Çiftçi Defteri
    TÜRKİYENİN EN GÜVENİLİR
                GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK PORTALI

E-Posta
Şifre
Beni Hatırla    
Ş. Unuttum | Üye Ol
Bugün: 26 Nisan 2024 Cuma
Haberler Yazarlarımız Basından Makaleler Günlük Teknik Bilgiler Etkinlikler Foto Galeri Video Galeri
 Şuan Buradasınız: Ana Sayfa »  HABERLER » 
facebook
Twitter
 ANA SAYFA
 Gıda
 İçecek
 Tarla Bitkileri
 Sebzecilik
 Meyvecilik
 Hayvancılık
 Su Ürünleri
 Orman, Peyzaj
 Organik Tarım
 Çevre, Enerji
 Bilişim, Teknoloji
 Tarım Tedarik
 Ekonomi, Lojistik
 Tarımsal Desteklemeler
üzüm 

BİBER VE ÜZÜMLE İLGİLİ İDDİALAR

MERSİN (İHA) - Türkiye Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları, Greenpeace'nin iddiaları karşısında ortak bir açıklama yaparak, bu raporun Türk tarım ürünleri ihracatının yükselişe geçtiği bir dönemde gündeme getirilmesini anlamlı bulduklarını bildirdi.


Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Antalya İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Ünal, İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Salih Çalı ve Yaş Meyve Sebze Sektör Kurulu Başkanı Kemal Kaçmaz, medyada yer alan Greenpeace'in raporunda Türkiye'de üretilen biber, armut ve üzümün en tehlikeli ürünler olduğu yönündeki iddialara ilişkin ortak açıklama yayınladı.
 
Söz konusu haberlerin zor şartlar altında pazar paylarını korumak ve artırmak için mücadele veren ihracatçıları üzdüğü ifade edilen açıklama şu görüşlere yer verildi; "Ülkemizde üretilen ve ihracata giden ürünlerin çok büyük kısmı başta Rusya Federasyonu olmak üzere AB ülkelerine satılmaktadır. Bitkileri hastalık ve zararlılardan korumak amacıyla da AB tarafından kullanılmakta olan ilaçların benzerleri kullanılmaktadır. Yani ilaç etken maddeleri, tamamıyla AB'ye uyumlu hale getirilmiştir. Yurt dışına gönderilen ürünlerde özellikle Rusya Federasyonu'nun kalıntı limitlerinin AB ülkelerinin de altında olduğu dikkate alınınca ihracatçı firmalar bu konuda daha hassas davranmak zorunda kalmaktadırlar.
 
İhracatçı aynı zamanda Rusya Federasyonu kalıntı limitleri dışında AB ülkelerinin limitlerine de hatta büyük alıcı grubunda yer alan marketlerin isteklerine göre de üretim ve ilaç programları uygulamak durumundadır. İşte bu kontrolün sağlanması ve izlenebilirliğin geliştirilmesi amacıyla ihracatçı tarafından satın alınacak ürünlerde, iyi tarım uygulamaları ve GLOBALGAP koşulları gözetilmektedir. Bu ürünlerin çoğu da çeşitli aşamalarda analize tabi tutulmaktadır."
 
Habere konu olan ürünlerin AB'nin 25 Ocak 2010 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 669/2009/EC sayılı Komisyon Yönetmeliği kapsamında yer alan ve Türkiye için AB giriş kapısı konumunda bulunan Bulgaristan'da yüzde 10 sıklıkla kontrole tabi tutulan ürünler olduğu ifade edilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı; "Söz konusu uygulamalar, Bulgaristan'ın alt yapı eksiklikleri nedeniyle 12 Nisan 2010 tarihinde başlamıştır. AB Resmi Gazetesinde yayımlanan ve 669/2009 sayılı Yönetmeliğin EK-1 listesinde değişiklik öngören 433/2011 sayılı Komisyon Yönetmeliği ile ülkemiz AB ülkelerine ihracatında alınan hızlı alarm bildirimleri göz önünde bulundurularak ülkemiz menşeli kabak ve armut ile tatlı biberler haricindeki biberler, 669/2009 sayılı Yönetmelik kapsamından çıkarılmıştır."

Halen yönetmelik kapsamında bulunan domates ve bazı biber çeşitleri için de alınan önlemlerle geri bildirim miktarının azalmasıyla bu kontrollerde eskiye oranla daha esnek olunmaya başlandığı kaydedilen açıklamada, "Son 6 yıldır süregelmekte olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve İhracatçı Birliklerinin koordineli çalışmaları neticesinde, gerek yapılan eğitim çalışmaları ile üreticilerimizin bilinçlendirilmesi gerekse izlenebilirlik sisteminin uygulanması ve hukuksal yapının düzenlenmesi sayesinde ülkemizdeki ilaç kalıntısı seviyeleri asgari düzeye indirilmiştir.
 
Yukarıda verilen örnekler de yapılan çalışmaların etkinliğini ortaya koymaktadır. Dönem dönem rakip ülkeler, pazar paylarını artırmak amacıyla, ülkemiz ürünlerinin kalıntı sorunları yaşadığına ilişkin kasıtlı ve asılsız açıklamalarla ülkemiz adına çeşitli karalama kampanyaları düzenlemektedirler. Söz konusu durumdan nemalanabilecek çeşitli çevreler de söz konusu karalama kampanyalarına destek vermektedir. Greenpeace tarafından 2009-2010 yıllarında yapılan incelemeye ilişkin bir raporun, Türk tarım ürünleri ihracatının yükselişe geçtiği, uluslararası pazarlarda rekabet gücü elde ettiği ve önemli rakip ülkeler açısından tehdit oluşturduğu bir dönemde gündeme getirilmesinin da ayrıca anlamlı olduğunu belirtmek isteriz" denildi.

Ekleme Tarihi
29.03.2012
Ekleyen Kişi
şahin yaylacı

Etiketler: Biber Ve Üzümle İlgili İddialar
Link: Biber Ve Üzümle İlgili İddialar




  HABERLER
>> Arşiv İçin Tıklayınız