Haykoop Başkanı Recep Pulat’tan Süt Sektörünün Yaşadığı Sorunlara Çözüm Önerileri
SAKARYA (İHA) - S.S. Sakarya-Kocaeli Hayvancılık Kooperatifleri Birliği (HAYKOOP) Başkanı Recep Pulat süt sektörünün günümüzde yaşadığı sorunlar ve çözüm önerilerini anlattı.
2002 yılında kurulan ve bugün itibariyle 70 kooperatifin birliğe ortak olduğunu Kaydeden HAYKOOP Başkanı Recep Pulat, “Birliğimize ortak kooperatiflerin 9’u Kocaeli, 61 tanesi de Sakarya bölgesindendir. Birliğimiz 2011 yılında 29.245, 446 LT süt karşılığı 3 bin 333 üreticisine 1 milyon 833 bin 585,63 TL süt desteği ödemesi yapmıştır.
Birliğimiz üye kooperatiflerimize 2011 yılı anaç sığır desteği olarak ta 3 bin 5 üreticisine 9 bin 115 anaç sığır için 2 milyon 46 bin 816,11 TL ödeme yapacaktır. 2011 yılında üreticimize ödenen süt ve anaç sığır desteği toplam 3 milyon 880 bin 401,74 TL olacaktır. Birliğimizin bu gün itibariyle icmal’ini yaptığı günlük süt üretimi 130 tonu geçmiştir” diyerek Birlik hakkında bilgi verdi.
SÜT SEKTÖRÜNÜN BUGÜNKÜ DURUMU
Süt Sektörünün bugünkü durumunu değerlendiren Pulat, “İlimizin jeopolitik konumu itibari ile büyükşehirlerin kesişme noktasında bulunması ve süt sanayisinin çok gelişmiş olması süte talebi artırmakla beraber ürettiğimiz süt sanayicimize yetmez bir hale gelirken ilimize dışarıdan bin tonu aşan günlük süt girişi olmaktadır.
Oysa Sakarya İli tarım topraklarının dünyanın hiçbir bölgesinde bulunmamasına rağmen tarım ve hayvancılığımız son zamanlarda ilimizin tarım kentinden sanayiye kaymasıyla büyük daralmalar olmuştur. Bunun yanında son yıllarda süt fiyatlarındaki dalgalanmalar sektörde küçülmelere neden olmuş, çoğu üreticimiz sektörden ayrılmak zorunda kalmıştır.
Oysa dünya kriterlerinde 1 litre süt ile 1,5 kg yem alması gerekirken bu oran çok uzun süredir yakalanamamıştır. Oysa bu işletmelerin ekonomik olarak devamlılığını sağlamaları için bu değerler oranında çalışmalıdır. İşte tüm bunlar değerlendirildiğinde son üç ayda sektörde toparlanma başlamış üreticilerimiz tekrar işletmelerini büyütmek için çalışmalara başlamıştır” diyerek, son yıllarda devletin hayvancılığa sağladığı desteklerin devam etmesi gerektiğini söyledi.
Pulat, “Sütte taban fiyat politikası uygulanmalı, esnek destekleme modeline geçilerek sütte mutlaka fiyat istikrarı sağlanmalıdır. Yıllardan beri savunduğumuz okul sütü uygulaması başlanmıştır. Bu uygulama üreticiyi ve sanayiciyi az da olsa rahatlatacaktır” diyerek Okul Sütü projesi için hükümete ve ilgili bakanlıklara teşekkür etti. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Yaşanan sıkıntılar için çözüm önerileri olduğunu da aktaran Pulat çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Üreticinin 1 litre süt ile 1,5 kilogram yem alabilecek piyasa düzeninin oluşması için süt fiyatının düştüğü bahar aylarında süt destek miktarının artırılarak fiyat istikrarının sağlanması. Piyasaları rahatlatmaya yönelik sanayiciye ihracat teşviki artırılmalıdır. Üretimde oluşan arz fazlasının ihracatla eritilmesi sektörün bugünü ve yarını için en sağlıklı uygulama olacaktır.
Artırılması düşünülen süt destekleme primi herkese eşit değil; üreticinin desteklenmesinin yanı sıra örgütlenmeyi teşvik edici ve kaliteyi iyileştirmeye yönelik olmalıdır. Mevcut durumda üreticinin örgütlere üyeliği büyük ölçüde sağlanmıştır. Sektörün en önemli sorunlarından olan kayıt dışılık, kalite, pazarlama, örgütlenme, denetim ve üretim planlanması yeterince sağlanamamıştır. Teşvik primleri sosyal yardım anlayışı ile değil, sektörde yaşanan sorunların çözümü ve hedefe ulaşılması için bir unsur olarak kullanılmalıdır.
Türkiye’nin koşulları gereği kooperatifleşmeye daha da büyük önem verilerek küçük üreticiler korunmalıdır. Soğuk zincirin oluşturulması için İl Özel İdaresi kanalıyla soğutma tanklarının alımı sağlanmalı ve kaynak ayrılmalıdır. Süt arzının fazlalaştığı dönemlerde veya sürekli olarak belediyelerin halk ekmek satış büfeleri yanında günlük süt satımı için yer tahsisine yardımcı olunması. Gayri sıhhi müessese ruhsatlarının alınmasında kolaylıklar sağlanması.”
Sonuç olarak dünyada kalkınmış ama hayvancılığı geri kalmış bir ülkenin hemen hemen hiç olmadığını anlatan Pulat, “Hayvancılıkla ilgili çalışmalarda amacın kırsaldaki gelirlerin artırılması olarak görülmesi yanlıştır. Ekonominin hayvancılık sektörüne ihtiyacı bu kesime aktarıldığından kat be kat fazladır. İstihdam içinde en önemli alternatiflerden biridir. Bugün Sakarya’mızda sadece toprak ve iklim üstünlüğü değil, bilinçli işgücü pazara yakınlık, makine parkı ve hayvancılığa dayalı sanayinin varlığı önemli üstünlükleridir. Yapılması gereken ileri ülkelerin yaptığını yapmaktır” dedi. (İHA) |
