Civcivler 45 günde nasıl büyür?

Türk halkının önemli bir protein kaynağı olan, kırmızı ete oranla düşük fiyatı, lezzeti ve kolay hazırlanışıyla sofraların vazgeçilmezi tavuk etindeki hormon iddiaları, son yıllarda Türkiye’nin ihracatına önemli bir ivme kazandırmasının yanında tüketimi de artan tavuk etinin üreticilerinin tepkisine neden oldu.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar’ın, "Sağlıklı diye yediğiniz tavuklar sağlıklı değil" şeklindeki açıklamasına yanıt piliç eti sektöründe Türkiye’nin önde gelen markalarından Lades Piliç Genel Müdürü Bayram Ali Barbaros’tan geldi.

Veteriner Hekim olan Genel Müdür Barbaros, tavuk yetiştiriciliğinde Avrupa'da uygulanan yöntem ne ise Türkiye'de de aynı yöntemlerin uygulandığını, ortaya atılan iddiaların da hiçbir bilimsel dayanağının bulunmadığını söyledi.

Barbaros, etlik piliçlerin 45 günde yetişmesinin nedenlerinden birisinin civcivlerin, hibrit edilmiş, ıslahı yapılmış, üzerinde yıllarca çalışılıp elde edilen seçkin ırklardan elde edilmesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Civcivler, en fazla et verimi veren, en yüksek verimin elde edildiği, hastalıklara dayanıklı ırklar çiftleştirilerek elde ediliyor. Bu tamamen doğal bir süreç. Döllenmiş yumurtalar kuluçkahanelerde 21 gün hijyenik ortamlarda kuluçkaya yatırılıyor. 21 gün sonra civcivler çıkıyor. Üretici firmalar olarak işletmecilere yemleri, Veteriner Hekim ve Ziraat Mühendisi desteği sağlıyoruz. 40-45 gün içinde de piliçler 2 kiloya ulaşıyor ve hemen kesimhaneye yollanıyor. Burada İslami kurallara göre kesildikten sonra insan eli değmeden günün son teknoloji makinelerde parçalanıp paketlenerek soğuk zincir yöntemiyle marketlere ulaşıyor."

Barbaros, civcivlerin hızlı büyümesinin bir başka nedeninin ise her türlü ihtiyacı karşılanmış ve hijyenik ortamlarda dengeli beslenme olduğunu vurguladı.

Hasta tavuklar için antibiyotik kullanıldığını ancak, bu kullanımda yasal mevzuatlara harfiyen uyulduğunu vurgulayan Barbaros, şunları kaydetti:

"Tavuklar hastalandığında antibiyotik kullanılır ancak, kalıntı süresi (geri çekme süresi) geçmeden tavuk kesilmez. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetimleri bu konuda son derece sıkı. Bunun yanı sıra sözleşmeli üretim yaptırdığımız çiftliklerimiz hem firmamız bünyesinde çalışan Veteriner Hekimler hem de bakanlık Veteriner Hekimleri tarafından sürekli kontrol ve denetim altında tutuluyor."

SEKTÖRÜN ÖNEMİ

Bayram Ali Barbaros, Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle her konuda olduğu gibi tavuk eti ihracatında da çok avantajlı bir bölgede olduğuna değinerek, dünyada tavuk ithalatı pazarın yüzde 80’inin Türkiye’nin etrafında ki ülkeler tarafından yapıldığının altını çizdi.

Ortaya atılan iddiaların yurt içindeki tüketimin yanı sıra ihracatı da olumsuz etkileyeceğini ifade eden Barbaros, "Oysa, Türk tavukçuluk sektörü yurt dışında güçlü bir imaja sahip. Marka bilinirliğimiz sürekli artıyor. Hatta, bu yüzden Türk markalarını taklit edenler bile var. Böylesine bir tabloda dayanaksız iddialarla zihinleri bulandırmak doğru değil" dedi.

Barbaros, Türk tavukçuluk sektörünün yakaladığı ivmenin rakamlarla da desteklendiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Tavukçuluk, 2011 yılında ihracatı en çok artan sektör oldu. 2010 yılında 141 bin ton olan Piliç eti ihracatı 2011 yılında 235 bin tona yükseldi. 2010 yılında ihraç edilen piliç eti ihracat geliri 207 milyon dolar iken, 2011’ de Piliç eti İhracat geliri 386 milyon dolara yükselmiştir. Piliç etinde 2010 yılından 2011 yılına gelir artışı yüzde 86 olmuştur. 2012’de de ihracat artışı bekleniyor. Sadece Lades Piliç olarak bizim ihracat hedefimiz 22 milyon dolardır. Türk tavukçuluk sektörünün geldiği bu güzel tabloya zarar vermek kimseyi mutlu etmez."