Dünya Süt Günü
-TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
-''Okul Sütü Projesi'nin siyasi polemik
konusu olmasından üzüntü ve rahatsızlık duyuyoruz''
-''Hayvancılığımızın en önemli sorunlarından pazarlama
sıkıntısını da büyük ölçüde ortadan kaldıracak projenin,
tüm eğitim-öğretim dönemini kapsaması ve süreklilik
arz etmesi, yoğurt, peynir, ayran gibi diğer süt
ürünleriyle çeşitlendirilerek devamı önem taşıyor''
-''Proje ekonomik anlamda da topyekun bir fayda sağlayacak''
ANKARA (A.A) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel
Başkanı Şemsi Bayraktar, Okul Sütü Projesi'nin siyasi polemik konusu olmasından
üzüntü ve rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, sütün faydalarını anlatmak, süt içme
alışkanlığının kazandırılmasını ve süt tüketiminin artırılmasını sağlamak
amacıyla, Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun 1956 yılında aldığı karar
gereğince, her yıl 21 Mayıs gününün, federasyona üye ülkelerin yanı sıra
Türkiye'de de ''Dünya Süt Günü'' kutlandığını hatırlattı.
Süt sektöründe aydınlık bir gelecek için fiyat, kalite, tüketim gibi
sorunların çözümüne ve en önemlisi de piyasada istikrarı sağlayacak politikalara
ihtiyaç olduğunu kaydeden Bayraktar, sütün, sadece bebeklikte değil, insan
yaşamının her evresinde tüketilmesi gereken bir besin olduğunu ifade etti.
-''Türk halkı sütten daha çok çay ve gazlı içecekleri tüketiyor''-
Sağlık Bakanlığı'nın bireylerin günlük tüketmesi gereken süt miktarını
çocuklar, ergenler, gebe emzikli ile menopoz sonrası kadınlarda 3-4,
yetişkinlerde 2 su bardağı önerdiğini bildiren Bayraktar, ''Ne yazık ki ülkemizde
süt tüketim alışkanlığı yaygın değil. Bu doğrultuda yapılan araştırmalar Türk
halkında süt tüketiminin su, çay ve gazlı içeceklerden sonra dördüncü sırayı
aldığını gösteriyor. Süt tüketimimizin gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak
derecede düşük olduğu görülüyor. Kişi başına Avrupa Birliği'nde 10,7, ABD'de 11,8
kat daha fazla süt içildi'' değerlendirmesinde bulundu.
-''Okul sütü tüm eğitim-öğretim dönemini kapsamalı''-
Çocukların gerek bedensel, gerekse zihinsel gelişimi için ''Okul Sütü
Projesi''nin çok önemli olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
''Ülkemizde çocuklarımız süt ve süt ürünlerini yeterince tüketmediğinden
sağlıklı beslenemiyor. Bu ürünler özellikle yoksul aile çocuklarına ulaşamıyor.
Okul sütü programlarıyla çocuklara süt içirmek, yoksul aile çocukları başta olmak
üzere tüm çocukların gerek bedensel, gerekse zihinsel gelişimini sağlayacak. Süt
tüketiminin artırılması gerekir. Bundan dolayı Okul Sütü Projesi uygulaması
başlatılmasını yerinde bir karar olarak görüyoruz. Okul Sütü Projesi'nin siyasi
polemik konusu olmasından üzüntü ve rahatsızlık duyuyoruz.
Bu projenin çocuklarımızın gelişimine katkı sağlamasının yanı sıra süt
piyasasının düzenlenmesine ve dolayısıyla hayvancılığımız üzerinde olumlu etkiler
yapacağına inanıyoruz. Projenin sonuna kadar arkasındayız, destekliyoruz.
Hayvancılığımızın en önemli sorunlarından pazarlama sıkıntısını da büyük ölçüde
ortadan kaldıracak projenin, tüm eğitim-öğretim dönemini kapsaması ve süreklilik
arz etmesi, yoğurt, peynir, ayran gibi diğer süt ürünleriyle çeşitlendirilerek
devamı önem taşıyor.''
Dünyada birçok ülkenin yetersiz süt tüketimi sorununu çözmek için bireyleri
özendirici ve teşvik edici okul sütü programlarına başvurduğunu, 60'dan fazla
ülkede okul sütü programları uygulandığını belirten Bayraktar, Türkiye'de bu
durumun tespit edilerek buna yönelik tedbir amaçlı başlatılan Okul Sütü
Projesi'nin birçok açıdan önemli bir uygulama olduğunu, okul sütü programlarının
süt hayvancılığında istikrarı sağlamak ve süt piyasasını düzenlemek için bir araç
olarak kullanıldığını bildirdi.
-''Proje ekonomik anlamda da topyekun bir fayda sağlayacak''-
Uzun vadede yürütülecek Okul Sütü Projesi sayesinde Türkiye'de süt kalitesi
yükselirken, hayvancılık ve hayvancılıkla ilişkili diğer sektörlerin de
gelişeceğini belirten Bayraktar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Proje ile beslenme yetersizliğinden kaynaklanan gelişim bozukluklarına
yönelik yapılan harcamalar azalacak. Türkiye, projeden sosyal gelişimin yanı sıra
ekonomik anlamda da topyekun bir fayda sağlayacak.
Bu tür programlar, sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından sosyal, tüketim
alışkanlıklarının artırılarak süt ve süt ürünlerine talep yaratılması ve süt
sektöründe arz-talep dengesinin sağlanması açısından da ekonomik fayda getirecek.
Konu mutlaka yasal bir zemine kavuşturulmalı.''
-''Hayvansal Ürünler Piyasası Düzenleme Kurumu çok faydalı olacak''-
Sütün, insanın sağlıklı geleceği için ne kadar önemli ise hayvancılık
sektörünün de en önemli lokomotif ürünü olduğunu bildiren Bayraktar, büyükbaş
hayvancılığın ayakta kalabilmesi ve gelişmesinin, sütün istikrarlı, yeterli,
güvenceli bir pazara sahip olmasıyla mümkün olacağını belirtti.
Söz konusu şartlara haiz bir pazarın oluşmasının ise ancak istikrarlı bir
tüketim ve buna bağlı bir üretimle sağlanabileceğini ifade eden Bayraktar,
şunları kaydetti:
''Piyasada istikrar için ise süt fiyatlarında istikrarın sağlanması
gerekiyor. Bu şartlar sağlanamadığı takdirde hayvancılığın ayakta kalabilmesi
mümkün değildir. Et ve Balık Kurumu'nun Hayvansal Ürünler Piyasa Düzenleme
Kurumu'na haline dönüştürülmesi sütte piyasa istikrarı sağlayacak. Hayvansal
Ürünler Piyasa Düzenleme Kurumu'nun bir an önce kurularak hayata geçirilmesi
gerekiyor. Hayvancılığımız ve üreticilerimiz için çok faydalı olacağına
inandığımız böyle bir kurumun oluşturulması çalışmalarında tüm sektör
paydaşlarının görüşlerinin alınması ve tam bir mutabakat sağlanarak kurulmasının
sağlanması büyük önem arz ediyor.''
Sektörde aydınlık bir gelecek için, sütte fiyat, kalite, tüketim gibi
sorunların çözümüne ve en önemlisi de piyasada istikrarı sağlayacak politikalara
ihtiyaç olduğunu kaydeden Bayraktar, ''Bu politikaların en kısa zamanda hayata
geçirilmesini umut ediyor, Dünya Süt Günü'nün ülkemize hayırlı olmasını
diliyoruz'' ifadesine yer verdi.
|